DAMGALANIŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

DAMGALANIŞ harflerini içeren 5 harfli 29 kelime bulunuyor. 5 harfli DAMGALANIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DALGI12, DAMGA12, DALIŞ11, DALGA11, DANIŞ11, GAMLI11, ALGIN10, DALAŞ10, MANGA10, AŞAMA9, ADAMI9, ALMAŞ9, DAMLI9, ŞANLI9, ŞAMAN9, ADINA8, ADAMA8, ADALI8, DAMLA8, DAMAL8, DALMA8, MAADA8, MANDA8, ADANA7, DALAN7, NAMLI7, ANLAM6, ANALI6, ALMAN6

ANLAM

[isim]

[dil bilimi]

  • Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör

[mantık]

  • Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlam çıkarmak
  • anlamına gelmek
  • anlam vermek

Birleşik Kelimeler: anlam aykırılığı, anlam bayağılaşması, anlam bilimi, anlam bilimsel, anlam daralması, anlam değişmesi, anlam genişlemesi, anlam iyileşmesi, anlam kayması, anlam kötüleşmesi, bağlamsal anlam, eş anlam, ikiz anlam, bir anlamda

ANALI

[sıfat]

  • Anası olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analı kuzu, kınalı kuzu

Birleşik Kelimeler: analıkızlı

ALMAN (Kelime Kökeni: Fransızca allemand)

[isim]

  • Cermen soyundan olan halk
  • Bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Alman gümüşü, Alman papatyası, Almansever, Alman usulü

ADANA

[isim]

  • Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Birleşik Kelimeler: Adana kebabı

DALAN

[isim]

[mimarlık]

  • Lobi

[halk ağzında]

  • Biçim, şekil

NAMLI

[sıfat]

  • Ünlü

    Namlı, şanlı, iri yarı bir delikanlının buncacık kıza âşık olması ne demekti? - İlhan Tarus

Birleşik Kelimeler: namlı şanlı

[isim]

[halk ağzında]

  • Samanından ayrılmış arpa, buğday yığını

ADINA

[zarf]

  • Bir şeyin veya bir kimsenin namına, hesabına, yerine

    Haklı bir öfke adına da olsa bir insandan, aklını yüreğinden ayırması istenemez. - Sabahattin Eyuboğlu

ADAMA

[isim]

  • Adamak işi

    Tamamen ve sadece sana ait olacak ama kendini ona adamanı istemeyecek. - Elif Şafak

ADALI

[sıfat]

  • Ada halkından olan (kimse)

    Adayı ve adalıları o kadar sevmeme rağmen bir türlü yıldızım barışmamıştır. - Burhan Felek

DAMLA

[isim]

  • Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı, katre

    Elime bir damla yağmur düştü. - Halide Edip Adıvar

  • Damlalıkla kullanılan ilaç

    Burun damlası. Göz damlası.

[halk ağzında]

  • Kalbe inen inme, felç

    Damladan ölmüş.

[mecaz]

  • Çok az miktar

    Keyfin damlası karıştığı zaman, hak hak olmaktan, adalet adalet olmaktan çıkar. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]

  • Damla biçiminde olan (ziynet)

    Damla elmas.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damla inmek
  • damlaya uğramak

Birleşik Kelimeler: damla damla, damla hastalığı, damla sakızı, damla taş, damla taşı, bir damla, kandamlası

DAMAL

[isim]

  • Ardahan iline bağlı ilçelerden biri

DALMA

[isim]

  • Dalmak işi

    Silifke'de dalmaya başladılar ama bir gün, iki gün, on gün, denizde ilaç için olsun tek bir sünger bulamadılar. - Halikarnas Balıkçısı

[spor]

  • Güreşçinin ayaktayken birden eğilerek rakibinin bacaklarını kapması

Birleşik Kelimeler: çift dalma

MAADA (Kelime Kökeni: Arapça māʿadā)

[zarf]

[eskimiş]

  • -den başka, gayrı

    Karakol Cemiyeti'nin de İstanbul'dan maada, Bursa havalisinde de faaliyette bulunduğu anlaşıldı. - Atatürk

MANDA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Geviş getirenlerden, derisinin rengi siyaha yakın, uzun seyrek kıllı bir hayvan, su sığırı, camız, kömüş (Buffelus)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • manda gibi
  • manda gibi yayılmak
  • manda gibi yemek

Birleşik Kelimeler: manda gözü, haymana mandası, Hint mandası

[isim]

[hukuk]

  • Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bazı az gelişmiş ülkeleri, kendi kendilerini yönetecek düzeye eriştirip bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Birleşmiş Milletler Cemiyeti adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen vekillik

AŞAMA

[isim]

  • Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
  • Varılması istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her biri, evre, basamak, adım, merhale

    Onlar biçkiyi, provayı öğrenme aşamasına gelmişlerdi. - Ayla Kutlu

[spor]

  • Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap

Birleşik Kelimeler: aşama sırası