DAKTİLOSKOPİ Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

DAKTİLOSKOPİ harflerini içeren 6 harfli 36 kelime bulunuyor. 6 harfli DAKTİLOSKOPİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

OTOPSİ13, İPTİDA12, PİKOLO12, POSTAL12, SİLOPİ12, İSPATİ11, İSTİAP11, KOKPİT11, PİSLİK11, POTKAL11, PASTİL11, İPTİLA10, KİPLİK10, PİLAKİ10, TAKLİP10, İSTİDA9, TASDİK9, TAKDİS9, ADİLİK8, DİKLİK8, DİKKAT8, İSKOTA8, İTİDAL8, KOLOİT8, KOSTAK8, KOSTİK8, ASİLİK7, İSTİKA7, İSTİLA7, KLASİK7, KAOTİK7, KALİKO7, KALSİT7, LASTİK7, İTALİK6, İTİKAL6

İTALİK (Kelime Kökeni: Fransızca italique)

[isim]

  • Eğik yazı

İTİKÂL (Kelime Kökeni: Arapça iʿtikāl)

[isim]

[eskimiş]

[jeoloji]

  • Erozyon

ASİLİK

[isim]

  • Başkaldırıcılık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asilik etmek

İSTİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca stecca)

[isim]

  • Ayakkabıların altını parlatmak için kunduracıların kullandığı kemik, isteka

İSTİLA (Kelime Kökeni: Arapça istīlāʾ)

[isim]

  • Bir ülkeyi silah gücüyle ele geçirme

    İstanbul'a geldiğim zaman Habeşistan istilası başlamak üzereydi. - Halide Edip Adıvar

  • Yayılma, kaplama, sarma, bürüme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • istila etmek

KLASİK (Kelime Kökeni: Fransızca classique)

  • Üzerinden çok zaman geçtiği hâlde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen eser

    Klasikler bir kültür, bir gusto, bir seviye ölçütüdür. - Haldun Taner

  • XVII. yüzyıl Fransız dili, sanatı ve yazarları ile ilgili olan

    Racine bir Fransız klasik yazarıdır.

  • Alışılmış
  • Sanatta kuralcı
  • Kökleşik

    Klasik şiirin yıkıldığından beri şiiri, bin kişi bin türlü tarif ediyor. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

  • Eski Yunan, Roma ve XVII. yüzyıl Fransız sanatıyla ilgili sanatçı veya eser

    Yunan klasikleri. Fransız klasikleri.

  • Eski Yunan ve Roma çağı dili ve sanatı ile ilgili olan

    Klasik eserlerin oynandığı bir millî tiyatroları yok. - Haldun Taner

KAOTİK (Kelime Kökeni: Fransızca chaotique)

[sıfat]

  • Kargaşa içinde olan

    Bu kaotik şehrin en fazla, zaman tanımayan solumasını seviyordu. - Nermin Bezmen

KALİKO (Kelime Kökeni: (Hindistan'da Kalküta şehrinin adından))

[isim]

  • Pamuk iplikleriyle yapılan ilk cilt bezi

KALSİT (Kelime Kökeni: Fransızca calcite)

[isim]

[mineraloji]

  • Billurlaşmış doğal kalsiyum karbonatı

    Tebeşir bir tür kalsittir.

LASTİK (Kelime Kökeni: Fransızca élastique)

[isim]

  • Ayakkabı üzerine giyilen kauçuktan pabuç

    Lastikleri ayağında, bastonu koluna asılı, erkenciydi yine. - Necati Cumalı

  • Kauçuktan yapılmış ayakkabı
  • Kauçuktan yazı silgisi
  • Taşıtların jantlarına yerleştirilen elastiki tekerlek bandajı

    Şoförle bahçıvan arabanın ön sol lastiğini pompalıyorlar. - Haldun Taner

  • Esnek, ince kauçuk veya kauçuklu şerit
  • Bir tür esnek örgü
  • Korse
  • Uzun konçlu çorabın düşmesini önlemek için üst kısmına gelecek biçimde bacağa geçirilen esnek şerit

[sıfat]

  • Kauçuktan yapılmış

    Rıza, lastik yakalığı fırlamış, gözleri dönmüş, kan ter içinde içeriye düşer. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lastik gibi

Birleşik Kelimeler: lastik ağacı, lastik tutkalı, kuş lastiği, balon lastik, dış lastik, iç lastik, yedek lastik

ADİLİK

[isim]

  • Bayağılık, düşüklük, aşağılık

DİKLİK

[isim]

  • Dik olma durumu

Birleşik Kelimeler: başı diklik

DİKKAT (Kelime Kökeni: Arapça diḳḳat)

[isim]

  • Duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplama, uyanıklık

    Onun kalbini, haysiyetini kıracak sözler söylenmeden bu zarif hareketle her şeyin anlatılmış olması dikkate şayandır. - Asaf Halet Çelebi

[ünlem]

  • `Dikkat ediniz!` anlamında kullanılan bir uyarma sözü

[mecaz]

  • İlgi, özen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dikkat (veya dikkati) çekmek
  • dikkat çekmek
  • dikkate almak
  • dikkate şayan
  • dikkat etmek
  • dikkati calip olmak
  • dikkatini çekmek
  • dikkatini çekmemek
  • dikkatini toplamak
  • dikkat kesilmek

Birleşik Kelimeler: dikkat toplaşımı, nazarıdikkat

İSKOTA (Kelime Kökeni: İtalyanca scotta)

[isim]

[denizcilik]

  • Yelkenleri açmak ve tutmak için alt köşelerine bağlanan halat, zincir ve palangadan oluşan donanım

    Suların kaburgalarındaki serinliği / iskotada uğuldayan rüzgâr - Orhan Veli Kanık

İTİDAL (Kelime Kökeni: Arapça iʿtidāl)

[isim]

  • Aşırı olmama durumu, ılımlılık, ölçülülük

    Onun her hissinde itidal vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]

  • Soğukkanlılık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itidalini kaybetmek
  • itidalini muhafaza etmek

Birleşik Kelimeler: itidal sahibi