DARALTILIŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
DARALTILIŞ harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli DARALTILIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DALIŞ11,
TARLA
-
Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası
Denizciler aralarında, karadaki tarla sahiplerinden çok daha fazla, hem çok daha candan yardımlaşırlar. - Halikarnas Balıkçısı
-
Deniz hayvanlarının çok olduğu yer
İstiridye tarlası. Midye tarlası.
Ata Sözleri ve Deyimler
- tarla açmak
- tarlada izi olmayanın harmanda sözü (veya yüzü) olmaz
- tarlanın taşlısı, karının (veya kadının) saçlısı
- tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden almalı
Birleşik Kelimeler: tarla faresi, tarla kuşu, tarla sıçanı, bamyatarlası, çeltik tarlası, dalyan tarlası, mayın tarlası
ALTLI
-
Altı olan
Düz altlı ev iskarpinlerini çıkararak ayaklarını çekti. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: altlı üstlü
ILTAR
- Çoban köpeklerinin boğazına takılan çivili demir
ATILI
- Atılmış, ertelenmiş, tehirli
Ata Sözleri ve Deyimler
- atılı bulunmak
TIRIL
- Çıplak ve zayıf
-
Parasız, züğürt
Validenin hâli malum ... O benden tırıl... - Ercüment Ekrem Talu
ARDIL
- Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, arda, halef, öncel karşıtı
- Bir çıkarımda varılan sonuç
Birleşik Kelimeler: ardıl görüntü
ADALI
-
Ada halkından olan (kimse)
Adayı ve adalıları o kadar sevmeme rağmen bir türlü yıldızım barışmamıştır. - Burhan Felek
DALLI
- Dalları olan
- Üzerinde dal ve çiçek deseni bulunan (kumaş)
Birleşik Kelimeler: dallı budaklı, dallı güllü, bindallı, cimdallı
TARAŞ
- Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden toplanan üründen artakalanlar
TALAŞ
- Testere ile biçilen veya rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen kırıntılar
Birleşik Kelimeler: talaş böreği, talaş kebabı
TAŞRA
-
Bir ülkenin başkenti veya en önemli şehirleri dışındaki yerlerin hepsi, dışarlık
Taşrada öğretmenlik ede ede saçı başı ağarmış, tatlı sözlü bir adamdı. - Halikarnas Balıkçısı
Birleşik Kelimeler: taşra ağzı
ARTIŞ
-
Artma işi, artım
Bu artış nicelik bakımından olduğu kadar nitelikte de görüldü. - Metin And
ŞATIR (Kelime Kökeni: Arapça şāṭir)
- Neşeli, keyifli, şen
- Tören ve alaylarda padişahın, vezirin yanında yürüyen görevliler
Birleşik Kelimeler: şen şatır
TIRAŞ (Kelime Kökeni: Farsça terāş)
-
Saç veya sakalı kesme işi, yülüme
Tıraştan sonra da bıyık, sakal yerleri belli olurdu. - Memduh Şevket Esendal
-
Erkek saçını belli bir biçim vererek kesme
Asker tıraşı.
-
Kesilme ve kazınma zamanı gelmiş saç ve sakal
Üç günlük tıraşıyla hasta yatıyordu.
- Bir şeyin üzerindeki pürüzleri alma, belli bir biçim vermek için yontma
-
Yalan, asılsız, bıktırıcı, gereksiz söz
Bırak tıraşı, doğru konuş!
Ata Sözleri ve Deyimler
- tıraşa tutmak
- tıraş etmek
- tıraşı gelmek (veya uzamak)
- tıraş olmak
Birleşik Kelimeler: tıraş bıçağı, tıraş fırçası, tıraş köpüğü, tıraş kremi, tıraş losyonu, tıraş makinesi, tıraş sabunu, tıraş tası, dikine tıraş, elmastıraş, heykeltıraş, kalemtıraş
TAŞLI
-
İçinde taş olan, taş karışmış olan (tahıl, bakliyat vb.)
Yağsız köpüklü ayranlar içmiş, taşlı bulgur pilavı yemişler. - Sait Faik Abasıyanık
-
Üzerinde taş bulunan
Taşlı yol
-
Üzerinde süs taşı bulunan
Taşlı yüzük.
Birleşik Kelimeler: kaldırım taşlı