DEJENERASYON Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

DEJENERASYON harflerini içeren 5 harfli 37 kelime bulunuyor. 5 harfli DEJENERASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

RODAJ17, DRAJE16, EJDER16, JARSE15, ORANJ15, DOSYA11, DENYO10, RADYO10, SEDYE10, DORSE9, DENEY9, DERYA9, SONDA9, ANYON8, ADRES8, ADESE8, DONRA8, DESEN8, NEYSE8, ONDAN8, REYON8, RADON8, ANONS7, AYNEN7, EOSEN7, ERDEN7, ENDER7, NEDEN7, RENDE7, SONRA7, SONAR7, YAREN7, ENSAR6, ENSER6, NESNE6, RESEN6, SEREN6

ENSAR (Kelime Kökeni: Arapça enṣār)

[isim]

[din bilgisi]

  • Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler

NESNE

[isim]

  • Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje

[dil bilgisi]

  • Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç

    `Ali bir kitap almış` cümlesinde `kitap` nesnedir.

[felsefe]

  • Öznenin dışında kalan her konu, obje

    Her nesne ve olaya alaycı bir gözle bakmak ilkesinden yola çıkar bu görüş. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: nesne grubu, nesne öbeği, belirli nesne, belirtili nesne, belirtisiz nesne, ortak nesne

RESEN (Kelime Kökeni: Arapça reʾsen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Kendi başına, kendiliğinden
  • Bağımsız olarak, kimseye bağlı olmaksızın

    Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine ... yargı mercilerine başvurulamaz. - Anayasa

SEREN

[isim]

[denizcilik]

  • Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder

[mimarlık]

  • Konut kapılarında menteşe ve kilidin takıldığı düşey konumdaki kalın parça

Birleşik Kelimeler: yarım seren, yatay seren

ANONS (Kelime Kökeni: Fransızca annonce)

[isim]

  • Sesli duyuru

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anons etmek

AYNEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaynen)

[zarf]

  • Olduğu gibi, hiçbir değişiklik olmadan, aynıyla

    Benimki de ne yapsın, ne gördüyse aynen sürdürüyor. - Elif Şafak

EOSEN (Kelime Kökeni: Fransızca éocène)

[isim]

[jeoloji]

  • Üçüncü Çağın, memelilerin oluştuğu dönemi

ERDEN

[sıfat]

  • Bakire

[zarf]

  • Bakire olarak, bakire bir biçimde

    Bu cinayetleri işlemiş olanların iç dünyalarında erden kalmış yığınla insani zenginlik belirir. - Selim İleri

ENDER (Kelime Kökeni: Arapça ender)

[sıfat]

  • Çok az, çok seyrek

    Ender fırsatlarla gittiğim bu salaşın içi bana pek sempatik gelirdi. - Burhan Felek

[zarf]

  • Çok seyrek olarak, çok seyrek bir biçimde

    Gözleri, ender görülen bir acıyla gölgelendi. - Halikarnas Balıkçısı

NEDEN

[zarf]

  • Bir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılan bir söz; niçin

    Biz Şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz? - Haldun Taner

[isim]

  • Bir olayı ve durumu gerektiren, doğuran başka olay veya durum, sebep

    İzmir'in işgali faciası, özel nedenlerden onu ayrıca ilgilendiriyor. - Attila İlhan

[felsefe]

  • Bir varlığı veya olayı etkileyen, oluşturan, doğuran şey, sebep, illet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • neden olmak

Birleşik Kelimeler: neden bilimi, neden sonra, ereksel neden, ağırlaştırıcı neden, hafifletici neden, varlık nedeni

RENDE (Kelime Kökeni: Farsça rende)

[isim]

  • Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç
  • Üzerinde küçük delik ve kesici çıkıntıları bulunan, peynir, soğan, havuç vb.ni ufak parçalara ayırmak için kullanılan mutfak aleti
  • Bu aletle ufak parçalara ayrılmış şey

    Peynir rendesi. Sabun rendesi.

SONRA

[zarf]

  • Daha ileri bir zamanda, müteakiben, önce karşıtı

    Önce parasız temsiller verilirken sonra paralı verilmeye başlandı. - Metin And

  • Daha uzak ve ileri bir yerde

    Bahçeden sonra geriye dönerek biraz da sokaklarda dolaştık. - Reşat Nuri Güntekin

  • Makam, sıra, değer ve önemde arkada oluşu bildiren bir söz
  • Yoksa, aksi hâlde

    Tembellik etmesin, sonra sınıfta kalır.

[isim]

  • Arkadan gelen bölüm veya zaman

    Bunun sonrası yok. Bu işi sonraya bırakmamalı.

Birleşik Kelimeler: az sonra, milattan sonra, neden sonra, okul sonrası

SONAR (Kelime Kökeni: Fransızca sonar)

[isim]

  • Batmış olan nesnenin, yüzeye yakın balıkların yerini ve durumunu yansılanan ses dalgalarıyla belirleyen sistem
  • Bu sistemden yararlanılarak yapılmış, denizaltılarda kullanılan cihaz

YÂREN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)

[isim]

  • Arkadaş, yakın dost

    Görmeye gelenleri, hâl hatır soranları / Sevgili yârenleri görmez olasın bir gün - Yunus Emre

  • Dostların oluşturduğu topluluk

Birleşik Kelimeler: yârenbaşı

ANYON (Kelime Kökeni: Fransızca anion)

[isim]

[kimya]

  • Negatif elektrikle yüklü iyon, eksin