Dam ile Biten Kelimeler
DAM ile biten 17 kelime bulunuyor. Sonu DAM olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Dam kelimesinin anlamı nedir? Dam ile başlayan kelimeler. İçinde dam olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
ASILMIŞADAM21
9 Harfli Kelimeler
AMSTERDAM14
8 Harfli Kelimeler
İSTİHDAM16
7 Harfli Kelimeler
İNHİDAM14, MAKADAM11
6 Harfli Kelimeler
DİPDAM15, ISIDAM12, SAYDAM12, YORDAM12
5 Harfli Kelimeler
ÇIDAM12, CUDAM12, MADAM9, ENDAM8, İKDAM8
4 Harfli Kelimeler
ADAM7, İDAM7
3 Harfli Kelimeler
DAM6
DAM
-
Yapıları dış etkilerden korumak amacıyla üzerlerine yapılan çoğu kiremit kaplı bölüm
Pencerenin önüne geçmiş, dalgın ve hiddetli nazarlarıyla karşıki damları seyrediyordu. - Ercüment Ekrem Talu
-
Üzeri toprak kaplı ev, küçük ev, köy evi
Hekim kendisine üç ay, tam üç ay damdan dışarı çıkmaya izin vermemişti. - Nabizade Nâzım
- Tutukevi
-
Ahır
At damında çocuğa çok iyi bir yer yapmıştı. - Halide Edip Adıvar
Ata Sözleri ve Deyimler
- dama çıkmak
- damdan çardağa atlamak
- damdan düşen, damdan düşenin hâlini (veya hâlinden) bilir
- damdan düşercesine
- damdan düşer gibi
- dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı
- dam yandı, içindeki sıçan da (birlikte) yandı
Birleşik Kelimeler: dam aktarma, dam altı, dam koruğu, ısıdam, aş damı, domuzdamı, öküz damı
-
Dansta kavalyenin eşi
Erkeklerin kimi damlarının elinden, kimi kolundan, kimi de hafifçe omzundan tutmuş, geliyorlardı. - Çetin Altan
- İskambil kâğıtlarında kız
ADAM (Kelime Kökeni: Arapça ādem)
- İnsan
-
Erkek kişi
İyi bir adam isterse, babası da verirse varacak. - Memduh Şevket Esendal
-
Birinin yanında bulunan ve işini yapan kimse
Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar. - Kemal Tahir
-
Birinin yararlandığı, kullandığı kimse
Hemen hepsi para çevrelerinin adamlarıydı. - Cemil Meriç
-
Daima birinin yanında olan, onu destekleyen, isteklerini yerine getiren kimse
O benim adamımdır, hiçbir ricamı geri çevirmez.
-
Görevli kimse
Artık şunları toplatsak, dedi, kavasa söyleseniz de bir adam buluverse. - Refik Halit Karay
- İyi huylu, güvenilir kimse
- Bir alanı benimseyen kimse
- Eş, koca
Ata Sözleri ve Deyimler
- adama benzemek (veya dönmek)
- adam adama gerek olur
- adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil
- adam adamdan korkmaz, utanır
- adam adamı bir kez aldatır
- adam almamak
- adam beğenmemek
- adamdan saymak
- adam değilim
- adam etmek
- adam gibi
- adamı
- adamın adı çıkacağına canı çıksın
- adamına göre
- adamın iyisi işbaşında (veya alışverişte) belli olur
- adamın kötüsü olmaz, meğer züğürt ola
- adamın yere bakanından, suyun yavaş akanından kork
- adam içine çıkmak
- adam içine karışmak
- adam kullanmak
- adam olacak çocuk bokundan belli olur
- adam olana bir söz yeter
- adam olana çok bile
- adam olmak
- adam sanmak
- adam sen de!
- adam sırasına geçmek (veya girmek)
- adam yerine (veya hesabına) koymak
Birleşik Kelimeler: adam adama, adamakıllı, adam başı, adam boyu, adam kıtlığında, adamkökü, adamotu, adam sarrafı, adam sendeci, adam yokluğunda, altın adam, asılmışadam, baba adam, balık adam, beyaz adam, bulaşık adam, istenmeyen adam, kardan adam, kiralık adam, kötü adam, kurbağa adam, lüzumsuz adam, Müslüman adam, ömür adam, parmak adam, parmak çocuk, sokaktaki adam, son adam, tek adam, teknik adam, yarım adam, ahiret adamı, bilim adamı, dağ adamı, dava adamı, devlet adamı, din adamı, el adamı, ev adamı, fikir adamı, gemi adamı, görev adamı, gösteri adamı, günün adamı, halk adamı, hayat adamı, ilim adamı, iş adamı, kanun adamı, kavga adamı, salon adamı, sanat adamı, uzay adamı, zamane adamı
İDAM (Kelime Kökeni: Arapça iʿdām)
- İnsan öldürme vb. bir suça karşılık verilen ve suçlunun ölümüyle sonuçlanan ceza, idam cezası, ölüm cezası
Ata Sözleri ve Deyimler
- idam etmek
Birleşik Kelimeler: idam cezası, idam sehpası
ENDAM (Kelime Kökeni: Farsça endām)
-
Vücut, beden, boy bos
Yıldız'a sezdirmeden genç kızın endamına bakakaldı. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: endam aynası, arzıendam
İKDAM (Kelime Kökeni: Arapça iḳdām)
- Gayretle çalışma, sürekli uğraşma
MADAM (Kelime Kökeni: Fransızca madame)
- Fransa'da evli kadınlara verilen san, madama
- Türkiye'de Müslüman olmayan evli kadın, madama
MAKADAM (Kelime Kökeni: Fransızca macadam)
- Yolların kaplanması için genellikle 4-7 santimetre arasında parçalara bölünmüş taş
- Kırılmış taş döşenip silindir geçirilerek yapılan yol
ISIDAM
- Hamam
SAYDAM
-
İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan (cisim), şeffaf, transparan
Atlet vücudunu bütünüyle gösteren, saydam bir sabahlık giymişti. - Attila İlhan
- Üzerindeki resim ve şekilleri beyaz bir zemin üzerine yansıtmak amacıyla tepegöze konan şeffaf, ışığı geçiren kâğıt veya madde, slayt
- Sayısal ortamda hazırlanmış, yansıtım aygıtında kullanılmaya özgü pozitif görüntü, slayt, diyapozitif
- Asetat
-
Açık seçik, belirgin
Karmaşık gibi gözüken sorun son günlerde saydam bir görünüş kazandı.
Birleşik Kelimeler: saydam resim, saydam tabaka, yarı saydam
YORDAM
-
Yatkınlık, alışkanlık, yeti, meleke
Bu bakış o beyaz pencereyi, bu bakış o fukara kapıyı gönül yordamıyla arıyordu. - Halikarnas Balıkçısı
- Kılavuz, yardımcı
- Çalım
- Çeviklik, çabukluk
- Yöntem
Birleşik Kelimeler: yol yordam, el yordamıyla
ÇIDAM (Kelime Kökeni: Moğolca)
- Sabır
CUDAM
-
Beceriksiz, güçsüz, görgüsüz kimse
Adam değil, cudam!
İNHİDAM (Kelime Kökeni: Arapça inhidām)
- Çökme, yıkılma
DİPDAM
-
Hapishane
Meyrem'im Meyrem'im çakır Meyrem'im / Senin için dipdamları boylarım - Halk türküsü
İSTİHDAM (Kelime Kökeni: Arapça istiḫdām)
- Bir görevde, bir işte kullanma
Ata Sözleri ve Deyimler
- istihdam etmek