DAMGALAYIVERME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
DAMGALAYIVERME harflerini içeren 5 harfli 88 kelime bulunuyor. 5 harfli DAMGALAYIVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Damgalayıverme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Damgalayıverme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
GEYVE17,
ARAMA
-
Aramak işi, taharri
Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu
- Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi
Ata Sözleri ve Deyimler
- arama yapmak
Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi
AMELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)
-
Gündelikle çalışan işçi
Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık
Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi
ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)
- Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
- Bu işareti veren düzenek
Ata Sözleri ve Deyimler
- alarma geçmek
EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)
-
Belirti, iz, ipucu
Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)
- Dişi geyik
REMEL (Kelime Kökeni: Arapça remel)
- Aruz ölçülerinden biri
- Klasik Türk müziğinde bir usul
ADALE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḍale)
- Kas
IRAMA
- Iramak işi
MERAM (Kelime Kökeni: Arapça merām)
-
İstek
Benim meramım sana yalnız bir şey sormak. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- meram (veya meramını) anlatmak
- meram etmek
- meramın elinden bir şey kurtulmaz
- Konya iline bağlı ilçelerden biri
REAYA (Kelime Kökeni: Arapça reʿāyā)
- Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk
-
Tanzimattan önce Osmanlı Devleti'nin Müslüman olmayan uyrukları
Buradaki Türkler de tek tük reayayı görmemezliğe gelebiliyorlardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
- Hristiyan
YEREL
- Yöresel
- Gözlem yerine veya gözlemcinin bulunduğu yere göre tanımlanan
- Sınırlı bir yerle ilgili olan, mevzii, lokal
Birleşik Kelimeler: yerel ağ, yerel korozyon, yerel radyo, yerel saat, yerel televizyon, yerel yayın, yerel yönetim
ARDIL
- Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, arda, halef, öncel karşıtı
- Bir çıkarımda varılan sonuç
Birleşik Kelimeler: ardıl görüntü
ADAMA
-
Adamak işi
Tamamen ve sadece sana ait olacak ama kendini ona adamanı istemeyecek. - Elif Şafak
ADALI
-
Ada halkından olan (kimse)
Adayı ve adalıları o kadar sevmeme rağmen bir türlü yıldızım barışmamıştır. - Burhan Felek
AMADE (Kelime Kökeni: Farsça āmāde)
- Hazır