DAĞLANIVERMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

DAĞLANIVERMEK harflerini içeren 8 harfli 27 kelime bulunuyor. 8 harfli DAĞLANIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AĞDIRMAK19, DAĞILMAK19, DAVRANIM18, DEVRALMA17, ANIVERME16, AKIVERME16, ALIVERME16, DALAVERE16, KIVRANMA16, MANAVLIK16, VIRLAMAK16, VINLAMAK16, VARILMAK16, REVNAKLI15, ARDILMAK12, ANDIRMAK12, ALDIRMAK12, DARILMAK12, DIRLANMA12, KANDIRMA12, KALDIRMA12, DALKIRAN11, KALANDIR11, KALDIRAN11, KARDELEN10, KALENDER10, MALKIRAN10

KARDELEN

[isim]

[bitki bilimi]

  • Nergisgillerden, baharda çok erken çiçek açan ve eczacılıkta kullanılan soğanlı bir bitki (Galanthus nivalis)

KALENDER (Kelime Kökeni: Farsça ḳalender)

[isim]

  • Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü kimse, ehlidil, rint
  • Özensiz giyinmiş, kılıksız kimse
  • Yalnız birisi hareketli üst üste konulmuş belirli sayıda silindirden meydana gelen ve düzgün yüzeyli kâğıt üretmek için kullanılan bir makine

[zarf]

  • Özensiz, kılıksız bir biçimde

    İnsan kalender gezmekten rahat edebilir. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: kalender meşrep

MALKIRAN

[isim]

[halk ağzında]

  • Hayvan vebası

DALKIRAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kabuk böcekleri familyasından, fındık ağaçlarında yaşayan kın kanatlı böcek (Anisandrus dispar)

[halk ağzında]

  • Şiddetli esen rüzgâr

KALANDIR

[isim]

  • Dokunmuş kumaş ve bezleri buhar altında veya belli bir ısıda silindir arasından geçirerek ütüleme, parlatma, istenilen boy ve ene göre çektirip germe

Birleşik Kelimeler: kalandır makinesi

KALDIRAN

[isim]

[anatomi]

  • Bazı organları yukarıya doğru hareket ettiren kas

ARDILMAK

[-e]

[halk ağzında]

  • Birisinin sırtına asılmak
  • Sataşmak, çatmak

[mecaz]

  • Musallat olmak, asılmak, takılmak

ANDIRMAK

[-i]

  • Benzer yanları bulunmak, çağrıştırmak

    Şiirde gazete havadisini andıran bir mısra da bulunabilir. - Asaf Halet Çelebi

ALDIRMAK

[nesnesiz]

  • Alma işini yaptırmak

    Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım. - Necati Cumalı

[-e]

[-i]

  • Getirtmek

    Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı. - Cahit Uçuk

  • Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak

    Bademcik aldırmak. Çocuk aldırmak.

[-den]

  • Başkasına kaptırmak

    Elimden aldırdım gül yüzlü yâri / Ben bir daha buldum ellere nispet - Emrah

[-e]

[-i]

  • Sığdırmak

    Bunca eşyayı bu küçücük eve nasıl aldırdınız.

[-e]

[mecaz]

  • Önem vermek, değer vermek

    Aldırma sen hemen çalış ki biraz / Çalışan ilerler, yerinde kalmaz - Enis Behiç Koryürek

DARILMAK

[nesnesiz]

  • Hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak, gücenmek, küsmek, ilgiyi kesmek

    Kalenin üzerine top atmadılar bahanesiyle darılmadı mıydı? - Ömer Seyfettin

  • Gücenmek, kırılmak, alınmak, incinmek

    Kendisine uygulanan bu tavırdan ne darılmıştı ne gücenmişti. - Nezihe Araz

  • Azarlamak, paylamak

DIRLANMA

[isim]

  • Dırlanmak işi

KANDIRMA

[isim]

  • Kandırmak işi

    O bakışta hiç de melunca bir kandırma fikri gizlenemez. - Feridun Fazıl Tülbentçi

KALDIRMA

[isim]

  • Kaldırmak işi

    Şimdi yavaş yavaş kendimize geliyoruz ama bir damak kaldırma ameliyesine muhtacız hâlâ. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: kaldırma kolcusu

REVNAKLI

[sıfat]

  • Revnakı olan, renkli, popüler, göz alıcı olan

    O devrin en revnaklı bir şahsiyeti idi. - Yahya Kemal Beyatlı

ANIVERME

[isim]

  • Anıvermek işi