DAVUL ile Oluşan Kelimeler (DAVUL Kelime Türetme)
DAVUL harflerinden oluşan 12 kelime bulunuyor. DAVUL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Davul kelimesinin anlamı nedir? Davul ile başlayan kelimeler. İçinde davul olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
DAVUL14
4 Harfli Kelimeler
AVLU11
3 Harfli Kelimeler
DAV11, LAV9, DUL6, DUA6, DAL5, ULA4
2 Harfli Kelimeler
AV8, AD4, AL2, LA2
AL
- Kanın rengi, kızıl, kırmızı
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
- Dorunun açığı, kızıla çalan at donu
- Bu renkte olan (at)
- Yüze sürülen pembe düzgün, allık
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
- Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
- Alüminyum elementinin simgesi
LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)
- Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Lantan elementinin simgesi
ULA
- Muğla iline bağlı ilçelerden biri
AD
-
Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam
Görmediniz mi, adını söyleyince herkes put kesiliyor. - Ahmet Hamdi Tanpınar
- Herkesçe tanınmış veya işitilmiş olma durumu
- Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime, isim
Ata Sözleri ve Deyimler
- ad almak
- ad çekmek
- adı (bile) olmamak
- adı batası (veya batasıca)
- adı batmak
- adı bile okunmamak
- adı çıkmak
- adı çıkmış dokuza, inmez sekize
- adı deliye çıkmak
- adı duyulmak
- adı geçmek
- adı gibi bilmek
- adı kaldırılmak
- adı kalmak
- adı karışmak
- adı kötüye çıkmak
- adını ...-ye çıkarmak
- adını ağzına abdestle almak
- adını ağzına almamak
- adını anmak
- adını bağışlamak
- adını çıkarmak
- adını kirletmek (veya lekelemek)
- adını koymak
- adını taşımak
- adını vermek
- adı olmak
- adı var
- ad koymak
- ad takmak
- ad vermek
- ad yapmak
Birleşik Kelimeler: ad aktarması, ad bilimi, ad cümlesi, ad çekimi, ad çekme, ad durumu, ad gövdesi, ad kökü, ad tabanı, ad tamlaması, addan türeme ad, addan türeme eylem, adı belirsiz, adı sanı, adı üstünde, adına, adıyla sanıyla, adlar dizgesi, adlı adıyla, bayramlık ad, birleşik ad, eylemden türeme ad, kısma ad, küçük ad, ön ad, özel ad, somut ad, soyut ad, takma ad, türemiş ad, yalın ad, aile adı, göbek adı, kod adı, soyadı, tanıtma adı, topluluk adı, yer adı, kendi adına
- Sayma
- Sayılma
Birleşik Kelimeler: addetmek, addolunmak
DAL
-
Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri
Cılız dallar, yeşili fersiz, tırnak kadar yapraklar! - Tarık Buğra
- Branş
- Bir bilim alanının içinde yer alan ana bilim dalında alt alanı
- Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların bir araya gelmesiyle oluşan birlik, şube
Ata Sözleri ve Deyimler
- dal budak salmak
- dal gibi
- dal gibi kalmak
- dalları basmak
- dal sürmek
Birleşik Kelimeler: dalkıran, dalkurutan, ana dal, yan dal, ana bilim dalı, harmandalı, zeytin dalı
- Arka, sırt
- Kol
-
Omuz
Belikler dalına dökülür gelir / İnce bel üstüne sal ala gözlüm - Halk türküsü
- Boyun, ense
Ata Sözleri ve Deyimler
- dalına basmak
- dalına binmek
- dal vermek
Birleşik Kelimeler: ana dal, doruk dal
-
Çıplak, yalın
Dalkılıç. Daltaban.
Birleşik Kelimeler: dalfes, dalfidan, dalgündüz, dalkılıç, dalöğle, daltaban, daluyku, dalyarak
DUL
-
Eşi ölmüş veya eşinden boşanmış kadın veya erkek
Bebek'teki evinde bir dul kız kardeşiyle yalnız yaşar. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- dul kalmak
Birleşik Kelimeler: dulaptal otu, dulavrat otu, karadul
DUA (Kelime Kökeni: Arapça duʿāʾ)
- Yakarış
-
Tanrı'ya yalvarma, yakarış için söylenen dinî metin
Pazartesi, perşembe geceleri yatağında gizli gizli Arapça dua okurdu. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- dua (veya duasını) almak
- dua etmek
- duası tutmak
Birleşik Kelimeler: beddua, hayır dua, cenaze duası, hatim duası, karınca duası, pehlivan duası, sofra duası, yağmur duası, yemek duası
AV
-
Karada, denizde, gölde veya akarsularda evcil olmayan hayvanları vurma veya yakalama işi, şikâr
Kral hiç tınmadan, rahat rahat avdan döndü. - Necip Fazıl Kısakürek
- Bir hayvanın bir başka hayvanı yemek için yakalaması
- Bu yollarla yakalanan hayvan
- Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- ava çıkmak
- ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
- ava giden avlanır
- av avlanmış, tav tavlanmış
- av avlayanın, kemer bağlayanın
- av vuranın değil, alanın
Birleşik Kelimeler: av dönemi, av hayvanı, av köpeği, av mevsimi, av sezonu, av tezkeresi, av yasağı, sökün avı, sürek avı, sürgün avı
LAV (Kelime Kökeni: Fransızca lave)
- Yanardağların püskürme sırasında yeryüzüne çıkardıkları, dünyanın derinliklerinden gelen kızgın, erimiş maddeler, püskürtü
Birleşik Kelimeler: lav silahı, lav taşması
AVLU (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Bir yapının veya yapı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevrili alan, hayat (II), hanay, sahn
Yüksek, sur gibi kalın duvarın ardındaki küçük avluya kunt demir kapıdan girilirdi. - Ayla Kutlu
DAV
- Postu, kaplan postu gibi çizgili bir tür Afrika zebrası (Hippotigris burchelli)
DAVUL (Kelime Kökeni: Arapça ṭabl)
- Büyük ve enlice bir kasnağın iki yanına deri geçirilerek yapılan, tokmak ve değnekle çalınan çalgı
- Bateri
Ata Sözleri ve Deyimler
- davul birinin boynunda, tokmak bir başkasının elinde
- davul çalmak (veya dövmek)
- davul çalsan işitmez
- davul dengi dengine diye çalar
- davul gibi
- davulu biz çaldık, parsayı başkası topladı
- davulun sesi uzaktan hoş gelir
Birleşik Kelimeler: davultozu, kulakdavulu