DAMARGENİŞLETEN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

DAMARGENİŞLETEN harflerini içeren 5 harfli 228 kelime bulunuyor. 5 harfli DAMARGENİŞLETEN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DAMGA12, GEDME12, GELİŞ12, GENİŞ12, GERİŞ12, İŞGAL12, DELGİ11, DALGA11, DENGE11, DEŞME11, DERGİ11, GADİR11, GİDER11, AGAMİ10, DALAŞ10, DARAŞ10, GAMET10, GİRME10, GİTME10, GELME10, GEMRE10, GERİM10, GERME10, MANGA10, MAGRİ10, ŞEDİT10, ALMAŞ9, EŞLEM9, ERMİŞ9, ERGİN9, ERGEN9, ELGİN9, ENGEL9, ENGİN9, EGALE9, GRENA9, GAİLE9, GAİTA9, GALAT9, GELEN9, GELİR9, GİREN9, GİTAR9, GENEL9, GEREN9, GELİN9, İŞEME9, İŞLEM9, İŞMAR9, LAGAR9, MEŞİN9, MELEŞ9, MENŞE9, MAŞER9, RİNGA9, REŞME9, ŞİMAL9, ŞİLEM9, ŞETİM9, ŞAMİL9, ŞAMAR9, ŞAMAN9, TAŞMA9, TENGE9, AŞARİ8, AŞİNA8, ATAŞE8, AMADE8, DİTME8, DRAMA8, DEMLİ8, DEMİR8, DEMİN8, DEMET8, DELME8, DAİMA8, DAMLA8, DAMAT8, DAMAR8, DAMAL8, DALMA8, DENİM8, DİLME8, DİNME8, DERME8, DENME8, ERDEM8, ENDAM8, İRŞAT8, İNŞAT8, İŞRET8, İDMAN8, İDAME8, İMDAT8, MANDA8, MARDA8, MADER8, MADEN8, MEDET8, MEDAR8, NEŞİR8, NEŞET8, NİŞAN8, NADİM8, NEDİM8, NAŞİR8, REŞİT8, ŞİLTE8, ŞERİT8, ŞERAN8, ŞİRAN8, ŞAİRE8, TİRŞE8, TEŞRİ8, TEŞNE8, TRANŞ8, TARAŞ8, TALAŞ8, TAŞRA8, TELAŞ8, ANİDE7, ADETA7, ADALE7, AİDAT7, DENET7, DELTA7, DALAN7, DAİRE7, DİREN7, DİNEN7, DİNAR7, DERİN7, DENLİ7, ELDEN7, ERDEN7, ENDER7, İRADE7, İDEAL7, İDARE7, LİDER7, LADİN7, LADEN7, NADİR7, NADAN7, NEDEN7, RANDA7, RENDE7, TREND7, TADİL7, TEDAİ7, ARTMA6, ARAMİ6, ANLAM6, ANİME6, ANEMİ6, ALMAN6, AMELİ6, AMELE6, ALARM6, ERMİN6, ETMEN6, ERİME6, ELEME6, ENLEM6, ENEME6, EMARE6, EMTİA6, İMREN6, İMALE6, LİMAN6, MİLAT6, MİRAT6, METİN6, METİL6, METAN6, METAL6, METRE6, MANAT6, MALEN6, MANEN6, MARAL6, MANTİ6, MANİA6, MAİLE6, MERET6, MATLA6, NEMLİ6, NİMET6, RİMEL6, REMİL6, REMEL6, TAMİR6, TALİM6, TEMİN6, TEMEL6, TELEM6, TERME6, TERİM6, ARENA5, ANELE5, ANTEN5, ANTRE5, ATARİ5, ANANE5, ALENİ5, ATİNA5, ETENE5, ENTEL5, İNTAN5, LİRET5, LİNET5, LİTRE5, LANET5, LATİN5, NELER5, NİTEL5, NALAN5, NARİN5, TİRLE5, TİRAN5, TİNER5, TANİN5, TANEN5, TARLA5, TALAN5, TELİN5, TERLİ5, TEALİ5

ARENA (Kelime Kökeni: Fransızca arena)

[isim]

  • Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan

[mecaz]

  • Siyasi çekişmelerin geçtiği yer

ANELE (Kelime Kökeni: İtalyanca anello)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka

ANTEN (Kelime Kökeni: Fransızca antenne.)

