DEFNEYAPRAĞI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

DEFNEYAPRAĞI harflerini içeren 5 harfli 49 kelime bulunuyor. 5 harfli DEFNEYAPRAĞI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FERAĞ18, DIĞAN15, FRAPE15, FAYDA15, PRAFA15, PARAF15, YAĞIR15, AĞYAR14, DEĞER14, DAĞAR14, YEĞEN14, YAĞAR14, DEFNE13, FARAD13, FANYA13, FERDA13, FERDE13, PAYDA13, PEYDA13, RAFYA13, AREFE11, DEPAR11, FENER11, NEFER11, PARYA11, PANDA11, PAYAN11, PERDE11, PENYE11, PAYEN11, PEDER11, PRAYA11, AYDIN10, PINAR10, DENEY9, DERYA9, PEREN9, YARDA9, ADINA8, YARIN8, AYRAN7, ERDEN7, ENDER7, RANDA7, RENDE7, REAYA7, YARAN7, YAREN7, ARENA5

ARENA (Kelime Kökeni: Fransızca arena)

[isim]

  • Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan

[mecaz]

  • Siyasi çekişmelerin geçtiği yer

AYRAN

[isim]

  • Süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm
  • Yoğurdun sulandırılıp çalkalanmasıyla yapılan içecek

    Taşlığa oturup soğuk ayranlar içtik. - Fikret Otyam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayranı kabarmak
  • ayranım budur, yarısı sudur
  • ayranı yok içmeye, atla (veya tahtırevanla) gider sıçmaya

Birleşik Kelimeler: ayran ağızlı, ayran budalası, ayran delisi, ayran gönüllü

ERDEN

[sıfat]

  • Bakire

[zarf]

  • Bakire olarak, bakire bir biçimde

    Bu cinayetleri işlemiş olanların iç dünyalarında erden kalmış yığınla insani zenginlik belirir. - Selim İleri

ENDER (Kelime Kökeni: Arapça ender)

[sıfat]

  • Çok az, çok seyrek

    Ender fırsatlarla gittiğim bu salaşın içi bana pek sempatik gelirdi. - Burhan Felek

[zarf]

  • Çok seyrek olarak, çok seyrek bir biçimde

    Gözleri, ender görülen bir acıyla gölgelendi. - Halikarnas Balıkçısı

RANDA (Kelime Kökeni: İtalyanca randa)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerin mizana direğinin gerisindeki yelken

RENDE (Kelime Kökeni: Farsça rende)

[isim]

  • Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç
  • Üzerinde küçük delik ve kesici çıkıntıları bulunan, peynir, soğan, havuç vb.ni ufak parçalara ayırmak için kullanılan mutfak aleti
  • Bu aletle ufak parçalara ayrılmış şey

    Peynir rendesi. Sabun rendesi.

REAYA (Kelime Kökeni: Arapça reʿāyā)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk
  • Tanzimattan önce Osmanlı Devleti'nin Müslüman olmayan uyrukları

    Buradaki Türkler de tek tük reayayı görmemezliğe gelebiliyorlardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]

  • Hristiyan

YÂRAN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)

[isim]

  • Dostlar

    Durup el bağlayalar yâran saf saf - Baki

[tarih]

  • Bir amaç çevresinde toplanmış veya aynı amacı güttükleri için bir araya gelmiş olanların tümü

    Rusçuk yâranı. Malta yâranı.

YÂREN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)

[isim]

  • Arkadaş, yakın dost

    Görmeye gelenleri, hâl hatır soranları / Sevgili yârenleri görmez olasın bir gün - Yunus Emre

  • Dostların oluşturduğu topluluk

Birleşik Kelimeler: yârenbaşı

ADINA

[zarf]

  • Bir şeyin veya bir kimsenin namına, hesabına, yerine

    Haklı bir öfke adına da olsa bir insandan, aklını yüreğinden ayırması istenemez. - Sabahattin Eyuboğlu

YARIN

[isim]

  • Bugünden sonra gelecek ilk gün
  • Gelecek, ilerideki zaman

    İnsan daima yarını düşünmeli.

[zarf]

  • (ya'rın) Bugünden sonra gelecek ilk gün içinde

    Bin beş yüzü toka edip yarın halıyı çekeceksin. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yarından tezi yok

Birleşik Kelimeler: yarın öbür gün, bugün yarın, arkası yarın, bugünden yarına

DENEY

[isim]

  • Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir varsayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem, tecrübe

    Senelerdir gece gündüz elektrik yüklü deneyler yapa yapa sinir küpüne döndüğüne inanırdı içten içe. - Elif Şafak

  • Deneyim, tecrübe

    Herkesin kendi deneyi ile bildiği bir gerçek vardır. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: deney kabı, deney tüpü, deneyüstü, deneye dayalı

DERYA (Kelime Kökeni: Farsça deryā)

[isim]

[eskimiş]

  • Deniz

[mecaz]

  • Bilgili kimse

[mecaz]

  • Bir şeyin bol olduğu yer

    Kul Mustafa eydür coştum / Aşkın deryasına düştüm - Kul Mustafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derya gibi

Birleşik Kelimeler: deryadil, kaptanıderya, lebiderya, çamur deryası

PEREN (Kelime Kökeni: Farsça peren)

[isim]

[eskimiş]

  • Ülker yıldızı

YARDA (Kelime Kökeni: İtalyanca iarda)

[isim]

  • 91,4 santimetrelik İngiliz uzunluk ölçüsü birimi