Dat ile Biten Kelimeler

DAT ile biten 18 kelime bulunuyor. Sonu DAT olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dat ile başlayan kelimeler. İçinde dat olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

MEVCUDAT21, MÜFREDAT19, TAHDİDAT16, İSTİBDAT13, İSTİMDAT12, İSTİRDAT11

7 Harfli Kelimeler

VARİDAT15, KUYUDAT13, CEMADAT13, İSTİDAT10

6 Harfli Kelimeler

BAĞDAT17

5 Harfli Kelimeler

ECDAT10, BİDAT9, BADAT9, İMDAT8, AİDAT7, TADAT7

4 Harfli Kelimeler

EDAT6

EDAT (Kelime Kökeni: Arapça edāt)

[isim]

[dil bilgisi]

  • Tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle cümledeki diğer kelimeler arasında ilişki kuran kelime türü, ilgeç: Ev gibi huzur köşesi olmaz. Çocuk sabaha karşı uyudu

Birleşik Kelimeler: edat grubu, edat tümleci, rabıt edatı

AİDAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾidāt)

[isim]

  • Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para, ödenti

    Hele şundan bundan aidat, iane ve yardım toplayıp veya böyle bir yardıma müminleri cebredip vakıf kurmak diye bir şey düşünülemez. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Bir hizmet karşılığı sürekli ve düzenli ödenen para

    Sabahları ekmek dağıtmaya çıkan, ayda bir de aidat toplayan Meryem dışında kimse çalmazdı kapısını. - Elif Şafak

  • Kesenek

Birleşik Kelimeler: üye aidatı, üyelik aidatı

TADAT (Kelime Kökeni: Arapça taʿdād)

[isim]

[eskimiş]

  • Sayma
  • Sayım

[askerlik]

  • Sayarak yoklama yapma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tadada çıkmak
  • tadat etmek

Birleşik Kelimeler: aleni tadat

İMDAT (Kelime Kökeni: Arapça imdād)

[isim]

  • Tehlikede olana yapılan yardım

    Gelen imdat kuvvetinden vaktiyle haber alamıyor, mağlup oluyoruz. - Orhan Seyfi Orhon

[ünlem]

  • `Yetişin, kurtarın` anlamlarında bir seslenme sözü

    Ağlıyorsun, imdat, imdat! diyorsun. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imdada (veya imdadına) koşmak (veya yetişmek veya erişmek)
  • imdat etmek
  • imdat ummak

Birleşik Kelimeler: imdat çekici, imdat freni, imdat kolu, sıhhi imdat

BİDAT (Kelime Kökeni: Arapça bidʿat)

[isim]

[eskimiş]

[din bilgisi]

  • İslam dininde Hz. Muhammed zamanından sonra ortaya çıkan değişik yargılar ve ilkeler
  • Sonradan türeyen şey

BADAT

[isim]

[bitki bilimi]

  • Birleşikgillerden, şekeri çok, bir tür yer elması

İSTİDAT (Kelime Kökeni: Arapça istiʿdād)

[isim]

[eskimiş]

  • Yetenek

    İnci gibi güzel bir yazısı ve mizaha da istidadı varmış. - Yahya Kemal Beyatlı

ECDAT (Kelime Kökeni: Arapça ecdād)

[isim]

  • Geçmişteki büyükler, atalar

    Ecdadının dilini neye beğenmiyorsun? - Hüseyin Rahmi Gürpınar

İSTİRDAT (Kelime Kökeni: Arapça istirdād)

[isim]

[eskimiş]

  • Geri alma

[askerlik]

  • Bir yeri yeniden ele geçirme, geri alma, kurtarma

İSTİMDAT (Kelime Kökeni: Arapça istimdād)

[isim]

[eskimiş]

  • Yardım isteme, yardıma çağırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • istimdat etmek

İSTİBDAT (Kelime Kökeni: Arapça istibdād)

[isim]

[eskimiş]

  • Uyruklarına hiçbir hak ve özgürlük tanımayan sınırsız monarşi, despotluk, despotizm

KUYUDAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳuyūdāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Resmî defterdeki kayıtlar

CEMADAT (Kelime Kökeni: Arapça cemādāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Cansızlar, cansız varlıklar

VARİDAT (Kelime Kökeni: Arapça vāridāt)

[isim]

  • Gelirler

    Bayraktar Çiftliğinden ayda beş bin lira geçiyor eline. Han hamam varidatı ayrı. - Attila İlhan

TAHDİDAT (Kelime Kökeni: Arapça taḥdīdāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Sınırlamalar, kısıntılar