[isim]

[hayvan bilimi]

• Sölenterlerin, saydam ve jelatinli deniz hayvanlarını içine alan sınıfı

[isim]

• Karartılmak işi

[nesnesiz]

• Artırma işine konu olmak, çoğaltılmak, tezyit edilmek

[nesnesiz]

[teklifsiz konuşmada]

• Çıplak veya parasız kalmak

[nesnesiz]

• Aldatma işine konu olmak

  Aldatılmak bir kadın için ne müthiş şey, takdir edersiniz. - Peyami Safa

[isim]

• Daraltılmak işi

[-i]

• Birini veya bir şeyi bulmak için bir yeri gözden geçirmek

  Odayı iyice araştırdım ama aradığımı bulamadım.

• Bir gerçeği ortaya çıkarmak için aramalarda bulunmak, sormak, soruşturmak

  Birkaç adam gönder ve durumu araştırsınlar. - İhsan Oktay Anar

• Bilimde ve sanatta yöntemli çalışmalar yapmak

  Türkiye'de henüz memleket meselelerini ilmî bir şekilde araştıran müesseseler kurulmamıştır. - Mehmet Kaplan

[isim]

• Aklaştırmak işi

[zarf]

[mecaz]

• Gereğinden çok, iyice, bir güzel, bir temiz

  Yazıları nihayet sökmeyi başardığında adamakıllı şaşırdı. - İhsan Oktay Anar

[isim]

• Alkışlatmak işi

[nesnesiz]

• Aldırma işi yapılmak

[isim]

• Kaldırılmak işi

  Benim bunlara itirazım yoktu. Tek itirazım, annemin oynamaya kaldırılmasıydı. - Ayla Kutlu

[isim]

• Karşıtlamak işi

[isim]

• Katırlaşmak durumu

[-i]

• Saç, sakal vb.ni seyreltmek, kazımak, tıraş etmek

• Bir şeyin üzerindeki pürüzleri almak, yontmak

[argo]

• Bıkkınlık verecek kadar uzun, asılsız, abartılı konuşmak