DALTONİZM Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

DALTONİZM harflerini içeren 5 harfli 34 kelime bulunuyor. 5 harfli DALTONİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MİTOZ10, MAZOT10, OTİZM10, OLMAZ10, DONMA9, DONAM9, DOLMA9, DOLAM9, İLZAM9, MİZAN9, MATİZ9, NİZAM9, TOZAN9, TAZİM9, ZLOTİ9, ZALİM9, İNZAL8, İDMAN8, İMDAT8, LANDO8, NADİM8, NAZİL8, LİMON7, LADİN7, MONAT7, MANTO7, NOTAM7, TADİL7, LİMAN6, MİLAT6, MANTİ6, TONLA6, TALİM6, LATİN5

LATİN

[isim]

  • İtalya'da Latium bölgesi halkından olan kimse
  • Latin halkları

Birleşik Kelimeler: Latin çiçeği, Latin dilleri, Latin halkları, Latin harfleri, Latin yelkeni

LİMAN (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerin barınmalarına, yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine yarayan doğal veya yapay sığınak

    Hayatını anlatacağımız adam Çin limanlarından birinde yaşamıştı. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: liman cüzdanı, liman reisi, açık liman, sütliman, yatak liman, havalimanı, ticaret limanı, yat limanı

MİLAT (Kelime Kökeni: Arapça mīlād)

[isim]

  • Hz. İsa'nın doğduğu gün

[mecaz]

  • Herhangi bir olayın başlangıcı

    Bütün uzay araştırmacıları için yepyeni bir milattı bugün. - Murathan Mungan

Birleşik Kelimeler: milattan önce, milattan sonra, badelmilat, kablelmilat

MANTİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mante)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi serenlerini direklere asılı tutan halat ve makara

[isim]

[argo]

  • Sakalı çıkmamış genç oğlan

TONLA

[sıfat]

  • Tonlarca

TALİM (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīm)

[isim]

  • Öğretim
  • Alıştırma

    Sudan çıktıktan sonra tabanca ile nişan talimi yapardık. - Yahya Kemal Beyatlı

[askerlik]

  • Uygulamalı olarak yapılan askerlik eğitimi

    Eğil dağlar, eğil üstünden aşam / Yeni talim çıkmış varam alışam - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talim etmek
  • talim etmek

Birleşik Kelimeler: talimhane, talimname

LİMON (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Turunçgillerden, 3-5 metre yüksekliğinde, kışın yapraklarını dökmeyen, beyaz çiçekli bir ağaç (Citrus limonum)
  • Bu ağacın sarı renkli, kabuğu kokulu, suyu ekşi meyvesi, sulu zırtlak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • limon gibi

Birleşik Kelimeler: limon asidi, limon bahçesi, limon esansı, limon kabuğu, limonküfü, limon otu, limon rengi, limon sarısı, limon suyu, limon tozu, limon tuzu, tatlı limon, yatak limonu

LADİN

[isim]

[bitki bilimi]

  • Çamgillerden, 50-60 metre yüksekliğinde, düz gövdeli, kozalağı aşağıya doğru sarkık, kerestesi ve reçinesi değerli, çam türüne çok yakın bir orman ağacı (Picea)

    Gölgesinde koyun, kuzu yatışır / Servidir, ladindir ormanlarımız - İbrahim Sağır

MONAT (Kelime Kökeni: Fransızca monade)

[isim]

[felsefe]

  • Eski Yunan felsefesinde bölünmez birlik
  • Leibniz'in felsefesinde artık bölünemez bir birlik olan sonsuz sayıdaki cevherlerin her biri

MANTO (Kelime Kökeni: Fransızca manteau)

[isim]

  • Kadın paltosu

    Kürklü, zarif ve epeyce pahalı bir mantoya büründüğü için kadının yüzü görünmüyordu. - Aka Gündüz

NOTAM (Kelime Kökeni: Fransızca notam)

[isim]

[askerlik]

  • Havacılar ve pilotlar için yayımlanan bülten

TADİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿdīl)

[isim]

[eskimiş]

  • Değişiklik

    Teklif olunan antlaşma tadilleri pek sudan şeylerdi. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tadil etmek

Birleşik Kelimeler: tadil teklifi

İNZAL (Kelime Kökeni: Arapça inzāl)

[isim]

[eskimiş]

  • İndirme, indirilme

İDMAN (Kelime Kökeni: Arapça idmān)

[isim]

[spor]

  • Alıştırma
  • Alıştırma

    Tatil saatlerinde hatiplik idmanları yapardık. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Herhangi bir duruma veya şeye alışkanlık kazanma

    İçkide Tosun Ağa kadar değilse de hemen ona yakın idmanı vardı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • idmana çıkmak
  • idman yapmak

İMDAT (Kelime Kökeni: Arapça imdād)

[isim]

  • Tehlikede olana yapılan yardım

    Gelen imdat kuvvetinden vaktiyle haber alamıyor, mağlup oluyoruz. - Orhan Seyfi Orhon

[ünlem]

  • `Yetişin, kurtarın` anlamlarında bir seslenme sözü

    Ağlıyorsun, imdat, imdat! diyorsun. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imdada (veya imdadına) koşmak (veya yetişmek veya erişmek)
  • imdat etmek
  • imdat ummak

Birleşik Kelimeler: imdat çekici, imdat freni, imdat kolu, sıhhi imdat