Dara ile Başlayan Kelimeler

DARA ile başlayan 29 kelime bulunuyor. Başında DARA olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dara kelimesinin anlamı nedir? Dara ile biten kelimeler. İçinde dara olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

DARALTILABİLMEK21

14 Harfli Kelimeler

DARALTILABİLME20

13 Harfli Kelimeler

DARALTIVERMEK23, DARALTABİLMEK18

12 Harfli Kelimeler

DARALTIVERME22, DARALIVERMEK22, DARALTABİLME17, DARALABİLMEK17

11 Harfli Kelimeler

DARALIVERME21, DARALABİLME16, DARALTILMAK15

10 Harfli Kelimeler

DARALTILIŞ17, DARALTILMA14

9 Harfli Kelimeler

DARALTICI16, DARALTMAK12

8 Harfli Kelimeler

DARAĞACI21, DARALTIŞ14, DARAŞLIK14, DARALMAK11, DARALTMA11

7 Harfli Kelimeler

DARASIZ14, DARALIŞ13, DARACIK13, DARABAN11, DARALTI10, DARALMA10

5 Harfli Kelimeler

DARAŞ10, DARAÇ10

4 Harfli Kelimeler

DARA6

DARA (Kelime Kökeni: İtalyanca tara)

[isim]

  • Kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı
  • Terazide dengeyi sağlamak için hafif gelen kefeye ağırlık olarak konulan taş, demir, çivi vb., abra
  • İçinde yük taşınan aracın boş durumdaki ağırlığı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • darasını almak
  • darasını düşmek
  • daraya atmak (veya çıkarmak)

DARALTI

[isim]

  • Dar gibi görünme veya olma

DARALMA

[isim]

  • Daralmak işi

    Yeni bir aşkın eşiğindeymiş gibi bir daralma vardı yüreğinde. - Necati Cumalı

[dil bilgisi]

  • Geniş ünlülerin, yanlarındaki bazı ünsüzlerin etkisiyle darlaşması: geymek > giymek, yene > yine gibi

Birleşik Kelimeler: anlam daralması, bellek daralması

DARAŞ

[sıfat]

  • Dar, kasvetli (yer)

    O oda hem daraş hem nezaretsiz hem de lodosa karşı. - Sermet Muhtar Alus

DARAÇ

[sıfat]

  • Dar

    Başını, geçtiğimiz daraç bir sokaktaki yamru yumru karanlık evlerin arasından görünen gökyüzünün mavi boşluğuna doğru kaldırarak geniş soluklar alıyor. - Reşat Nuri Güntekin

DARALMAK

[nesnesiz]

  • Dar duruma gelmek, küçülmek

    İleride yolun daraldığını göre göre gaza yüklendi. - Elif Şafak

  • Azalmak

    Yıllar geçer, bir gün bakarsınız vakitler daralmış. - Reşat Nuri Güntekin

  • Zayıflamak

    Hafızası o kadar daralmış, bir sene evvelini hatırlamıyor gibi. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Güçleşmek, zorlaşmak

    Geçimi daraldı.

[mecaz]

  • Sıkışmak

    Daralan soluğu ile çıkamayacağı merdivenleri oğlunun da çıkmasını yasaklıyordu. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Başı dara gelmek, bunalmak

DARALTMA

[isim]

  • Daraltmak işi

DARABAN (Kelime Kökeni: Arapça ḍarabān)

[isim]

[eskimiş]

  • Kalp vuruşu, kalp atışı

DARALTMAK

[-i]

  • Dar duruma getirmek

    Hoyrat bir rüzgâr bütün gün tozu dumanına katmış, solukları kesmiş, göğüsleri daraltmıştı. - Tarık Buğra

  • Sayıca azaltmak

    Aslında geniş olan kadroyu ne akla hizmet edip de bu derece daralttığına bir türlü akıl erdirememişti. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: damardaraltan

DARALIŞ

[isim]

  • Daralma işi

DARACIK

[sıfat]

  • Çok dar

    Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu. - Tarık Buğra

DARALTILMA

[isim]

  • Daraltılmak işi

DARALTIŞ

[isim]

  • Daraltma işi

DARAŞLIK

[isim]

  • Sıkıntılı ortam, durum, darlık

    Ben hem yemek pişireyim hem de bu daraşlıkta temizlik nasıl yapayım? - Memduh Şevket Esendal

DARASIZ

[sıfat]

  • Darası alınmamış

[zarf]

  • Darası alınmadan