DEFNOLUNMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
DEFNOLUNMA harflerini içeren 5 harfli 34 kelime bulunuyor. 5 harfli DEFNOLUNMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Defnolunma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Defnolunma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
FODUL15,
MALEN (Kelime Kökeni: Arapça mālen)
- Malca
MANEN (Kelime Kökeni: Arapça maʿnen)
-
Kişinin iç dünyası yönünden, manevi bakımdan, maddeten karşıtı
Milletini maddeten ve manen yükseltmek istemeyen adam nasıl samimi Türkçü olabilir. - Orhan Seyfi Orhon
LADEN (Kelime Kökeni: Farsça lāden)
- Ladengillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, tüylü ve genellikle yapışkan yapraklı, beyaz veya pembe çiçekli, reçinesi hekimlikte kullanılan bir bitki (Cistus creticus)
- Bu bitkiden elde edilen sürme, rastık
MELON (Kelime Kökeni: Fransızca melon)
-
Yuvarlak ve bombeli (şapka)
Köylü ve melon şapkalı adam orta yerde birleşirler. - Memduh Şevket Esendal
MELUN (Kelime Kökeni: Arapça melʿūn)
-
Tanrı tarafından lanetlenmiş olan, lanetli
Melun şeytan.
-
Lanetlenmiş kimse
Kendisini Müslüman adıyla takdim eden bu kır saçlı melunu da tanıdım. - Aka Gündüz
-
Nefretle karşılanan, kötü
Baykuşlar uğursuzdu ama yeterince melun değil. - Elif Şafak
NUMEN (Kelime Kökeni: Fransızca noumène)
- Nesnenin kendisi, görüngü karşıtı
NAMLU (Kelime Kökeni: Farsça nāmlū)
- Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça
- Kasatura, kılıç, meç, bıçak vb. kesici silahların uzun ve keskin bölümü
ULEMA (Kelime Kökeni: Arapça ʿulemā)
- Bilginler
-
Sarıklı din bilginleri
Bursa uleması bütün memleketçe tanınır ve sevilirdi. - Tarık Buğra
ENDAM (Kelime Kökeni: Farsça endām)
-
Vücut, beden, boy bos
Yıldız'a sezdirmeden genç kızın endamına bakakaldı. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: endam aynası, arzıendam
LANDO (Kelime Kökeni: Fransızca landau)
- Dört tekerlekli, içinde dingillere paralel olarak düzenlenmiş karşılıklı iki oturma sırası bulunan, üstü açılıp kapanabilen çift körüklü binek arabası
MADEN (Kelime Kökeni: Arapça maʿden)
- Yer kabuğunun bazı bölgelerinde çeşitli iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineral
-
Bu mineralden yapılmış
Maden ibrikler büyük bir sanatla yapılırdı. - Falih Rıfkı Atay
- Maden ocağı veya maden işletmesi
-
Çok değerli şeyleri kapsayan kaynak
Bu kütüphane bir madendir, değerini bilin.
-
Uyuşturucu, esrar, eroin
İstersen sana biraz maden vereyim de çek! - Osman Cemal Kaygılı
- Kolay ve iyi kazanç sağlayan iş veya parası elinden kolaylıkla alınan kimse
- Metal
Birleşik Kelimeler: maden bilimi, maden cevheri, maden damarı, Maden Devri, maden filizi, maden gazı, madenkırmız, maden kirası, maden kömürü, maden kuyusu, maden mavisi, maden ocağı, maden sodası, maden suyu, maden yatağı, maden yünü, çıplak maden, ergimiş maden, kırmız madeni
- Elâzığ iline bağlı ilçelerden biri
ONDAN
- o sebeple
- onun tarafında olan (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- o denli
- o duvar senin, bu duvar benim
- o gün bugün(dür)
- o kadar
- o kapı (veya mahalle) senin bu kapı (veya mahalle) benim
- onlardan
- o taraflı olmamak
- o tarakta bezi olmamak
- o yolun yolcusu
DONMA
- Donmak işi
Birleşik Kelimeler: donma derecesi, donma noktası
DONLU
-
Donu olan
Beyaz donlu çocukların yol kenarında selama duruşları beni içlendiriyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
DONAM
- Bir evin kapı, pencere, tavan, döşeme vb. bölümleri
-
Gemi ve sandalların donanımları
Ayşe'yse köyün önünden geçen kayıkların teknelerini, yelkenlerini, donamlarını hep ezbere bilirdi. - Halikarnas Balıkçısı