Damak ile Biten Kelimeler

DAMAK ile biten 79 kelime bulunuyor. Sonu DAMAK olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Damak kelimesinin anlamı nedir? Damak ile başlayan kelimeler. İçinde damak olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

ÇINGIRDAMAK23, ŞINGIRDAMAK23, ZINGIRDAMAK23, ZINGILDAMAK23, BINGILDAMAK22, ÇANGIRDAMAK22, ŞANGIRDAMAK22, ZANGIRDAMAK22, CUMBURDAMAK22, CUMBULDAMAK22, BANGIRDAMAK21, DANGIRDAMAK21, TINGIRDAMAK20, TINGILDAMAK20, TANGIRDAMAK19

10 Harfli Kelimeler

POFURDAMAK25, ÇAĞILDAMAK24, FOŞURDAMAK24, FIŞIRDAMAK24, FIŞILDAMAK24, VICIRDAMAK24, VIZILDAMAK24, CIVILDAMAK24, FOSURDAMAK22, FISILDAMAK22, GICIRDAMAK22, HIŞILDAMAK22, HIŞIRDAMAK22, ŞIPIRDAMAK22, FOKURDAMAK21, FIKIRDAMAK21, GACIRDAMAK21, HAŞIRDAMAK21, ŞAPIRDAMAK21, VIRILDAMAK21
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

UĞULDAMAK21, IŞILDAMAK17

8 Harfli Kelimeler

BAĞDAMAK20, HAYDAMAK17

7 Harfli Kelimeler

BUDAMAK13

6 Harfli Kelimeler

ADAMAK9

5 Harfli Kelimeler

DAMAK8

DAMAK

[isim]

[anatomi]

  • Ağız boşluğunun tavanı

Birleşik Kelimeler: damak eteği, damak tadı, damak ünsüzü, art damak, diş-damak ünsüzü, diş eti-damak ünsüzü, ön damak, sert damak, yumuşak damak

ADAMAK

[-e]

[-i]

  • Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek

[mecaz]

  • Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek

[mecaz]

  • Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek

[mecaz]

  • Ayırmak, tahsis etmek

    Nasılsa altındaki arabayı edinmişti, bütün sevme gücünü de bu arabaya adamıştı. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]

  • İthaf etmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ada bana, adayım sana
  • adamak kolay, ödemek zordur
  • adamakla mal tükenmez

BUDAMAK

[-i]

  • Daha çok ürün almak veya düzgün bir biçim vermek amacıyla ağaç, asma vb.nin dallarını kesmek, kısaltmak

[mecaz]

  • Bir şeyi eksiltmek, azaltmak

    Aylıkları budamak.

  • Yeni filiz sürmesi için bir bitkinin dallarını kesmek

[spor]

  • Güreşte rakibinin ayaklarını bir ayak oyunu veya vuruşu ile yerden kesmek

IŞILDAMAK

[nesnesiz]

  • Titrek, parlak bir ışık saçmak, parıldamak

    Kızın yolunu beklerken karardıklarını, gölgelendiklerini, sonra kız gelince sevinçle ışıldadıklarını görmüştü. - Necati Cumalı

HAYDAMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Çifte koşulan hayvanı sürmek, dehlemek

[argo]

  • Kovmak, defetmek

TANGIRDAMAK

[nesnesiz]

  • Madenî şeyler kuru ve gürültülü ses çıkarmak

TINGIRDAMAK

[nesnesiz]

  • Metal nesneler kuru bir ses çıkarmak, tıngıldamak

    İncecik ağlama sesleri rüzgâr vurdukça tıngırdayan tabakların seslerine karışıyordu. - Lâtife Tekin

TINGILDAMAK

[nesnesiz]

  • Tıngırdamak

BAĞDAMAK

[-i]

  • Birkaç şeyi birbirine geçirerek bağlamak

[mecaz]

  • İçinden çıkılmayacak bir duruma getirmek, kördüğüm etmek

BANGIRDAMAK

[nesnesiz]

  • Öfkelenerek yüksek sesle bağırıp çağırmak, bangır bangır bağırmak

DANGIRDAMAK

[nesnesiz]

  • Yüksek sesle, bağıra bağıra konuşmak

    Dağ deyip dangırdama, dağın sahibi vardır.

FOKURDAMAK

[nesnesiz]

  • Fokur fokur ses çıkararak kaynamak

    Ateşin üzerinde tüm malzemeler hep bir ağızdan fokurduyordu ama her biri kendi dilinde. - Elif Şafak

FIKIRDAMAK

[nesnesiz]

  • Fıkır fıkır kaynamak

[mecaz]

  • Cilvelenmek

    Ben kapıdan çıkarken iki genç fıkırdayarak arkamdan bakıyor. - Yusuf Ziya Ortaç

GACIRDAMAK

[nesnesiz]

  • `Gacır` diye kulak tırmalayıcı ve düzensiz ses çıkarmak

    Kürekler yağlanmamış olmalı. Deniz yükseldi mi gacırdıyor, sonra gucurduyor deniz alçalırken. - Zeyyat Selimoğlu

HAŞIRDAMAK

[nesnesiz]

  • Kâğıt, kolalı kumaş vb. sert şeyler birbirine sürtünürken kalın ve boğuk ses çıkarmak