DAYANIKLILIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

DAYANIKLILIK harflerini içeren 7 harfli 26 kelime bulunuyor. 7 harfli DAYANIKLILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYDINLI13, DAYILIK13, ADAYLIK12, DAYAKLI12, KIYILIK12, YAKINDA12, AYLIKLI11, AYNILIK11, AYIKLIK11, KADILIK11, KADINLI11, YANKILI11, AYNALIK10, AYAKLIK10, ADAKLIK10, ILIKLIK10, KALAYLI10, KILIKLI10, KAYALIK10, NALAYIK10, YANAKLI10, YAKALIK10, ANIKLIK9, ALIKLIK9, ALINLIK9, ANLAKLI8

ANLAKLI

[sıfat]

  • Zeki

ANIKLIK

[isim]

  • Uyanıklık

ALIKLIK

[isim]

  • Alık olma durumu, belahet

ALINLIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Kadınların alınlarına taktıkları altın veya gümüşten süs eşyası
  • Yapılarda cephe süsü

AYNALIK

[isim]

[denizcilik]

  • Geminin ve bağlı bulunduğu limanın adı yazılan, düz veya az yuvarlak kıç bölüm

Birleşik Kelimeler: aynalık tahtası

AYAKLIK

[isim]

  • Bir makinede, bir araçta ayak yardımıyla dönmeyi veya hareketi sağlayan düzen, pedal
  • Ayak basacak yer
  • Ayakçak
  • Kaide

[denizcilik]

  • Küçük teknelerde kürekçinin oturduğu yeri destekleyen, kaplamaların iç tarafına çakılan kiriş

ADAKLIK

[isim]

  • Adak adanan yer

[sıfat]

  • Adak olarak ayrılmış (hayvan)

ILIKLIK

[isim]

  • Ilık olma durumu

    Niyetimiz erken baharın ılıklık ve tazeliği içinde yemek yemek, uzanıp yatmaktı. - Burhan Felek

KALAYLI

[sıfat]

  • Kalaylanmış (kap)

    Bir salepçinin kalaylı güğümü tütüyordu. - Sait Faik Abasıyanık

  • İçinde kalay bulunan

[mecaz]

  • Gösterişi ve süsü yapay olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalaylı bakır küflenmez

KILIKLI

[sıfat]

  • Herhangi bir kılıkta olan, kıyafetli

    Beyaz önlüklü, doktor kılıklı adam ona yüksek sesle bir şeyler söylüyordu. - Osman Aysu

  • Birinin huyunda olan, davranışlarını taklit eden

[halk ağzında]

  • Güzel, temiz

Birleşik Kelimeler: kılıklı kıyafetli, anası kılıklı

KAYALIK

[isim]

  • Kayası çok olan yer

    Irmak aşağıda bir yandan kayalığın üzerine şarıl şarıl boşanıyor. - Etem İzzet Benice

NALAYIK (Kelime Kökeni: Farsça nā + Arapça lāyiḳ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yakışıksız, hoş olmayan

    Başka kızların böyle nalayık hâllerde bulunması senin için bir mazeret değildir kızım. - Reşat Nuri Güntekin

YANAKLI

[sıfat]

  • Yanağı olan

    Halil al yanaklı, ürkek gözlü, köse bir simitçidir. - Sait Faik Abasıyanık

  • Yan yüzeyinde şişkinlik olan (lastik)

Birleşik Kelimeler: elma yanaklı

YAKALIK

[isim]

  • Yaka yapılmaya uygun olan şey
  • İlköğretim öğrencilerinin önlüklerinin üzerine taktıkları yaka
  • Erkek gömleklerinin üzerine takılan eğreti yaka

    Karıları incik boncuk içinde, erkekler ekseri yakalık bile alıp takmıyorlar. - Halide Edip Adıvar

AYLIKLI

[sıfat]

  • Aylık alan (kimse), maaşlı

    Aylıklı bakıcısı varmış kuşların. - Yusuf Atılgan

  • Karşılığı aylıkla ödenen

    Aylıklı bir iş.