[isim]

  • Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz

[hayvan bilimi]

  • Duyarga

[denizcilik]

  • Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar

Birleşik Kelimeler: anten yükselteci, çanak anten

ANTRE (Kelime Kökeni: Fransızca entrée)

[isim]

  • Giriş

    Bir müddet sonra her ikisi de büyük antreden çıkıp kaybolurlar. - Ahmet Muhip Dranas

  • Başlangıç yemeği

ATARİ

[isim]

  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

ANANE (Kelime Kökeni: Arapça ʿanʿane)

[isim]

[eskimiş]

[toplum bilimi]

  • Gelenek

    Böyle ufak kasabalarda öteden beri aristokratik bir anane vardı. - Ercüment Ekrem Talu

ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)

[sıfat]

  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat

AT

[isim]

  • Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
  • Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ata arpa yiğide pilav
  • ata binen nalını, mıhını arar
  • ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
  • ata da soy gerek, ite de
  • at, adımına göre değil adamına göre yürür
  • ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
  • ata et, ite ot vermek
  • ata eyer gerek, eyere er gerek
  • at at oluncaya kadar sahibi mat olur
  • at beslenirken kız istenirken
  • at binenin, kılıç kuşananın
  • at binicisine göre kişner
  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
  • at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
  • at gibi
  • atı alan Üsküdar'ı geçti
  • atı atasıyla, katırı anasıyla
  • atım tepmez, itim kapmaz deme
  • atına bakan ardına bakmaz
  • atın bahtsızı arabaya düşer
  • atın dorusu, yiğidin delisi
  • atını sağlam kazığa bağlamak
  • atın ölümü arpadan olsun
  • atın ürkeği, yiğidin korkağı
  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
  • at ile avrat yiğidin bahtına
  • at izi it izine karışmak
  • at koşturacak kadar
  • at koşturmak
  • atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
  • atla deve değil
  • atlarını itlerini nallamak
  • atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
  • atlar tepişir, arada eşekler ezilir
  • at nalı kadar
  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
  • at oynatmak
  • at ölür, itlere bayram olur
  • at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
  • at pazarında eşek osurtmuyoruz!
  • atta, avratta uğur vardır
  • attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
  • attan inip eşeğe binmek
  • at var, meydan yok
  • at yedi günde, it yediği günde
  • at yiğidin yoldaşıdır

Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı

[kimya]

  • Astatin elementinin simgesi

ETENE

[isim]

[anatomi]

  • Döl eşi

[bitki bilimi]

  • Meyve yaprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm

ENTEL (Kelime Kökeni: Fransızca intellectuelle'den)

[sıfat]

  • Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)

[isim]

[mecaz]

  • Sahte aydın

    Gençlerin bazıları entellerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar. - Tomris Uyar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • entel takılmak

İNTAN (Kelime Kökeni: Arapça intān)

[isim]

[eskimiş]

[tıp]

  • Mikrop

    Yaranın intan ile karışması sizi fazla zayıf düşürmüş. - Reşat Nuri Güntekin

  • Kokuşma, kötü kokma

LİRET (Kelime Kökeni: Fransızca lirette)

[isim]

[eskimiş]

  • İtalya'nın para birimi

LİNET (Kelime Kökeni: Arapça līnet)

[isim]

[eskimiş]

  • İshal

LİTRE (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

[matematik]

  • Sıvıları ölçmede kullanılan, bir desimetreküp hacminde ölçü birimi

[sıfat]

  • Bu birimde bir kabın alabileceği miktarda olan

    Şimdi yedek iki litre kan var elimizde. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: dekalitre, desilitre, hektolitre, mililitre, santilitre

LANET (Kelime Kökeni: Arapça laʿnet)

[isim]

  • Tanrı'nın merhametinden yoksun olma

    Başıma yağan bu ana laneti beni ürpertiyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]

  • Kötü, berbat, çok kötü

    Lanet bir adam.

[ünlem]

  • Bir ilenme sözü

    Lanet, filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah'a ve kullara karşı hezeyan eden tımarhanelik herifler! - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lanet etmek
  • lanet okumak
  • lanet olsun!