CIVILDAMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

CIVILDAMAK harflerini içeren 6 harfli 32 kelime bulunuyor. 6 harfli CIVILDAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DAVACI18, CIVIMA18, CIVALI17, CIVMAK17, DAVALI15, CAVLAK15, DALICI13, DAMACI13, ACIMIK12, ADACIK12, ALIMCI12, AKIMCI12, DALCIK12, ACIMAK11, ACILIK11, ACIKMA11, ACIKLI11, AKILCI11, ILICAK11, KAMACI11, KALICI11, LAMACI11, CAMLIK11, DAMALI10, LAKACI10, CAKALI10, ADAKLI9, DALMAK9, ILIMAK9, AMALIK8, IKLAMA8, KAMALI8

ÂMÂLIK

[isim]

  • Görme engellilik

IKLAMA

[isim]

  • Iklamak işi

KAMALI

[sıfat]

  • Kaması olan

    Kamalı top.

ADAKLI

[sıfat]

  • Adağı olan, adak adamış olan

[isim]

[halk ağzında]

  • Nişanlı

[isim]

  • Bingöl iline bağlı ilçelerden biri

DALMAK

[-e]

  • Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek

    O çirkin, kaba kunduralarla sıcak günde serin denize dalmışım gibi rahatladım. - Ayla Kutlu

[nesnesiz]

  • Bir yerin içine girmek

    Hızla içeri dalıp mumun başında duran adama doğru iki adım attı. - Elif Şafak

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Kendini bilmez duruma gelmek, kendinden geçmek

    Çocuk ateşi çıkınca daldı.

[nesnesiz]

  • Uyumak

    O serinlik içinde Tevfik dalmış. Uyandığı vakit güneş çoktan doğmuştu. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]

  • Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak

[spor]

  • Güreşte rakibinin belden aşağı bir yerini aniden tutmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dala çıka
  • dalıp çıkmak
  • dalıp gitmek

ILIMAK

[nesnesiz]

  • Ilınmak

DAMALI

[sıfat]

  • Üstünde kareler bulunan, kareli

    Damalı bir eteklik, açık mavi kapalı bir yün kazak giymişti. - Necati Cumalı

LAKACI

[isim]

  • Lakçı

CAKALI

[sıfat]

  • Cakası olan, caka ile yapılan, gösterişli

    Formalarımız cakalı değil, sonra ne de olsa baklava börekle büyümediğimiz için ilk bakışta biraz sıskaca duruyoruz ama. - Nazım Hikmet

ACIMAK

[nesnesiz]

  • Tadı acı duruma gelmek, acılaşmak

    Yağ acıdı.

[nesnesiz]

  • Acılı, ağrılı olmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acıyan uyumuş, acıkan uyumamış

[-e]

  • Merhamet etmek

    Yarını ne olacak dünyamızın / Biz yaşımızı başımızı aldık / Allah çocuklarımıza acısın - Cahit Sıtkı Tarancı

  • Başkasının uğradığı veya uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek

ACILIK

[isim]

  • Acı olma durumu

    Göğsünde bir sızı, ağzında bir acılık duydu. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Dokunaklılık, kederlilik, yaslılık

    Henüz, yüreğimin bir yanı da söylenememiş, dışa atılamamış acılıklarla dolu. - Adalet Ağaoğlu

ACIKMA

[isim]

  • Acıkmak işi

ACIKLI

[sıfat]

  • Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun

    Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı. - Lâtife Tekin

  • Acı görmüş, yaslı, kederli

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acıklı başta akıl olmaz

Birleşik Kelimeler: acıklı komedi

AKILCI

[sıfat]

[felsefe]

  • Akılcılıktan yana olan, usçu, rasyonalist (kimse)
  • Akılcılıkla ilgili

ILICAK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Ilıkça