DENGESİZLEŞMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

DENGESİZLEŞMEK harflerini içeren 8 harfli 55 kelime bulunuyor. 8 harfli DENGESİZLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DİZGESEL18, DENGESİZ18, DENGEŞİK17, GİZEMSEL17, ENGELSİZ16, GELİŞMEK16, GİZLENME16, GİZLEMEK16, GENLEŞME16, GEZLEMEK16, GEZİNMEK16, GEZİLMEK16, GEZELEME16, SEKİZGEN16, DENGELEM15, GEDİLMEK15, DİZELEME14, DİZLEMEK14, DİKLEŞME14, DİŞLEMEK14, DİŞLENME14, DEŞELEME14, DEŞİLMEK14, DENGELİK14, DELİŞMEN14, DEMLENİŞ14, SEKENDİZ14, ZEDELEME14, EKLEMSİZ13, GELİNMEK13, GENELEME13, GENELMEK13, SEZİLMEK13, EŞELEMEK12, EŞELENME12, EŞLENMEK12, İZLENMEK12, İŞLENMEK12, ŞENELMEK12, DİNLEMEK11, DİNELMEK11, DİKLENME11, DİLENMEK11, DELİNMEK11, DENİLMEK11, DENKLEME11, ENDEKSLİ11, ESENLEME10, ESİNLEME10, ENSELEME10, İSLENMEK10, KESELEME10, SEKİLEME10, ENİKLEME9, İNEKLEME9

ENİKLEME

[isim]

  • Eniklemek işi

İNEKLEME

[isim]

  • İneklemek işi

ESENLEME

[isim]

  • Esenlemek işi, selam

ESİNLEME

[isim]

  • Esinlemek işi

ENSELEME

[isim]

  • Enselemek işi

İSLENMEK

[nesnesiz]

  • İsli duruma gelmek

    O gün üzerlerindeki resimleri sökerek sararmış, islenmiş duvarları badanalattım. - Necati Cumalı

KESELEME

[isim]

  • Keselemek işi

SEKİLEME

[isim]

  • Sekilemek işi, teraslama

DİNLEMEK

[-i]

  • İşitmek için kulak vermek

    Konağın hesabını sen söylersin, ben de dinlerim. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Birinin sözünü, öğüdünü kabul edip gereğince davranmak

    Beni dinlersen bu işten vazgeç.

  • Kulakla veya dinleme aletiyle hastayı muayene etmek

    Doktor kalkar. Kulağını bu gösterilen yere dayar. Dinler. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Uymak, baş eğmek, itaat etmek

    Şaşkınım, çenem, dudaklarım, dilim sanki artık beni dinlemiyorlar. - Ahmet Ümit

DİNELMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Ayakta durmak
  • Ayağa kalkmak, dik durmak

    Önce ayaklarıyla, kollarıyla bir diz çöküp bir dinelerek ölçü aldılar. - Lâtife Tekin

[-e]

[mecaz]

  • Karşı koymak, kafa tutmak

DİKLENME

[isim]

  • Diklenmek işi

    Ama karısının diklenmesi yüreğine oturdu. - Lâtife Tekin

DİLENMEK

[nesnesiz]

  • Sadaka istemek

    Cami kapısında avuç açar dilenirim de onun evine gitmem. - Memduh Şevket Esendal

[-den]

[mecaz]

  • Kendisini acındırarak bir kimseden bir şey istemek

    Karşılığı beklenen sevgiye sevgi denmez / Sevdalılar yalvarır fakat bir şey dilenmez - Faruk Nafiz Çamlıbel

Birleşik Kelimeler: dilenemez dilenci

DELİNMEK

[nesnesiz]

  • Delme işi yapılmak

    Kızın kulağı delindi.

  • Bir şeyde delik oluşmak

    Biz burada hepimiz karaciğerimiz delinerek ölmeye mahkûmuz. - Nazım Hikmet

[mecaz]

  • Çiğnenmek, uyulmamak, aykırı davranılmak

    Yöneticinin koyduğu yasaklar delindi.

DENİLMEK

[nesnesiz]

  • Ad verilmek

    Hıyarlar, o marul denilen yağlı yapraklar da ateş pahasınaydı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Söylenmek, sözü edilmek

    Dilenci denileni yaptıktan sonra kalan şerbeti zavallı fırın işçisine zorla içirdiler. - İhsan Oktay Anar

  • Sayılmak, kabul edilmek

    Öldüğünde genç denilecek yaştaydı. Daha çok besteler yapabilir, öğrenciler yetiştirebilirdi. - Cahit Külebi

DENKLEME

[isim]

  • Denklemek işi