DAMACI ile Oluşan Kelimeler (DAMACI Kelime Türetme)
DAMACI harflerinden oluşan 18 kelime bulunuyor. DAMACI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Damacı kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
DAMACI13
5 Harfli Kelimeler
ACIMA10, ADAMI9
4 Harfli Kelimeler
ADCI10, CIDA10, CADI10, ADIM8, AMCA8, ADAM7, DAMA7
3 Harfli Kelimeler
ACI7, CAM7, DAM6, ADA5, AMA4
2 Harfli Kelimeler
AD4, AM3, MA3
AM
- Dişilik organı
- Amerikyum elementinin simgesi
ÂMÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)
- Görme engelli
-
Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin, velakin
Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu. - Necati Cumalı
-
Uyarma veya şartlı bir ifade niteliğinde olan bir cümleyi, başka bir cümleye bağlamaya yarayan bir söz
Fala inanmam ama fırsat bulursam baktırmadan da yapamam. - Kemal Tahir
-
Beklenmeyen bir sonucu anlatan iki cümleyi onun sebebi durumunda olan cümleye bağlayan bir söz
Gerçi yeni nesil, eskiyi öğrenmekte bir fayda görmüyor ama ben gene de yazayım. - Burhan Felek
-
Bir yargıyı veya bir buyruğu pekiştirmek için de kullanılan bir söz
Güzel ama güzel bir söz söyledi.
-
Bazen dikkati çekmek için cümlenin sonuna getirilen bir söz
Gerçi vekillerden bazıları yerli yerinde duruyordu ama! - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ama ne
- aması maması yok!
- aması var
AD
-
Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam
Görmediniz mi, adını söyleyince herkes put kesiliyor. - Ahmet Hamdi Tanpınar
- Herkesçe tanınmış veya işitilmiş olma durumu
- Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime, isim
Ata Sözleri ve Deyimler
- ad almak
- ad çekmek
- adı (bile) olmamak
- adı batası (veya batasıca)
- adı batmak
- adı bile okunmamak
- adı çıkmak
- adı çıkmış dokuza, inmez sekize
- adı deliye çıkmak
- adı duyulmak
- adı geçmek
- adı gibi bilmek
- adı kaldırılmak
- adı kalmak
- adı karışmak
- adı kötüye çıkmak
- adını ...-ye çıkarmak
- adını ağzına abdestle almak
- adını ağzına almamak
- adını anmak
- adını bağışlamak
- adını çıkarmak
- adını kirletmek (veya lekelemek)
- adını koymak
- adını taşımak
- adını vermek
- adı olmak
- adı var
- ad koymak
- ad takmak
- ad vermek
- ad yapmak
Birleşik Kelimeler: ad aktarması, ad bilimi, ad cümlesi, ad çekimi, ad çekme, ad durumu, ad gövdesi, ad kökü, ad tabanı, ad tamlaması, addan türeme ad, addan türeme eylem, adı belirsiz, adı sanı, adı üstünde, adına, adıyla sanıyla, adlar dizgesi, adlı adıyla, bayramlık ad, birleşik ad, eylemden türeme ad, kısma ad, küçük ad, ön ad, özel ad, somut ad, soyut ad, takma ad, türemiş ad, yalın ad, aile adı, göbek adı, kod adı, soyadı, tanıtma adı, topluluk adı, yer adı, kendi adına
- Sayma
- Sayılma
Birleşik Kelimeler: addetmek, addolunmak
ADA
-
Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire
İnziva yerim bazen limanda bir şileptir, bazen bir ada. - Refik Halit Karay
- Tali yoldan ana yola güvenli çıkışı sağlamak için tali yolun sağ tarafına yapılan, çizgilerle ayrılmış bölüm
- Kavşaklarda trafiği düzenleyici, yönlendirici veya ayırıcı olmak üzere bordürle sınırlandırılmış veya yer çizgileriyle belirlenmiş alan
- Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ada gibi
Birleşik Kelimeler: ada balığı, ada çayı, ada soğanı, ada tavşanı, ada tepe, adayavrusu, gök ada, takımada, yarımada, dil adası, kavşak adası, mercan adası, yapı adası
DAM
-
