DAYANIŞMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

DAYANIŞMAK harflerini içeren 7 harfli 25 kelime bulunuyor. 7 harfli DAYANIŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DAYANIŞ15, YAŞINDA15, DANIŞMA14, YAKIŞMA14, DAYANIM13, KANAYIŞ13, KAYŞAMA13, YANAŞMA13, YANAŞIK13, YANŞAMA13, YAŞANMA13, YAŞAMAK13, AŞINMAK12, DAYANMA12, DAYAMAK12, KAŞINMA12, ŞAKADAN12, YAKINDA12, YAŞANAK12, DAYANAK11, KAŞANMA11, YIKANMA11, YAKINMA11, ADANMAK10, KAYNAMA10

ADANMAK

[nesnesiz]

  • Adama işine konu olmak

KAYNAMA

[isim]

  • Kaynamak işi

    Kırılan kaval kemiği yeni yeni kaynamaya başladığında arkadaşları ona içkiye devam ederse sakat kalacağını söylediler. - İhsan Oktay Anar

[kimya]

  • Boya filminde hava veya solvent buharının kabarcık durumunda bulunması

Birleşik Kelimeler: kaynama noktası

DAYANAK

[isim]

  • Dayanılacak şey, istinatgâh, mesnet

[mecaz]

  • Bir iddiayı güçlendirmeye yarayan tanıt

[mecaz]

  • Destek, dayanak noktası

    Söylenenleri destekliyor, onlara dayanak oluyordu. - Tarık Buğra

[felsefe]

  • Bir gerçekliğin onaylanması için olayların arkasında veya altında bulunan şey, kendisine bir şey yüklenilen, bir varlığa destek olan, altta bulunan temel

Birleşik Kelimeler: dayanak noktası

KAŞANMA

[isim]

  • Kaşanmak işi

YIKANMA

[isim]

  • Yıkanmak işi

    Çavlanın fokurdattığı sulara dalıp çıkarak yıkanmaya başladı. - Kemal Bilbaşar

YAKINMA

[isim]

  • Yakınmak (I) işi

[isim]

  • Yakınmak (II) işi, şikâyet

Birleşik Kelimeler: yakınma kutusu

AŞINMAK

[nesnesiz]

  • Birbirine sürtünerek incelmek
  • Eskimek, yıpranmak
  • Çıkıntıları silinmek, düzleşmek

DAYANMA

[isim]

  • Dayanmak işi, metanet

    Böyle birçok ekoller vahilikleri, sahtelikleri, çürük esaslara dayanmaları dolayısıyla kıymetten düşmüşlerdir. - Asaf Halet Çelebi

Birleşik Kelimeler: dayanma gücü, dayanma ömrü

DAYAMAK

[-e]

[-i]

  • Yaslamak

    Sol kolunu yürürken hep kalçasına dayardı. - Ömer Seyfettin

  • Bir yerden, bir kimseden yararlanmak, güç almak

    Kürekleri iskeleye dayayarak bütün hızıyla itti. - Sait Faik Abasıyanık

  • Korkutmak için hızla, öfkeyle yaklaştırmak, uzatmak

    Mektubu gözüne dayadı. Bıçağı göğsüne dayadı.

[-e]

  • Varmak, ulaşmak

[mecaz]

  • Kalitesiz, kötü veya çürük bir malı, gizlice iyi olanların arasına katıp müşteriye satmak

[-e]

[teklifsiz konuşmada]

  • Vakit geçirmeden, bekletmeden vermek

    Tezgâha giden garson, önüme koca bir kadeh rakı dayadı. - Osman Cemal Kaygılı

[-i]

[halk ağzında]

  • Kapı veya pencereyi ardına kadar açmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dayayıp döşemek

KAŞINMA

[isim]

  • Kaşınmak işi

Birleşik Kelimeler: kaşınma kazığı

ŞAKADAN

[zarf]

  • Şaka olarak, şaka diye, şakacıktan, mahsus

YAKINDA

[zarf]

  • Yakın bir yerde

    Yakında mı oturuyorsunuz?

  • Çok geçmeden

    Yakında görüşürüz.

  • Son günlerde

    Yakında mı geldiniz?

YAŞANAK

[isim]

  • Özellikle erken veya yeni doğmuş bebeklerin, zarar verebilecek dış etkenlerden korunması amacıyla içine yerleştirildiği, belirli sıcaklığın ve nemin özel olarak oluşturulduğu, şeffaf, kapalı araç, kuvöz

DAYANIM

[isim]

  • Bir varlığın dış etkilere karşı direnme özelliği, direnç

Birleşik Kelimeler: dayanım ömrü, basılma dayanımı, burulma dayanımı

KANAYIŞ

[isim]

  • Kanama işi