D ile Başlayan 4 Harfli Kelimeler

D harfleri ile başlayan 4 harfli 84 kelime bulunuyor. Başında D olan 4 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "d ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde D olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DÜĞÜ17, DOĞU15, DOĞA14, DÜVE14, DAĞİ13, DEFO13, DÖRT12, DEVE12, DEVA12, DAVA12, DEFİ12, DEFA12, DÜZE11, DROG11, DEPO11, DOHA11, DÜRÜ10, DUYU10, DUDU10, DARP10, DANG10, DAHİ10, DAHA10, DEHA10, DADI9, DİZİ9, DİZE9, DİŞİ9, DİNÇ9, DÜSE9, DUBA9, DREÇ9, DERZ9, DAYI9, DERÇ9, DOKU8, DİYE8, DİYA8, DİDE8, DİBA8, DOLU8, DEYİ8, DOST8, DÜET8, DURU8, DUMA8, DORU8, DAYE8, DEBİ8, DEDE8, DEMO8, DİSK7, DİMİ7, DONE7, DUKA7, DRAM7, DARU7, DARI7, DANS7, DAMA7, DAİM7, DERS7, DEME7, DİRİ6, DİNK6, DİNİ6, DİNE6, DREN6, DATA6, DART6, DARA6, DANK6, DANE6, DANA6, DAİR6, DERT6, DERK6, DERİ6, DERE6, DENK6, DİLİ6, DENİ6, DELK6, DELİ6

DİRİ

[sıfat]

  • Yaşamakta olan, yaşayan, canlı, ölü karşıtı

    Duydum, görmedimse de hortlayan ölüleri / Fakat hortlak diriden kimin vardır haberi? - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Güçlü, zinde

    Diri bir adam.

  • Solmamış, pörsümemiş

    Diri çiçek. Diri yaprak.

  • Gereği kadar pişmemiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • diri kalmak

Birleşik Kelimeler: diri diri, diri örtü

DİNK

[isim]

[halk ağzında]

  • Pirinci kabuğundan ayırmak veya bulgur dövmek için kullanılan dibek
  • Şayak, aba vb.ni dövmek için kullanılan araç

DİNÎ (Kelime Kökeni: Arapça dīnī)

[sıfat]

  • Dinle ilgili, din üzerine, dinsel

    Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. - Anayasa

Birleşik Kelimeler: dinî bayram

DİNE

[isim]

[halk ağzında]

  • Konaklama yeri

    İsmini duyduklarımızın, bildiklerimizin kimi çayımdan, kimi dinemden geçti. - Falih Rıfkı Atay

DREN (Kelime Kökeni: Fransızca drain)

[isim]

  • Ark

[tıp]

  • Ameliyat sonrası vücut içinde kalan doku artıklarını ve sıvıları dışarı atmak veya yara üzerindeki iltihabı akıtmakta kullanılan bükülgen tüp, akıtaç

DATA (Kelime Kökeni: Fransızca data)

[isim]

  • Veri

[ekonomi]

  • Aslında kendileri ekonomik olmayan ancak ekonomi dünyasını dışarıdan kuşatan veya çerçeveleyen, nüfus, teknik bilgi, hukuk düzeni ve yönetim biçimi ögelerinden her biri

DART (Kelime Kökeni: İngilizce dart)

[isim]

  • 343 oklama

DARA (Kelime Kökeni: İtalyanca tara)

[isim]

  • Kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı
  • Terazide dengeyi sağlamak için hafif gelen kefeye ağırlık olarak konulan taş, demir, çivi vb., abra
  • İçinde yük taşınan aracın boş durumdaki ağırlığı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • darasını almak
  • darasını düşmek
  • daraya atmak (veya çıkarmak)

DANK

[isim]

  • `Bir olay sebebiyle birden ayılmak, doğruyu anlamak` anlamında dank etmek veya dank demek birleşik fiillerinde kullanılır

DANE (Kelime Kökeni: Farsça dāne)

[isim]

  • Kuş yemi

DANA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • İneğin, sütten kesildikten sonra bir yaşına kadar olan yavrusu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • danalar gibi bağırmak (veya böğürmek)
  • dananın kuyruğu kopmak

Birleşik Kelimeler: danaayağı, danaburnu, dana derisi, danadili, dana eti, dana humması, danakıran otu, deli dana hastalığı, anası danası, süt danası

DAİR (Kelime Kökeni: Arapça dāʾir)

[sıfat]

  • Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne

    Yarına kadar sarhoşluğu geçer, ben de sarhoş olmadığına dair rapor veririm. - Aka Gündüz

DERT (Kelime Kökeni: Farsça derd)

[isim]

  • Üzüntü

    Göz göz oldu yüreğim, gözlerinin derdinden - Halk türküsü

  • Hastalık

    Hastayım, derdime verem diyorlar. - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Ağrı

[mecaz]

  • Sorun, kaygı

    Ne var ki dert evin satılması ile bitmeyecekti. - Tarık Buğra

[halk ağzında]

  • Ur

    Boynunda dert çıkmış.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derde (veya derdine) derman olmak
  • derde (veya dertlere) düşmek
  • derde düçar olmak
  • derdi başından aşkın (olmak)
  • derdi günü
  • derdine deva bulmak
  • derdine düşmek
  • derdine yanmak
  • derdini çekmek
  • derdini deşmek (veya depreştirmek)
  • derdini dökmek
  • derdini Marko Paşa'ya anlat
  • derdini söylemeyen (veya anlatmayan) derman bulamaz
  • derdin yoksa söylen, borcun yoksa evlen
  • derdi veren devasını da verir
  • dert ağlatır, aşk söyletir
  • dert anlatmak
  • dert, çekene göredir
  • dert değil
  • dert eğirmek
  • dert etmek (veya edinmek)
  • dert gider amma yeri boş kalmaz
  • dert yanmak

Birleşik Kelimeler: dert babası, dert küpü, dert ortağı, dert sahibi, boğaz derdi, geçim derdi, başı dertte

DERK (Kelime Kökeni: Arapça derk)

[isim]

[eskimiş]

  • Anlama, kavrama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derk etmek

DERİ

[isim]

  • İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka, cilt, ten

    Bütün kemikleri, ince bir deri altında birer birer sayılıyordu. - Peyami Safa

[sıfat]

  • Bu tabakadan yapılmış

    Üstünde yine o siyah deri pardösüsü, kolunda siyah deri çantası. - Necati Cumalı

  • İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan postu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derisi kemiklerine yapışmak
  • derisine sığmamak
  • derisini yüzmek

Birleşik Kelimeler: deri altı, alt deri, dış deri, iç deri, orta deri, üst deri, dana derisi, domuz derisi, kaplan derisi, tırnak derisi, yılan derisi

[isim]

[halk ağzında]

  • Toplantı, düğün
  • Pazar veya panayır kurulan gün, dernek