DEDEKTİFLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
DEDEKTİFLİK harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli DEDEKTİFLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
EFEKT11,
ETLİK
- Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
- Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer
EKİLİ
-
Ekilmiş olan, mezru
Ekili tarla.
İTLİK
-
İtçe davranış
Hatıralarda ırza ve namusa taarruzu, itliği kalmıştı. - Yahya Kemal Beyatlı
İLETİ
- Yazı veya sözle verilen, gönderilen bilgi, mesaj
KİTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)
-
Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle
Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar
- Belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı, kütle
- Kist
Birleşik Kelimeler: kitle haberleşmesi, kitle iletişimi, kitle turizmi, hedef kitle
KİLİT (Kelime Kökeni: Farsça kelīd, kilīd)
-
Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti
Sonunda kapının kilidi gözyaşlarıma dayanamadı. - Yusuf Ziya Ortaç
- Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka
- Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık
Ata Sözleri ve Deyimler
- kilidi küreği olmamak
- kilit altına almak
- kilit gibi olmak
- kilit kürek altına almak
- kilit kürek olmak
- kilit vurmak
Birleşik Kelimeler: kilit dili, kilit mevki, kilit nokta, kilit sarma, kilit taşı, kilit yeri, asma kilit, bindirme kilit, gömme kilit, ispanyolet kilit, komple kilit, şifreli kilit, topuzlu kilit, bagaj kilidi, baston kilidi, donanım kilidi, emniyet kilidi
KELİK
- Eski ayakkabı
KELEK
- Olgunlaşmamış, ham kavun
- Irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir tür sal
-
Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan
Kelek mısır.
-
Kılsız
Kelek tulum.
- Aptal
Ata Sözleri ve Deyimler
- kelek atmak
- kelek yapmak
LİKİT (Kelime Kökeni: Fransızca liquide)
-
Sıvı
Likit gaz.
- Nakit
Birleşik Kelimeler: likit fon
TİLKİ
- Köpekgillerden, uzunluğu 90, kuyruğu 30 santimetre kadar, ırklarına göre çeşitli renklerde olan, ağız ve burnu uzun ve sivri, kümes hayvanlarına zarar veren, kürkü beğenilen bir tür memeli (Vulpes)
-
Bu hayvanın postundan yapılan manto vb
İki hanım yaşları geçkince olmasına bakmayarak sürmüşler, boyanmışlar, omuzlarına tilkilerini almış, kurulmuşlar. - Memduh Şevket Esendal
-
Çok kurnaz
Ne tilkidir o, bilmezsiniz.
Ata Sözleri ve Deyimler
- tilki gibi
- tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır
- tilki tilkiliğini anlatıncaya kadar post elden gider
Birleşik Kelimeler: tilkikuyruğu, tilki uykusu, tilki üzümü, beyaztilki, deniztilkisi
TİKEL
- Kısmi
- Bir türün bütün bireylerine değil de bir veya birkaç bireyine ilişkin olan, cüzi, tümel karşıtı
Birleşik Kelimeler: tikel önerme
TELEK
- Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy
TEKLİ
- Tek yataklı otel odası
- Bir sanatçının tek eserinin veya o eserin değişik yorumlarının kaydedildiği kaset, plak vb
TEKKE (Kelime Kökeni: Arapça tekye)
-
Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh
Hemen her ev yarı saray ve yarı tekke gibi bir şeydi. - Abdülhak Şinasi Hisar
- İşsiz güçsüz kimselerin buluşup sığındıkları yer
- Esrar içilen üstü kapalı yer
-
Hapishane
Bakıyorum, tekke sana yaramış, dedi. Ne zaman çıktın? - Tahsin Yücel
Ata Sözleri ve Deyimler
- tekkeyi bekleyen çorbayı içer
Birleşik Kelimeler: esrar tekkesi, miskinler tekkesi
TEKİL
- Teklik