DARBECİK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
DARBECİK harflerini içeren 4 harfli 39 kelime bulunuyor. 4 harfli DARBECİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
CİDE9,
ERİK
- Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)
- Bu ağacın kabuğu ince, çeşitli renklerde, mayhoş veya tatlı, eti sulu, tek ve sert çekirdekli yemişi
Birleşik Kelimeler: erik hoşafı, erik kompostosu, erik marmeladı, erik pestili, erik rakısı, erik reçeli, kuru erik, sarıerik, bardacık eriği, bardak eriği, can eriği, çakal eriği, dağ eriği, gövem eriği, Japon eriği, Malta eriği, mürdüm eriği, türbe eriği, üryani eriği, yaban eriği
İARE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāre)
-
Eğreti, ödünç
Bu iare tuvaletiyle kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı. - Peyami Safa
- Eğreti verme, ödünç verme
KİRA (Kelime Kökeni: Arapça kirāʾ)
-
Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar
Eski kirayı yükseltiyorum, isterseniz gidin mahkemeye. - Çetin Altan
-
Bu biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para
Kira ile aldım, zaten bu yüzden de geciktim ya! - Refik Halit Karay
-
Bu biçimde tutulan taşınmaz
O zamana kadar kira köşelerinde sürünmekten bir tat, bin feryat, türlü sıkıntılara giriftar olmuşken... - Halit Ziya Uşaklıgil
Ata Sözleri ve Deyimler
- kirada olmak
- kirada oturmak
- kiraya vermek
Birleşik Kelimeler: kira arabası, kira bedeli, kira kontratı, kira sözleşmesi, ayak kirası, diş kirası, maden kirası
KARE (Kelime Kökeni: Fransızca carré)
- Kenarları ve açıları birbirine eşit olan dörtgen, dördül, murabba
-
Bu biçimde olan
Kare masa.
-
İskambil oyunlarında aynı türden dört kâğıdın bir araya gelmesi
Kare as. Kare kız.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ...-in karesi
- karesini almak
Birleşik Kelimeler: kare kare, karekök, birimkare, kilometrekare, metrekare, tamkare
KARİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳāriʾ)
-
Okuyucu, okur
Bu kusurlara rağmen Gülistan tercümesi bugünkü hâliyle de Türk karisi için faydalı olmaktan uzak değildir. - Asaf Halet Çelebi
- Kur'an'ı kurallarına uygun bir biçimde okuyan kimse
RİKA (Kelime Kökeni: Arapça riḳʿa)
- Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimi
BRİK (Kelime Kökeni: Fransızca brick)
- İki direkli, seren yelkenli, birkaç top taşıyan gemi
- Önde çok yüksek bir oturma yeri, arkada da boylamasına yerleştirilmiş oturacak yerleri bulunan dört tekerlekli, yaylı at arabası
BİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca birra)
-
Arpa ile şerbetçi otunun mayalandırılmasıyla yapılan bir içki, arpa suyu
Masadakilerin kimi rakı, kimi de bira içiyordu. - Ayşe Kulin
Birleşik Kelimeler: bira bardağı, birahane, bira mayası
BARİ (Kelime Kökeni: Farsça bārī)
-
Hiç olmazsa, hiç değilse, o hâlde, öyleyse
Hepsini at bir yana / Bari o günlerin bana / Şiirini söyle tatlı su - Mustafa Seyit Sutüven
-
Keşke
Bu bari doğru çıksaydı, yazarlığıma geçmişte bir ipucu bulacaktım. - Adalet Ağaoğlu
BAKİ (Kelime Kökeni: Arapça bāḳī)
-
Sürekli
Dünyada zaten ne bakiydi? - Ömer Seyfettin
- Bir şeyden artan (miktar)
-
Öteki
Kale kapısından yalnız birini açık bırakarak bakilerini örmeye başlamışlardı. - Orhan Seyfi Orhon
Ata Sözleri ve Deyimler
- baki kalmak
BERİ
-
Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı, öte karşıtı
Biraz beriye geliniz.
-
Bu uzaklıkta bulunan
Ağaçlardan, karanlığın beri tarafına doğru bir nehir akışı var. - Sait Faik Abasıyanık
-
-den bu yana
Altı ayı aşkın bir zamandan beri hazırlanıyordu bu yolculuk. - Abidin Dino
Birleşik Kelimeler: enberi, çekberi, deminden beri, gelberi, günberi, öteberi, öteden beri, tez beri, yerberi, öteden beriden, ötesi berisi, öteye beriye
BEKA (Kelime Kökeni: Arapça beḳā)
-
Kalıcılık, ölmezlik
Fakat böyle bir zevk ve huzurun devam ve bekası olamaz. - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- beka bulmak
BERK
- Sert, katı
- Sağlam
DAİR (Kelime Kökeni: Arapça dāʾir)
-
Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne
Yarına kadar sarhoşluğu geçer, ben de sarhoş olmadığına dair rapor veririm. - Aka Gündüz
DERK (Kelime Kökeni: Arapça derk)
- Anlama, kavrama
Ata Sözleri ve Deyimler
- derk etmek