[-i]

• Sonraya bırakmak, tehir etmek, tecil etmek, talik etmek

  Biraz da Mine'nin etkisiyle bu soruyu yanıtlamayı erteledim. - Ahmet Ümit

[isim]

• Ertelenmek işi

  Kararın ertelenme teklifleri de reddedildi. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

• Etkilenmek işi

[-i]

[tıp]

• Eter buharı koklatarak anestezi yapmak

[nesnesiz]

• İteleme işi yapılmak

[isim]

• Kenetlemek işi

[isim]

• Kerte kerte, azar azar ilerleme durumu, tedriç

[-i]

• Bir şeyin niteliğini belirtmek

[-i]

• Bir yazıya tire (II) koymak

[isim]

• Tekerlemek işi

• Çoğunlukla basmakalıp söz

  Bazısının konuşması, tekerleme hâlinde tekrar ettiği birkaç kelimeden ibarettir. - Reşat Nuri Güntekin

• Birbiriyle uyumlu hazır söz kalıbı

  Çocuklar, türkülü bir tekerleme ile karşılarlar leyleklerin gelişini. - Necati Cumalı

[edebiyat]

• Çoğunlukla, masalların genellikle başında bulunan `Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde.` gibi uyaklı giriş veya ara sözler

  Tekerlemeler, masaldan başka halk tiyatrolarında da görülüyor. - Asaf Halet Çelebi

[edebiyat]

• Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışı

[tiyatro]

• Orta oyununda, özellikle Kavuklu'nun kullandığı sözler

[sıfat]

• Yeteneği olan, kabiliyetli, istidatlı

  Galiba o da babası gibi pek yetenekli değil. - Ahmet Ümit

[isim]

• Direnlemek işi

[-e]

[-i]

• Dinlemesini sağlamak, söz geçirmek

  Terli terli su içme diye o kadar söyledim, dinletemedim. - Çetin Altan

[-i]

• Deli etmek, çıldırtmak

[isim]

• Dertlenmek işi

  Dertlenmenin henüz vakti değildir sanıyorum. - Tarık Buğra