DEFNOLUNMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

DEFNOLUNMA harflerini içeren 5 harfli 34 kelime bulunuyor. 5 harfli DEFNOLUNMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Defnolunma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Defnolunma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FODUL15, DEFOL14, FUNDA14, FODLA14, FONDA14, EFDAL13, FONEM13, MUFLA13, MEFUL13, FENOL12, MENFA12, LENFA11, DOLUM10, DONMA9, DONLU9, DONAM9, DOLMA9, DOLAM9, DUMAN9, MODEL9, MADUN9, NODUL9, ENDAM8, LANDO8, MADEN8, ONDAN8, LADEN7, MELON7, MELUN7, NUMEN7, NAMLU7, ULEMA7, MALEN6, MANEN6

MALEN (Kelime Kökeni: Arapça mālen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Malca

MANEN (Kelime Kökeni: Arapça maʿnen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Kişinin iç dünyası yönünden, manevi bakımdan, maddeten karşıtı

    Milletini maddeten ve manen yükseltmek istemeyen adam nasıl samimi Türkçü olabilir. - Orhan Seyfi Orhon

LADEN (Kelime Kökeni: Farsça lāden)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ladengillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, tüylü ve genellikle yapışkan yapraklı, beyaz veya pembe çiçekli, reçinesi hekimlikte kullanılan bir bitki (Cistus creticus)

[eskimiş]

  • Bu bitkiden elde edilen sürme, rastık

MELON (Kelime Kökeni: Fransızca melon)

[sıfat]

  • Yuvarlak ve bombeli (şapka)

    Köylü ve melon şapkalı adam orta yerde birleşirler. - Memduh Şevket Esendal

MELUN (Kelime Kökeni: Arapça melʿūn)

[sıfat]

  • Tanrı tarafından lanetlenmiş olan, lanetli

    Melun şeytan.

[isim]

  • Lanetlenmiş kimse

    Kendisini Müslüman adıyla takdim eden bu kır saçlı melunu da tanıdım. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Nefretle karşılanan, kötü

    Baykuşlar uğursuzdu ama yeterince melun değil. - Elif Şafak

NUMEN (Kelime Kökeni: Fransızca noumène)

[isim]

[felsefe]

  • Nesnenin kendisi, görüngü karşıtı

NAMLU (Kelime Kökeni: Farsça nāmlū)

[isim]

[askerlik]

  • Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça
  • Kasatura, kılıç, meç, bıçak vb. kesici silahların uzun ve keskin bölümü

ULEMA (Kelime Kökeni: Arapça ʿulemā)

[isim]

[eskimiş]

  • Bilginler

[din bilgisi]

  • Sarıklı din bilginleri

    Bursa uleması bütün memleketçe tanınır ve sevilirdi. - Tarık Buğra

ENDAM (Kelime Kökeni: Farsça endām)

[isim]

  • Vücut, beden, boy bos

    Yıldız'a sezdirmeden genç kızın endamına bakakaldı. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: endam aynası, arzıendam

LANDO (Kelime Kökeni: Fransızca landau)

[isim]

  • Dört tekerlekli, içinde dingillere paralel olarak düzenlenmiş karşılıklı iki oturma sırası bulunan, üstü açılıp kapanabilen çift körüklü binek arabası

MADEN (Kelime Kökeni: Arapça maʿden)

[isim]

[jeoloji]

  • Yer kabuğunun bazı bölgelerinde çeşitli iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineral

[sıfat]

  • Bu mineralden yapılmış

    Maden ibrikler büyük bir sanatla yapılırdı. - Falih Rıfkı Atay

  • Maden ocağı veya maden işletmesi

[mecaz]

  • Çok değerli şeyleri kapsayan kaynak

    Bu kütüphane bir madendir, değerini bilin.

[argo]

  • Uyuşturucu, esrar, eroin

    İstersen sana biraz maden vereyim de çek! - Osman Cemal Kaygılı

[teklifsiz konuşmada]

  • Kolay ve iyi kazanç sağlayan iş veya parası elinden kolaylıkla alınan kimse

[kimya]

  • Metal

Birleşik Kelimeler: maden bilimi, maden cevheri, maden damarı, Maden Devri, maden filizi, maden gazı, madenkırmız, maden kirası, maden kömürü, maden kuyusu, maden mavisi, maden ocağı, maden sodası, maden suyu, maden yatağı, maden yünü, çıplak maden, ergimiş maden, kırmız madeni

[isim]

  • Elâzığ iline bağlı ilçelerden biri

ONDAN

  • o sebeple
  • onun tarafında olan (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • o denli
  • o duvar senin, bu duvar benim
  • o gün bugün(dür)
  • o kadar
  • o kapı (veya mahalle) senin bu kapı (veya mahalle) benim
  • onlardan
  • o taraflı olmamak
  • o tarakta bezi olmamak
  • o yolun yolcusu

DONMA

[isim]

  • Donmak işi

Birleşik Kelimeler: donma derecesi, donma noktası

DONLU

[sıfat]

  • Donu olan

    Beyaz donlu çocukların yol kenarında selama duruşları beni içlendiriyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

DONAM

[isim]

[halk ağzında]

  • Bir evin kapı, pencere, tavan, döşeme vb. bölümleri
  • Gemi ve sandalların donanımları

    Ayşe'yse köyün önünden geçen kayıkların teknelerini, yelkenlerini, donamlarını hep ezbere bilirdi. - Halikarnas Balıkçısı