DEMETÇİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
DEMETÇİK harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli DEMETÇİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DEMEÇ11,
ETMEK
-
Bir işi yapmak
Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu. - Haldun Taner
-
`İyi, kötü` zarflarıyla birlikte davranmak
İyi ettiniz de geldiniz.
-
Bulmak, erişmek
Hemşerileri gelir, kemençe gibi bir çalgıyla sabahı ederlerdi. - Refik Halit Karay
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak
-
Eşit değer kazanmak
İki iki daha dört eder.
-
Herhangi bir değerde olmak
Kira dâhil olduğu hâlde aylık masrafımız tam beş lira ediyordu. - Ömer Seyfettin
-
Kötülükte bulunmak
Ah, iki bardak süt sen bana neler ettin? - Sait Faik Abasıyanık
-
Küçük veya büyük abdestini yapmak
Çocuk altına etti.
-
Demek, söylemek
Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle - Erzurumlu Emrah
Ata Sözleri ve Deyimler
- edememek
- eden bulur, inleyen ölür
- etme (veya etme yahu)
- etmediğini bırakmamak (veya komamak)
- etme eyleme
- ettiği hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemek
- ettiğini bulmak (veya çekmek)
- ettiğini yanına bırakmamak
- ettiği yanına (kâr) kalmak
- ettiğiyle kalmak
İTMEK
-
Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek
Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. - Halide Edip Adıvar
-
Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak
Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi. - Halide Edip Adıvar
-
Bulunduğu yerden aşağı düşürmek
Suya itmek. Havuza itmek.
-
Sürüklemek, sevk etmek
Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı. - Ahmet Ümit
-
Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı
Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.
TEMEK
- Ahırdaki gübreyi dışarı atmak için kullanılan kapaklı veya kapaksız delik, pencere
TEKME
-
Ayakla vuruş
Kondulardan birinin duvarını tekmeyle yıkan bir yıkımcı, topal bir kadından ilk darbeyi yedi. - Lâtife Tekin
- Hayvanın art ayağıyla vurması, çifte
Ata Sözleri ve Deyimler
- tekme atmak (veya vurmak)
- tekme tokat girişmek
- tekme yemek
DİKTE (Kelime Kökeni: Fransızca dictée)
- Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma, yazdırım
- Bu biçimde yazdırılan şey
Ata Sözleri ve Deyimler
- dikte etmek
DİTME
- Ditmek işi
DEMET (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Bağlanarak oluşturulmuş deste, bağlam
Çiçeklikten bir demet maydanoz yolup geldi, sofradaki barbunya pilakisinin üstüne doğradı. - İnci Aral
-
Bitki veya çiçek destesi
Öyle fukara çocuklara rastlıyorduk ki bize demet demet kır çiçekleri hediye ediyorlardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Üstün yapılı bitkilerde öz suların akmasına yarayan, bitkiye desteklik eden damarlı veya lifli kordon
- Uzunlamasına birbirine bitişik olarak bir arada bulunan sinir ve kas telleri topluluğu
- Bir atomun parçalanmasından doğan elektriklenmiş taneciklerin yörüngelerinden oluşan ışık topluluğu
Birleşik Kelimeler: elektron demeti
DEMEK
-
Söylemek, söz söylemek
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Burhan Felek
-
Ad vermek
Muşmulaya döngel de derler.
-
Bir dilde karşılığı olmak
Kamer `ay` demektir.
-
Herhangi bir ses çıkarmak
Küt dedi, düştü.
-
Herhangi bir kanıya, yargıya varmak
Bu işe herkes ne der?
- Düşünmek
-
Oranlamak
Güzellik desen onda, zenginlik desen onda.
-
Ummak
Bundan sonra gelir mi dersin?
-
Erişmek
Saat yedi dedi mi uyanırım.
-
Bir işe kalkışmak, yeltenmek
Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun.
-
Saymak, kabul etmek
Yarım milyon dediğin nedir? - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- dediği çıkmak
- dediğinden (dışarı) çıkmak
- dediğine gelmek
- dedi mi
- deme!
- demediğini bırakmamak (veya koymamak)
- deme gitsin
- demek istemek
- demek ki (veya demek oluyor ki)
- demek olmak
- dememek
- der oğlu der
- deyip de geçmemek
- diyecek yok
Birleşik Kelimeler: dedikodu, dediği dedik, dediğim dedikçi
-
bir şey anlamına gelmek
Okuryazar olmak adam olmak demek değildir.
-
öyle mi
Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! - Sait Faik Abasıyanık
-
yani, anlaşılan
Demek gideceksin.
- inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
- dediği çıkmak
- dediğinden (dışarı) çıkmak
- dediğine gelmek
- dedi mi
- deme!
- demediğini bırakmamak (veya koymamak)
- deme gitsin
- demek istemek
- demek ki (veya demek oluyor ki)
- demek olmak
- dememek
- der oğlu der
- deyip de geçmemek
- diyecek yok
DİKME
- Dikmek işi
- Ahşap yapılarda pencere ve kapı yanlarına dikilen direklerden her biri
- Bir evde aileyi sürdürecek olan tek çocuk
- Ağaç, direk
- Fidan, yeni dikilmiş fidan
- Yük kaldırmakta kullanılan bir direkli maçuna
- Dikey olan doğru veya düzlem, amut
Birleşik Kelimeler: orta dikme
ETÇİK
- Küçük et parçası
Birleşik Kelimeler: göz etçiği
MEDET (Kelime Kökeni: Arapça meded)
-
Yardım, imdat
Bekleyiniz ha başlıyor ha başlayacak, ha bire medet efendim... - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- `Yardım edin, imdat` anlamında kullanılan bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
- medet Allah!
- medet ummak (veya beklemek)
TEKÇİ
- Tekçilik taraflısı olan, tekçilikle ilgisi olan, birci, monist
ÇİMEK
- Çimecek yer
ÇİTME
- Çitmek işi
ÇEKEM
- Yeşil yapraklı, dikensi, ateşe atıldığında çatırdayarak yanan bir bitki