DEİZM ile Oluşan Kelimeler (DEİZM Kelime Türetme)

DEİZM harflerinden oluşan 18 kelime bulunuyor. DEİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Deizm kelimesinin anlamı nedir? Deizm ile biten kelimeler. İçinde deizm olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

DİZEM11, DİZME11, DEİZM11

4 Harfli Kelimeler

DİZE9, EDİM7, MİDE7

3 Harfli Kelimeler

DİZ8, ZEM7, DEM6, EDİ5, İDE5

2 Harfli Kelimeler

İZ5, ZE5, DE4, EM3, İM3, ME3, Mİ3

EM

[isim]

[halk ağzında]

  • İlaç, merhem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eme seme yaramamak
  • eme yaramak

İM

[isim]

  • İşaret
  • Alamet

Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi

ME

  • Türk alfabesinin on altıncı harfinin adı, okunuşu

[isim]

  • Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses

    Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca

Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)

[isim]

[müzik]

  • Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti

DE

  • Türk alfabesinin beşinci harfinin adı, okunuşu

EDİ

[isim]

[halk ağzında]

  • İş yapma
  • Yapılan iş

[isim]

[halk ağzında]

  • Birbiriyle iyi anlaşan iki yaşlının baş başa kalışını anlatan Edi ile Büdü, Şakire Dudu deyiminde geçen bir söz

İDE (Kelime Kökeni: Fransızca idée)

[isim]

  • Düşünce

İZ

[isim]

  • Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare

    Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti

    Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare

    Cinayet izleri.

  • Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser

    O çağ uygarlığından iz kalmadı.

[matematik]

  • Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iz bırakmak
  • izi belirsiz olmak
  • izinden yürümek
  • izine basmak
  • izine dönmek
  • izine düşmek
  • izine uymak
  • izini düşürmek
  • izini kaybetmek
  • izi silinmek
  • iz sürmek

Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi

ZE

  • Türk alfabesinin yirmi dokuzuncu harfinin adı, okunuşu

DEM (Kelime Kökeni: Farsça dem)

[isim]

  • Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu
  • Zaman, çağ

    Âdem'den bu deme neslim getirdi / Bana türlü türlü meyve yetirdi - Âşık Veysel

[halk ağzında]

  • Pişirilen yemeklerin yenecek kıvamda olması

[eskimiş]

  • Soluk, nefes

[eskimiş]

  • İçki

[eskimiş]

  • Koku

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dem çekmek
  • dem tutmak
  • dem vurmak

Birleşik Kelimeler: her dem

[isim]

[eskimiş]

  • Kan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dem dökmek

Birleşik Kelimeler: deveranıdem

EDİM

[isim]

  • Yapılmış, gerçekleşmiş iş, amel, fiil

    Günlük yaşamımıza şöyle bir baksak her edimimizin altında umutluluk bulunmadığını görürüz. - Melih Cevdet Anday

[felsefe]

  • İnsan davranışı

[hukuk]

  • Alacaklının isteyebileceği ve borçlunun yapmak zorunda olduğu davranış, ivaz

[ruh bilimi]

  • Belirli bir durumla karşılaştığı zaman kişinin yapabildiği davranış

Birleşik Kelimeler: edim bilimi

MİDE (Kelime Kökeni: Arapça miʿde)

[isim]

[anatomi]

  • Omurgalılarda, sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmak bağırsağı arasında besinlerin sindirime hazır duruma getirildiği; omurgasız hayvanlarda ise sindirim kanalının bu bölgeye karşılık olan parçası

[mecaz]

  • Karın, karın bölgesi

[mecaz]

  • Yemek yeme isteği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mide (veya midesini) bulandırmak
  • midesi almamak (veya kaldırmamak veya kabul etmemek veya götürmemek)
  • midesi bulanmak
  • midesi ekşimek (veya kaynamak veya yanmak)
  • midesi ezilmek (veya kazınmak)
  • mideye indirmek
  • mideye oturmak
  • mideyi bastırmak

Birleşik Kelimeler: mide ağzı, mide fesadı, mide kapısı, mide spazmı

ZEM (Kelime Kökeni: Arapça ẕemm)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi

Birleşik Kelimeler: zemmetmek

DİZ

[isim]

[anatomi]

  • Kaval, baldır ve uyluk kemiğinin birleştiği yer

    Bir iskemlede ellerini dizlerine sermiş, sessizce oturuyordu. - Ayla Kutlu

  • Oturulduğunda uyluğun üst yanı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • diz çökmek
  • dize gelmek
  • dize getirmek
  • dizi (veya dizinin) dibinden ayrılmamak
  • dizini (veya dizlerini) dövmek
  • dizleri kesilmek (veya tutmamak)
  • dizlerine kapanmak
  • dizlerine kara su inmek
  • dizlerinin bağı çözülmek

Birleşik Kelimeler: diz ağırşağı, diz bağı, diz boyu, diz dize, diz kapağı, dizüstü, diz üstü, diz yastığı, ekmeği dizinde

DİZE

[isim]

  • Şiirin satırlarından her biri, mısra

    İkinci dizenin sonunda, 'gözlerinin renginden'i okurken Belkıs kesti. - Necati Cumalı