Yapıları dış etkilerden korumak amacıyla üzerlerine yapılan çoğu kiremit kaplı bölüm
Pencerenin önüne geçmiş, dalgın ve hiddetli nazarlarıyla karşıki damları seyrediyordu. - Ercüment Ekrem Talu
-
Üzeri toprak kaplı ev, küçük ev, köy evi
Hekim kendisine üç ay, tam üç ay damdan dışarı çıkmaya izin vermemişti. - Nabizade Nâzım
- Tutukevi
-
Ahır
At damında çocuğa çok iyi bir yer yapmıştı. - Halide Edip Adıvar
Ata Sözleri ve Deyimler
- dama çıkmak
- damdan çardağa atlamak
- damdan düşen, damdan düşenin hâlini (veya hâlinden) bilir
- damdan düşercesine
- damdan düşer gibi
- dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı
- dam yandı, içindeki sıçan da (birlikte) yandı
Birleşik Kelimeler: dam aktarma, dam altı, dam koruğu, ısıdam, aş damı, domuzdamı, öküz damı
-
Dansta kavalyenin eşi
Erkeklerin kimi damlarının elinden, kimi kolundan, kimi de hafifçe omzundan tutmuş, geliyorlardı. - Çetin Altan
- İskambil kâğıtlarında kız
ADAM (Kelime Kökeni: Arapça ādem)
- İnsan
-
Erkek kişi
İyi bir adam isterse, babası da verirse varacak. - Memduh Şevket Esendal
-
Birinin yanında bulunan ve işini yapan kimse
Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar. - Kemal Tahir
-
Birinin yararlandığı, kullandığı kimse
Hemen hepsi para çevrelerinin adamlarıydı. - Cemil Meriç
-
Daima birinin yanında olan, onu destekleyen, isteklerini yerine getiren kimse
O benim adamımdır, hiçbir ricamı geri çevirmez.
-
Görevli kimse
Artık şunları toplatsak, dedi, kavasa söyleseniz de bir adam buluverse. - Refik Halit Karay
- İyi huylu, güvenilir kimse
- Bir alanı benimseyen kimse
- Eş, koca
Ata Sözleri ve Deyimler
- adama benzemek (veya dönmek)
- adam adama gerek olur
- adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil
- adam adamdan korkmaz, utanır
- adam adamı bir kez aldatır
- adam almamak
- adam beğenmemek
- adamdan saymak
- adam değilim
- adam etmek
- adam gibi
- adamı
- adamın adı çıkacağına canı çıksın
- adamına göre
- adamın iyisi işbaşında (veya alışverişte) belli olur
- adamın kötüsü olmaz, meğer züğürt ola
- adamın yere bakanından, suyun yavaş akanından kork
- adam içine çıkmak
- adam içine karışmak
- adam kullanmak
- adam olacak çocuk bokundan belli olur
- adam olana bir söz yeter
- adam olana çok bile
- adam olmak
- adam sanmak
- adam sen de!
- adam sırasına geçmek (veya girmek)
- adam yerine (veya hesabına) koymak
Birleşik Kelimeler: adam adama, adamakıllı, adam başı, adam boyu, adam kıtlığında, adamkökü, adamotu, adam sarrafı, adam sendeci, adam yokluğunda, altın adam, asılmışadam, baba adam, balık adam, beyaz adam, bulaşık adam, istenmeyen adam, kardan adam, kiralık adam, kötü adam, kurbağa adam, lüzumsuz adam, Müslüman adam, ömür adam, parmak adam, parmak çocuk, sokaktaki adam, son adam, tek adam, teknik adam, yarım adam, ahiret adamı, bilim adamı, dağ adamı, dava adamı, devlet adamı, din adamı, el adamı, ev adamı, fikir adamı, gemi adamı, görev adamı, gösteri adamı, günün adamı, halk adamı, hayat adamı, ilim adamı, iş adamı, kanun adamı, kavga adamı, salon adamı, sanat adamı, uzay adamı, zamane adamı
DAMA (Kelime Kökeni: İtalyanca dama)
-
Karelere ayrılmış zemin üzerinde on altı taşla iki kişi arasında oynanan oyun
Gürültüsüz oyun isterseniz gelin damaya. - Mehmet Akif Ersoy
Ata Sözleri ve Deyimler
- dama demek
Birleşik Kelimeler: dama tahtası, dama taşı
ACI
-
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı
Acıyı sever.
