DEFNEYAPRAĞI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
DEFNEYAPRAĞI harflerini içeren 5 harfli 49 kelime bulunuyor. 5 harfli DEFNEYAPRAĞI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FERAĞ18,
ARENA (Kelime Kökeni: Fransızca arena)
- Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan
- Siyasi çekişmelerin geçtiği yer
AYRAN
- Süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm
-
Yoğurdun sulandırılıp çalkalanmasıyla yapılan içecek
Taşlığa oturup soğuk ayranlar içtik. - Fikret Otyam
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayranı kabarmak
- ayranım budur, yarısı sudur
- ayranı yok içmeye, atla (veya tahtırevanla) gider sıçmaya
Birleşik Kelimeler: ayran ağızlı, ayran budalası, ayran delisi, ayran gönüllü
ERDEN
- Bakire
-
Bakire olarak, bakire bir biçimde
Bu cinayetleri işlemiş olanların iç dünyalarında erden kalmış yığınla insani zenginlik belirir. - Selim İleri
ENDER (Kelime Kökeni: Arapça ender)
-
Çok az, çok seyrek
Ender fırsatlarla gittiğim bu salaşın içi bana pek sempatik gelirdi. - Burhan Felek
-
Çok seyrek olarak, çok seyrek bir biçimde
Gözleri, ender görülen bir acıyla gölgelendi. - Halikarnas Balıkçısı
RANDA (Kelime Kökeni: İtalyanca randa)
- Gemilerin mizana direğinin gerisindeki yelken
RENDE (Kelime Kökeni: Farsça rende)
- Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç
- Üzerinde küçük delik ve kesici çıkıntıları bulunan, peynir, soğan, havuç vb.ni ufak parçalara ayırmak için kullanılan mutfak aleti
-
Bu aletle ufak parçalara ayrılmış şey
Peynir rendesi. Sabun rendesi.
REAYA (Kelime Kökeni: Arapça reʿāyā)
- Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk
-
Tanzimattan önce Osmanlı Devleti'nin Müslüman olmayan uyrukları
Buradaki Türkler de tek tük reayayı görmemezliğe gelebiliyorlardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
- Hristiyan
YÂRAN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)
-
Dostlar
Durup el bağlayalar yâran saf saf - Baki
-
Bir amaç çevresinde toplanmış veya aynı amacı güttükleri için bir araya gelmiş olanların tümü
Rusçuk yâranı. Malta yâranı.
YÂREN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)
-
Arkadaş, yakın dost
Görmeye gelenleri, hâl hatır soranları / Sevgili yârenleri görmez olasın bir gün - Yunus Emre
- Dostların oluşturduğu topluluk
Birleşik Kelimeler: yârenbaşı
ADINA
-
Bir şeyin veya bir kimsenin namına, hesabına, yerine
Haklı bir öfke adına da olsa bir insandan, aklını yüreğinden ayırması istenemez. - Sabahattin Eyuboğlu
YARIN
- Bugünden sonra gelecek ilk gün
-
Gelecek, ilerideki zaman
İnsan daima yarını düşünmeli.
-
(ya'rın) Bugünden sonra gelecek ilk gün içinde
Bin beş yüzü toka edip yarın halıyı çekeceksin. - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- yarından tezi yok
Birleşik Kelimeler: yarın öbür gün, bugün yarın, arkası yarın, bugünden yarına
DENEY
-
Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir varsayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem, tecrübe
Senelerdir gece gündüz elektrik yüklü deneyler yapa yapa sinir küpüne döndüğüne inanırdı içten içe. - Elif Şafak
-
Deneyim, tecrübe
Herkesin kendi deneyi ile bildiği bir gerçek vardır. - Haldun Taner
Birleşik Kelimeler: deney kabı, deney tüpü, deneyüstü, deneye dayalı
DERYA (Kelime Kökeni: Farsça deryā)
- Deniz
- Bilgili kimse
-
Bir şeyin bol olduğu yer
Kul Mustafa eydür coştum / Aşkın deryasına düştüm - Kul Mustafa
Ata Sözleri ve Deyimler
- derya gibi
Birleşik Kelimeler: deryadil, kaptanıderya, lebiderya, çamur deryası
PEREN (Kelime Kökeni: Farsça peren)
- Ülker yıldızı
YARDA (Kelime Kökeni: İtalyanca iarda)
- 91,4 santimetrelik İngiliz uzunluk ölçüsü birimi