DEMLEYİVERMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

DEMLEYİVERMEK harflerini içeren 8 harfli 22 kelime bulunuyor. 8 harfli DEMLEYİVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEVRİLME17, DEVİRMEK17, MEYVELİK17, YİVLEMEK17, EVRİLMEK15, ELVERMEK15, VERİLMEK15, YELDİRME13, YEDİRMEK13, YEDİLMEK13, DEMLEMEK12, EDEMEMEK12, EMDİRMEK12, YEMLEMEK12, DERLEMEK11, DELİRMEK11, DERİLMEK11, EYERLEME11, İRDELEME11, YERİLMEK11, EMEKLEME10, KREMLEME10

EMEKLEME

[isim]

  • Emeklemek işi

Birleşik Kelimeler: emekleme çağı, emekleme dönemi

KREMLEME

[isim]

  • Kremlemek işi

DERLEMEK

[-i]

  • Seçme yaparak toplamak, bir araya getirmek, tedvin etmek
  • Düzgün bir biçimde toplamak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derleyip toplamak (veya toparlamak)

DELİRMEK

[nesnesiz]

  • Deli olmak, aklını yitirmek, çıldırmak

    İkramiye kazananların delirdiklerini işitirdi. - Peyami Safa

DERİLMEK

[nesnesiz]

  • Derme işine konu olmak

    Gider oldum, el başıma derildi - Halk türküsü

EYERLEME

[isim]

  • Eyerlemek işi

İRDELEME

[isim]

  • İrdelemek işi

YERİLMEK

[nesnesiz]

  • Yerme işine konu olmak, kötülenmek

DEMLEMEK

[-i]

  • Çayı kaynar suyun içine attıktan sonra renk ve koku vermesi için bir süre bekletmek

EDEMEMEK

  • yapamamak, yapmadan duramamak

    Bununla birlikte, arada bir senin kulağına, karakterinle bağdaşmayacak sözler fısıldamadan edemedim. - İhsan Oktay Anar

  • yeterli olmamak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eden bulur, inleyen ölür
  • etme (veya etme yahu)
  • etmediğini bırakmamak (veya komamak)
  • etme eyleme
  • ettiği hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemek
  • ettiğini bulmak (veya çekmek)
  • ettiğini yanına bırakmamak
  • ettiği yanına (kâr) kalmak
  • ettiğiyle kalmak

EMDİRMEK

[-e]

[-i]

  • Emmesini sağlamak

YEMLEMEK

[-i]

  • Hayvana yem vermek, beslemek
  • Yem takmak

    Paraketalarımızı yemledik, av gereçlerimize çekidüzen verdik, şakalaştık. - Halikarnas Balıkçısı

[mecaz]

  • Bir kimseyi kandıracak biçimde davranmak

    Harcadığım zamana ve çabaya karşılık elime tek kuruş geçmediği gibi Kâmil Bey'i yemleyebilmek için bir yığın da masrafa girmiştim. - Sulhi Dölek

[eskimiş]

  • Toplara ağızotu koymak

YELDİRME

[isim]

  • Yeldirmek işi
  • Kadınların çarşaf yerine kullandıkları, başörtüsü ile birlikte giyilen hafif üstlük

    Yeldirmelerine sarılmış yanık yüzlü bir küme köy kadını hep birden trene ellerini uzatıyor, bağırıyordu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

  • İki veya daha çok uskumru ağının eklenmesiyle yapılan uzun ağ

YEDİRMEK

[-e]

[-i]

  • Yemesini sağlamak
  • Ağzına yiyecek vermek, beslemek, karnını doyurmak

    Çocuğu yedirmek.

  • Bir şeyi azar azar başka bir şeyin içine karıştırarak belli olmayacak duruma getirmek

    Yağı hamura yedirmek.

  • Bir fazlalığı herhangi bir biçimde kullanmak

    Kumaşın fazlasını büzgüye yedirdi.

[-e]

  • Nefis, namus, şan, kibir vb. kavramlarla kullanıldığında yakıştırmak, yaraştırmak

[-e]

[mecaz]

  • Bir kimseye rüşvet vermek

YEDİLMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Yedeğe alınarak götürülmek