Da ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler

DA harfleri ile başlayan 5 harfli 44 kelime bulunuyor. Başında DA olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "da ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Da olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DAĞCI18, DAVYA15, DAĞLI15, DAVUL14, DAĞAR14, DAVET13, DAVAR13, DATİF13, DADAŞ12, DALGI12, DAMGA12, DALIŞ11, DALGA11, DAHİL11, DADAY11, DALIZ11, DANIŞ11, DATÇA10, DALAŞ10, DARCA10, DARAŞ10, DARAÇ10, DANCA10, DAYAK9, DALSI9, DARBE9, DAMLI9, DALYA9, DAİMİ8, DAİMA8, DALLI8, DASİT8, DAMLA8, DAMAT8, DAMAR8, DAMAL8, DAMAK8, DALMA8, DAKAR7, DALAN7, DALAK7, DAKİK7, DAİRE7, DAKKA7

DALAN

[isim]

[mimarlık]

  • Lobi

[halk ağzında]

  • Biçim, şekil

DALAK

[isim]

[anatomi]

  • Midenin arkasında, diyaframın altında, sol böbreğin üstünde, yassı, uzunca, akyuvar üreten ve yıpranmış alyuvarları toplayan, damarlı, gevşek bir dokudan oluşmuş organ

[hayvan bilimi]

  • Omurgalı hayvanlarda lenf bezine benzeyen ve kan damarları çok olan bir organ

[halk ağzında]

  • Tekerlek biçimindeki kaşar peyniri

[halk ağzında]

  • Bal peteği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dalak kestirmek

Birleşik Kelimeler: dalak otu, dağ dalak otu, tüylü dalak otu, arı dalağı

DAKİK (Kelime Kökeni: Arapça daḳīḳ)

[sıfat]

  • Düzenli işleyen, aksamayan

[mecaz]

  • Zamanı kullanmada çok dikkatli olan, her şeyi zamanında yapmaya özen gösteren

DAİRE (Kelime Kökeni: Arapça dāʾire)

[isim]

  • Konut olarak kullanılan bir yapının bölümlerinden her biri, kat

    Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş. - Halit Fahri Ozansoy

  • Belirli devlet işlerini çevirmekle görevli kuruluşlardan her biri

    Eskiden hem bir dairede beraber bulunmuşlar hem de silah arkadaşlığı etmişlerdi. - Refik Halit Karay

  • Bu kuruluşların içinde çalıştıkları yapı
  • Bir yapı veya gemide belli bir işe ayrılmış bölüm

    Yemeği, selamlık dairesinin üst katındaki yemek salonunda yediler. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]

  • Soyut kavramlarda belli sınır, ölçü

    Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek

[matematik]

  • Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası

[müzik]

  • Saz takımında usul vurmaya yarayan tef

Birleşik Kelimeler: daire kesmesi, daire parçası, dubleks daire, fasit daire, uçan daire, yarım daire, arz dairesi, askerlik dairesi, enlem dairesi, hareket dairesi, harp dairesi, istihbarat dairesi, kalorifer dairesi, kaza dairesi, kazan dairesi, lojistik dairesi, saat dairesi, vergi dairesi

DAİMÎ (Kelime Kökeni: Arapça dāʾimī)

[sıfat]

  • Sürekli

    Bununla beraber daimî mağlubiyetlerin acısıyla sarsılıyorduk. - Asaf Halet Çelebi

DAİMA (Kelime Kökeni: Arapça dāʾimā)

[zarf]

  • Her vakit, sürekli olarak

    Onu daima öper ve sefere çıkacakları zaman en sonra ona veda ederlerdi. - Necip Fazıl Kısakürek

DALLI

[sıfat]

  • Dalları olan
  • Üzerinde dal ve çiçek deseni bulunan (kumaş)

Birleşik Kelimeler: dallı budaklı, dallı güllü, bindallı, cimdallı

DASİT (Kelime Kökeni: Fransızca dacite)

[isim]

[jeoloji]

  • Kuvarslı diyorit birleşiminde olan bir sızıntı kütlesi

DAMLA

[isim]

  • Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı, katre

    Elime bir damla yağmur düştü. - Halide Edip Adıvar

  • Damlalıkla kullanılan ilaç

    Burun damlası. Göz damlası.

[halk ağzında]

  • Kalbe inen inme, felç

    Damladan ölmüş.

[mecaz]

  • Çok az miktar

    Keyfin damlası karıştığı zaman, hak hak olmaktan, adalet adalet olmaktan çıkar. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]

  • Damla biçiminde olan (ziynet)

    Damla elmas.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damla inmek
  • damlaya uğramak

Birleşik Kelimeler: damla damla, damla hastalığı, damla sakızı, damla taş, damla taşı, bir damla, kandamlası

DAMAT (Kelime Kökeni: Farsça dāmād)

[isim]

  • Evlenmekte olan bir erkeğe, evlenme töreni sırasında verilen ad, güveyi
  • Bir kızın ailesinden olan büyüklere göre kızın kocası, güveyi

    Babası da beni damat adayı olarak görüyordu. - Mahmut Yesari

[eskimiş]

  • Padişah soyundan kız almış olan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damat girmek

DAMAR

[isim]

[anatomi]

  • Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal

    Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu. - Peyami Safa

  • Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi
  • Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı

    Zengin bir altın damarı.

[mecaz]

  • Soy, yaradılış

[mecaz]

  • Huy

    Cimrilik damarı. Şairlik damarı.

[bitki bilimi]

  • İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru

[hayvan bilimi]

  • Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damardan girmek
  • damarı (veya damarları) kabarmak
  • damarı kurusun!
  • damarına (veya damarlarına) işlemek
  • damarına basmak
  • damarına çekmek
  • damarına girmek
  • damarını bulmak
  • damarı tutmak

Birleşik Kelimeler: damar aktarma, damar damar, damardaraltan, damargenişleten, damar görüntüleme, damar sertliği, damar tabaka, damar tıkanıklığı, atardamar, halkalı damar, kılcal damar, orta damar, toplardamar, damarı bozuk, bilek damarı, can damarı, cin damarı, gazel damarı, korku damarı, maden damarı, su damarı, şah damarı, iletken damarlar

DAMAL

[isim]

  • Ardahan iline bağlı ilçelerden biri

DAMAK

[isim]

[anatomi]

  • Ağız boşluğunun tavanı

Birleşik Kelimeler: damak eteği, damak tadı, damak ünsüzü, art damak, diş-damak ünsüzü, diş eti-damak ünsüzü, ön damak, sert damak, yumuşak damak

DALMA

[isim]

  • Dalmak işi

    Silifke'de dalmaya başladılar ama bir gün, iki gün, on gün, denizde ilaç için olsun tek bir sünger bulamadılar. - Halikarnas Balıkçısı

[spor]

  • Güreşçinin ayaktayken birden eğilerek rakibinin bacaklarını kapması

Birleşik Kelimeler: çift dalma

DAYAK

[isim]

  • Bir insanı veya bir hayvanı dövme işi, sopa, patak, kötek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dayağa idmanlı olmak
  • dayak atmak
  • dayak cennetten çıkmıştır
  • dayak yemek

Birleşik Kelimeler: dayak arsızı, dayak düşkünü, dayak kaçkını, meydan dayağı, sıra dayağı

[isim]

  • Bir şeyin yıkılmaması için dayanan ağaç, destek, payanda
  • Evlerin kapısının açılmaması için kapının arkasına konulan kol, destek, sürgü

    Evimin dayağı, direğisin kara oğlum. - Emine Işınsu

Birleşik Kelimeler: duvar dayağı