DAĞITIMEVİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

DAĞITIMEVİ harflerini içeren 4 harfli 29 kelime bulunuyor. 4 harfli DAĞITIMEVİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AĞIM13, DAĞİ13, İĞDE13, AĞIT12, DEVA12, EĞİM12, VİDA12, VEDA12, VADE12, VADİ12, İVME11, MEVT11, MAVİ11, ADIM8, ADEM7, DAİM7, EDİM7, İDAM7, MİDE7, ATIM6, ADET6, EDAT6, İADE6, İDEA6, AMİT5, İTME5, MİAT5, META5, TEMA5

AMİT (Kelime Kökeni: Fransızca amide)

[isim]

[kimya]

  • Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı

İTME

[isim]

  • İtmek işi

    Bir ayağıyla koltukları itmeyi sürdürürken bir yandan da oğlunun beslenme çantasını hazırlıyordu. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: öz itme

MİAT (Kelime Kökeni: Arapça mīʿād)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir şeyin yapılması için tanınan süre
  • Bir şeyin yerine yenisinin verilebilmesi için kabul edilmiş bulunan süre, kullanma süresi

    Asker ayakkabısının miadı altı aydır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • miadı dolmak
  • miadı gelmek

META (Kelime Kökeni: Arapça metāʿ)

[isim]

  • Mal, ticaret malı

[ticaret]

  • Sermaye

    Batı'dan aldığımız öteberi arasında en kıymetli meta kendi memleketimizi karış karış dolaşma arzusu olmalıdır. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

TEMA (Kelime Kökeni: İtalyanca tema)

[isim]

  • Asıl konu, temel motif, ana konu

    Anıtın teması, Kurtuluş Savaşı'ydı. Tablonun teması.

[edebiyat]

  • Öğretici veya edebî bir eserde işlenen konu, düşünce, görüş, tem, ana konu

[müzik]

  • Bir besteyi oluşturan temel motif, ana konu

ATIM

[isim]

  • Atma işi

    Kimi yayı öptü, kimi fırlattı / En er kemankeşe yetti üç atım - Yahya Kemal Beyatlı

  • Atılan bir şeyin gidebildiği uzaklık

    Bir kurşun atımı yer.

Birleşik Kelimeler: top atımı

ÂDET (Kelime Kökeni: Arapça ʿādet)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Görenek

    Bayram tebriği bir güzel âdettir. - Burhan Felek

  • Alışkanlık

    Başka karı kocalar gibi ikide bir atışma âdetimiz yoktur. - Refik Erduran

  • Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre
  • Aybaşı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • âdet edinmek
  • âdet görmek
  • âdet olduğu üzere
  • âdet olmak
  • âdet yerini bulsun diye

Birleşik Kelimeler: âdetgörmezlik

[isim]

[matematik]

  • Sayı

    İşe giren kadınların adedi günden güne çoğalıyor. - Nazım Hikmet

  • Tane

Birleşik Kelimeler: adedimürettep

EDAT (Kelime Kökeni: Arapça edāt)

[isim]

[dil bilgisi]

  • Tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle cümledeki diğer kelimeler arasında ilişki kuran kelime türü, ilgeç: Ev gibi huzur köşesi olmaz. Çocuk sabaha karşı uyudu

Birleşik Kelimeler: edat grubu, edat tümleci, rabıt edatı

İADE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāde)

[isim]

  • Alınmış bir şeyi geri verme

    Sekiz buçuk altını iade için eline mühim bir para geçmesi lazımdı. - Refik Halit Karay

  • Verilen bir şeyi almayarak geri çevirme, reddetme
  • Karşılıklı olarak yapma, mukabele etme

[edebiyat]

  • İadeli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iade etmek

Birleşik Kelimeler: iadeiitibar, iadeiziyaret, vergi iadesi

İDEA (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

  • Düşünce

    İdea akılla algılananın en üst aşamasını yani kavramı tanımlar. - Azra Erhat

ADEM (Kelime Kökeni: Arapça ʿadem)

[isim]

[eskimiş]

  • Yokluk

    Ne civarda bir köy var ne bir evin hayali / Sonun ademdir, diyor insana yolun hâli - Faruk Nafiz Çamlıbel

Birleşik Kelimeler: ademimerkeziyet

[isim]

  • Dinî inanışlara göre dünya üzerindeki ilk insan, Âdem Baba

Birleşik Kelimeler: Âdem Baba

[isim]

  • İnsan, insanoğlu, adam

Birleşik Kelimeler: âdembaba, âdemelması, âdem evladı, âdemoğlu, beniâdem

DAİM (Kelime Kökeni: Arapça dāʾim)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Sürekli, sonsuz

[zarf]

  • Daima

    Beni daim şen gören safdiller öyle sansın / Ne bilsinler ki onlar bence birdir elem, haz - Enis Behiç Koryürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • daim etmek (veya eylemek)
  • daim olmak

Birleşik Kelimeler: devridaim, her daim

EDİM

[isim]

  • Yapılmış, gerçekleşmiş iş, amel, fiil

    Günlük yaşamımıza şöyle bir baksak her edimimizin altında umutluluk bulunmadığını görürüz. - Melih Cevdet Anday

[felsefe]

  • İnsan davranışı

[hukuk]

  • Alacaklının isteyebileceği ve borçlunun yapmak zorunda olduğu davranış, ivaz

[ruh bilimi]

  • Belirli bir durumla karşılaştığı zaman kişinin yapabildiği davranış

Birleşik Kelimeler: edim bilimi

İDAM (Kelime Kökeni: Arapça iʿdām)

[isim]

[hukuk]

  • İnsan öldürme vb. bir suça karşılık verilen ve suçlunun ölümüyle sonuçlanan ceza, idam cezası, ölüm cezası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • idam etmek

Birleşik Kelimeler: idam cezası, idam sehpası

MİDE (Kelime Kökeni: Arapça miʿde)

[isim]

[anatomi]

  • Omurgalılarda, sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmak bağırsağı arasında besinlerin sindirime hazır duruma getirildiği; omurgasız hayvanlarda ise sindirim kanalının bu bölgeye karşılık olan parçası

[mecaz]

  • Karın, karın bölgesi

[mecaz]

  • Yemek yeme isteği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mide (veya midesini) bulandırmak
  • midesi almamak (veya kaldırmamak veya kabul etmemek veya götürmemek)
  • midesi bulanmak
  • midesi ekşimek (veya kaynamak veya yanmak)
  • midesi ezilmek (veya kazınmak)
  • mideye indirmek
  • mideye oturmak
  • mideyi bastırmak

Birleşik Kelimeler: mide ağzı, mide fesadı, mide kapısı, mide spazmı