DAMITILABİLME Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

DAMITILABİLME harflerini içeren 6 harfli 30 kelime bulunuyor. 6 harfli DAMITILABİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Damıtılabilme ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Damıtılabilme olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BADEMA11, AMBLEM10, BADELİ10, BATILI10, DAMALI10, İBADET10, TEBDİL10, ATILIM9, AMBALE9, ALIMLI9, BELALI9, EDATLI9, ILITMA9, TİMBAL9, TEMADİ9, ATILMA8, ADALET8, ALTILI8, ELMALI8, İMAMET8, MELAMİ8, TABELA8, ALLAME7, AMETAL7, ALAMET7, İMALAT7, LATALI7, MAAİLE7, MİLLET7, ALETLİ6

ALETLİ

[sıfat]

  • Aleti olan veya aletle yapılan

Birleşik Kelimeler: aletli jimnastik

ALLAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿallāme)

[sıfat]

  • Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili

    Tarihî zihniyet taşımak için tarihçi olmak şart değildir. İlmî düşünebilmek için allame olmak şart olmadığı gibi. - Sabahattin Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allame kesilmek

Birleşik Kelimeler: allameicihan

AMETAL (Kelime Kökeni: Fransızca amétale)

[isim]

[kimya]

  • Metal olmayan element

    Klor, fosfor, oksijen ametaldir.

ALAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāmet)

[isim]

  • Belirti, işaret, iz, nişan

    İnsanlığın belli bir sonuca yöneldiğini gösterir hiçbir alamet yok. - Cemil Meriç

[mecaz]

  • Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne

Birleşik Kelimeler: alametifarika, kıyamet alameti

İMALAT (Kelime Kökeni: Arapça iʿmālāt)

[isim]

[ticaret]

  • Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal
  • İşlenerek yapılan üretim

    Bu paketler satılsın, imalata ondan sonra devam edilecekti. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: imalathane, fason imalat, seri imalat

LATALI

[sıfat]

  • Latası olan

MAAİLE (Kelime Kökeni: Arapça maʿaʿāʾile)

[zarf]

[eskimiş]

  • Ailece, ev halkıyla birlikte

    Bizim evin bacası çekmiyor. Bütün kış, maaile kömür vuruyor bizi bu yüzden. - Nazım Hikmet

MİLLET (Kelime Kökeni: Arapça millet)

[isim]

  • Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu, ulus
  • Herkes, bir yerde bulunan kimselerin bütünü

    Millet tütün paralarını alınca borcunu öder. - Necati Cumalı

[halk ağzında]

  • Benzer özellikleri olan topluluk

    Şu kadın milletinin kıskançlığının hiç sonu yok. - Ahmet Midhat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • milletin ağzı torba değil ki büzesin (veya dikesin)

Birleşik Kelimeler: milletlerarası, millet meclisi, milletsever, milletvekili, sineyimillet, yetmiş iki millet, erkek milleti, karı kız milleti

ATILMA

[isim]

  • Atılmak işi

    Vezin ve kafiyenin atılması, lirizmden yüz çevirme, imge kullanılmaması, şiirde yenilik sayılıyordu. - Selâhattin Hilav

ADALET (Kelime Kökeni: Arapça ʿadālet)

[isim]

  • Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe
  • Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme

    Hiçbir kuvvet beni adaletin tecellisi için çalışmaktan menedemeyecektir. - Nazım Hikmet

  • Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları

    Suçlular adaletin pençesinden kurtulamazlar.

  • Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk

    Germiyan'da Süleyman Şahımız adaletle hüküm sürer. - Feridun Fazıl Tülbentçi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • adalet dağıtmak
  • adalete teslim etmek
  • adalete teslim olmak
  • adaletine sığınmak

Birleşik Kelimeler: adalet kapısı, adalet mahkemesi, adalet örgütü, adalet sarayı, sosyal adalet

ALTILI

[sıfat]

  • Altı parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden altı tane bulunan

    Altılı şamdan.

[isim]

  • İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde altı işareti bulunan kâğıt veya pul

[isim]

  • Divan edebiyatında her bendi altı dizeden oluşan nazım biçimi

[isim]

  • Altılı ganyan

Birleşik Kelimeler: altılı ganyan

ELMALI

[isim]

  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

İMAMET (Kelime Kökeni: Arapça imāmet)

[isim]

[eskimiş]

  • İmamlık

    Bu zaman zarfında Bedri'yi yetiştiremezsem imamet elden gider, biz açlıktan ölürüz. - Reşat Nuri Güntekin

MELAMİ (Kelime Kökeni: Arapça melāmī)

[isim]

[eskimiş]

  • Melamilik yanlısı olan kimse

TABELA (Kelime Kökeni: İtalyanca tabella)

[isim]

  • Üzerinde tanıtıcı, belirtici bir yazı, açıklama, işaret veya resim bulunan, tahta veya sac parçası, levha

    Birinci kata çıkıyorum, tabelalara bakıyorum, aradığımı bulamıyorum. - Refik Halit Karay

  • Hastane, yatılı okul, askerî birlik gibi toplu yemek verilen yerlerde, günlük yemek için çıkarılan erzakın türünü, miktarını gösteren çizelge
  • Hastanelerde her hastanın gündelik yemek ve ilacının yazıldığı kâğıt

Birleşik Kelimeler: tabela bahis