-
Tadı bu nitelikte olan
Acı kahvesini yudumluyordu. - Tarık Buğra
-
Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap
Omuzlarına kadar vücudun derisini haşlayan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi. - Peyami Safa
-
Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem
İnsan, ölümün acısını en çok günün iki uzak saatinde hissetmektedir. - Yusuf Ziya Ortaç
- Çarpıcı, göz alıcı (renk)
-
Keskin, şiddetli
Acı poyraz kuvvetle esiyordu. - Orhan Kemal
- Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü
Ata Sözleri ve Deyimler
- acı (veya acılar) görmek
- acı acıyı keser, su sancıyı
- acı çekmek (veya duymak)
- acı gelmek
- acı patlıcanı kırağı çalmaz
- acısı çıkmak
- acısı içine (veya yüreğine) çökmek (veya işlemek)
- acısına dayanamamak
- acısını almak
- acısını almak
- acısını bağrına (veya içine) basmak (veya gömmek)
- acısını çekmek
- acısını çıkarmak
- acısını görmek
- acısı ortaya çıkmak
- acı söylemek
- acı vermek
Birleşik Kelimeler: acı acı, acı ağaç, acı badem, acı bakla, acı bal, acı balık, acı ceviz, acı çiğdem, acı elma, acı fren, acı gerçek, acı haber, acı hıyar, acıkara, acı karpuz, acı kavak, acı kavun, acı kök, acı kuvvet, acı marul, acı meyan, acı ot, acı pelin, acı sakız, acı söz, acı su, acı tatlı, acı yavşan, acı yeşil, acı yonca, can acısı, ciğer acısı, evlat acısı, iç acısı, içler acısı, kalp acısı, kuyruk acısı, yürek acısı, yürekler acısı
CAM (Kelime Kökeni: Farsça cām)
- Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim
-
Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça
Tıraşa başlarken biri büyük, biri küçük iki örtü alırdı, cam dolabından. - Necati Cumalı
-
Pencere
Camın önündeki masaların hemen arkasındaki yere oturup kalıyorum. - Sait Faik Abasıyanık
- Kadeh, içki
Ata Sözleri ve Deyimler
- cama çıkmak
- cam gibi
- camı çerçeveyi indirmek
Birleşik Kelimeler: cam çivisi, cam elyafı, camevi, camgöbeği, camgöz, cam göz, camgüzeli, cam kanatlılar, cam kaya, cam lifi, cam macunu, cam mozaik, cam resim, cam suyu, cam yuvası, cam yünü, beyaz cam, buzlu cam, ısıcam, kristal cam, mikalı cam, plastik cam, kelebek camı, Moskof camı, saat camı, tepe camı
ADIM
- Yürümek için yapılan ayak atışlarının her biri
- Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 santimetre olan mesafe
- Girişim, hamle
- Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol
- Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap
- Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi
- İki diş arasındaki aralık
Ata Sözleri ve Deyimler
- adım (veya adımını) atmak
- adım (veya adımını) atmamak
- adımını attırmamak
- adımını geri atmak
- adımlarını açmak
- adımlarını seyrekleştirmek
- adımlarını sıklaştırmak
Birleşik Kelimeler: adım adım, adımbaşı, adım cümlesi, adımsayar, adi adım, hırsız adım, ilk adım, koşar adım, paytak adım, uygun adım, üç adım, kaz adımı
AMCA
- Babanın erkek kardeşi, baba yarısı, emmi
- Yaşlı erkeklere saygı için kullanılan bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
- amcamla dayım, hepsinden aldım payım
Birleşik Kelimeler: amca kızı, amca oğlu, amcazade
ADAMI
- bir işi en iyi yapan
Ata Sözleri ve Deyimler
- adama benzemek (veya dönmek)
- adam adama gerek olur
- adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil
- adam adamdan korkmaz, utanır
- adam adamı bir kez aldatır
- adam almamak
- adam beğenmemek
- adamdan saymak
- adam değilim
- adam etmek
- adam gibi
- adamın adı çıkacağına canı çıksın
- adamına göre
- adamın iyisi işbaşında (veya alışverişte) belli olur
- adamın kötüsü olmaz, meğer züğürt ola
- adamın yere bakanından, suyun yavaş akanından kork
- adam içine çıkmak
- adam içine karışmak
- adam kullanmak
- adam olacak çocuk bokundan belli olur
- adam olana bir söz yeter
- adam olana çok bile
- adam olmak
- adam sanmak
- adam sen de!
- adam sırasına geçmek (veya girmek)
- adam yerine (veya hesabına) koymak
ACIMA
- Acımak durumu
-
Başka bir kimsenin veya canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet
Sizin zerre kadar acımanız yok mu? - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: acıma duygusu, acıma hissi
ADCI
- Adcılık öğretisine bağlı (kimse), isimci
CADI (Kelime Kökeni: Farsça cādū)
- Geceleri dolaşarak insanlara kötülük ettiğine inanılan hortlak
-
Kötülük yaparak başkalarına zarar veren kadın
Uzaktan bakıldığında, asabi ve çirkin bir cadıyı andırıyordu. - Ayşe Kulin
- Çok güzel göz
Ata Sözleri ve Deyimler
- cadı gibi
Birleşik Kelimeler: cadı kazanı, cadısüpürgesi