Dan ile Biten Kelimeler

DAN ile biten 73 kelime bulunuyor. Sonu DAN olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dan ile başlayan kelimeler. İçinde dan olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

BODOSLAMADAN22, KARARLAMADAN15

11 Harfli Kelimeler

BAŞKUMANDAN20, ÇAKTIRMADAN18, ANTİOKSİDAN15

10 Harfli Kelimeler

TARAFINDAN19, BAKIMINDAN17, ARKASINDAN14

9 Harfli Kelimeler

BEDAVADAN21, ŞAHMERDAN19, ANAFORDAN18, AVANTADAN17, YUKARIDAN15, TEKRARDAN11

8 Harfli Kelimeler

AĞZINDAN21, DOĞRUDAN21, FAZLADAN19, BUHURDAN18, DALFİDAN18, GÜLABDAN18, GERGEDAN18, İSFENDAN17, BİRAZDAN15, AKŞAMDAN14, BAKIMDAN14, DURMADAN14, PATTADAN14, SÜRMEDAN14, YAKINDAN13, CARTADAN13, KOKURDAN12, KUMANDAN12, NÜKTEDAN12, SONRADAN12
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

AĞIZDAN20, HAVADAN19, KAFADAN15, RAFADAN15, CABADAN14, HANEDAN13, CAMADAN13, BURADAN12, ŞAKADAN12, USULDAN12, DEKADAN11, SIRADAN11, YARADAN11

6 Harfli Kelimeler

VİCDAN17, CÜZDAN16, FONDAN15, FIKDAN15, RIHDAN13, GERDAN12, HANDAN12, ŞUNDAN12, ŞAMDAN12, BUNDAN11, BULDAN11, MEYDAN11, TOYDAN11, ZİNDAN11, CANDAN11, BARDAN10, KÜRDAN10, ORADAN9, KİLDAN8

5 Harfli Kelimeler

DAN13, HODAN12, SUDAN9, ONDAN8, NADAN7

NADAN (Kelime Kökeni: Farsça nādān)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bilgisiz, cahil

[mecaz]

  • Nobran, kaba, kötü

    Heyhat ki iyiler gider, nadanlar kalır. - Attila İlhan

KİLDAN (Kelime Kökeni: Farsça gildān)

[isim]

[eskimiş]

  • İçine sabun, lif, kese, kına, kil konan bakırdan yapılmış kap

ONDAN

  • o sebeple
  • onun tarafında olan (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • o denli
  • o duvar senin, bu duvar benim
  • o gün bugün(dür)
  • o kadar
  • o kapı (veya mahalle) senin bu kapı (veya mahalle) benim
  • onlardan
  • o taraflı olmamak
  • o tarakta bezi olmamak
  • o yolun yolcusu

ORADAN

[zarf]

  • Sözü edilen yerden
  • İşaret edilen görece olarak uzak yerden

Birleşik Kelimeler: oradan buradan, oradan oraya

SUDAN

[sıfat]

  • Baştan savma, inandırıcı olmaktan uzak olan

    Teklif olunan antlaşma tadilleri pek sudan şeylerdi. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: sudan bahane, sudan cevap, sudan sebep, havadan sudan

BARDAN

[sıfat]

  • Çok beyaz

[isim]

  • Yük taşımak için kullanılan çanta veya çuval

KÜRDAN (Kelime Kökeni: Fransızca cure-dent)

[isim]

  • Dişleri temizlemek için kullanılan küçük, ince çöp

    Babam paranın üstünü kürdanlarla birlikte olduğu gibi aldı, cebine koydu; garsona hiç bahşiş bırakmadı. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kürdan gibi

TEKRARDAN

[zarf]

  • 343 tekrar tekrar

DEKADAN (Kelime Kökeni: Fransızca décadent)

[isim]

  • XIX. yüzyıl sonlarında Fransa'da natüralistlere karşı çıkan sembolizm akımına öncülük etmiş olan sanatçı
  • Edebiyatta, sanatta yozlaşma, gerileme

    Fakat son zamanlarda zuhur eden sembolist yahut dekadan edebiyatlar terbiye noktainazarından muzır amillerdendir. - Ziya Gökalp

SIRADAN

[sıfat]

  • Bayağı

    Bir hafta sonra ölü bulunmuştu evinde, basit bir dalgınlık, sıradan bir elektrik kaçağı. - Elif Şafak

YARADAN

[isim]

  • Tanrı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • Yaradan'a kurban (olayım)
  • Yaradan'a sığınıp

BUNDAN

  • bu nedenle

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bu abdestle daha çok namaz kılınır
  • bu denli
  • bu kadar
  • bu kadar kusur kadı kızında da bulunur
  • bu minval üzere
  • buna değdi (idi) buna değmedi (idi) demek
  • bunda bir iş var
  • bundan iyisi can sağlığı
  • bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
  • bu sıcağa kar mı dayanır?
  • bu yana

BULDAN

[isim]

  • Denizli iline bağlı ilçelerden biri

MEYDAN (Kelime Kökeni: Arapça meydān)

[isim]

  • Alan

    Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu. - Ömer Seyfettin

  • Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri

    Şehir kapılarının önündeki meydanlarda davul zurna çalınıyor, cirit, bar oynanıyordu. - Ahmet Hamdi Tanpınar

  • Bulunulan yer ve çevresi, ortalık

    Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ömer Seyfettin

  • Fırsat, imkân veya vakit
  • Mevlevi tekkelerinde ayin yapılan yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meydana atmak
  • meydana çıkarmak
  • meydana çıkmak
  • meydan açmak
  • meydana dökmek
  • meydana düşmek
  • meydana gelmek
  • meydana getirmek
  • meydana koymak
  • meydan almak
  • meydana vurmak
  • meydan bırakmamak
  • meydan bulamamak
  • meydanı (birine veya bir şeye) bırakmak
  • meydanı boş bulmak
  • meydanı dar etmek
  • meydan kalmamak
  • meydan okumak
  • meydan vermemek

Birleşik Kelimeler: meydan dayağı, meydan korkusu, meydan muharebesi, meydan saati, meydan savaşı, meydan sazı, at meydanı, er meydanı, hava meydanı, köy meydanı, ok meydanı, siyaset meydanı, söz meydanı

TOYDAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Bir tür iri toy kuşu