CIVALI ile Oluşan Kelimeler (CIVALI Kelime Türetme)
CIVALI harflerinden oluşan 11 kelime bulunuyor. CIVALI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Cıvalı kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
CIVALI17
5 Harfli Kelimeler
ACILI10, ALICI10, ILICA10
4 Harfli Kelimeler
AVCI14, CIVA14
3 Harfli Kelimeler
LAV9, ACI7
2 Harfli Kelimeler
AV8, AL2, LA2
AL
- Kanın rengi, kızıl, kırmızı
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
- Dorunun açığı, kızıla çalan at donu
- Bu renkte olan (at)
- Yüze sürülen pembe düzgün, allık
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
- Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
- Alüminyum elementinin simgesi
LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)
- Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Lantan elementinin simgesi
ACI
-
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı
Acıyı sever.
-
Tadı bu nitelikte olan
Acı kahvesini yudumluyordu. - Tarık Buğra
-
Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap
Omuzlarına kadar vücudun derisini haşlayan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi. - Peyami Safa
-
Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem
İnsan, ölümün acısını en çok günün iki uzak saatinde hissetmektedir. - Yusuf Ziya Ortaç
- Çarpıcı, göz alıcı (renk)
-
Keskin, şiddetli
Acı poyraz kuvvetle esiyordu. - Orhan Kemal
- Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü
Ata Sözleri ve Deyimler
- acı (veya acılar) görmek
- acı acıyı keser, su sancıyı
- acı çekmek (veya duymak)
- acı gelmek
- acı patlıcanı kırağı çalmaz
- acısı çıkmak
- acısı içine (veya yüreğine) çökmek (veya işlemek)
- acısına dayanamamak
- acısını almak
- acısını almak
- acısını bağrına (veya içine) basmak (veya gömmek)
- acısını çekmek
- acısını çıkarmak
- acısını görmek
- acısı ortaya çıkmak
- acı söylemek
- acı vermek
Birleşik Kelimeler: acı acı, acı ağaç, acı badem, acı bakla, acı bal, acı balık, acı ceviz, acı çiğdem, acı elma, acı fren, acı gerçek, acı haber, acı hıyar, acıkara, acı karpuz, acı kavak, acı kavun, acı kök, acı kuvvet, acı marul, acı meyan, acı ot, acı pelin, acı sakız, acı söz, acı su, acı tatlı, acı yavşan, acı yeşil, acı yonca, can acısı, ciğer acısı, evlat acısı, iç acısı, içler acısı, kalp acısı, kuyruk acısı, yürek acısı, yürekler acısı
AV
-
Karada, denizde, gölde veya akarsularda evcil olmayan hayvanları vurma veya yakalama işi, şikâr
Kral hiç tınmadan, rahat rahat avdan döndü. - Necip Fazıl Kısakürek
- Bir hayvanın bir başka hayvanı yemek için yakalaması
- Bu yollarla yakalanan hayvan
- Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- ava çıkmak
- ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
- ava giden avlanır
- av avlanmış, tav tavlanmış
- av avlayanın, kemer bağlayanın
- av vuranın değil, alanın
Birleşik Kelimeler: av dönemi, av hayvanı, av köpeği, av mevsimi, av sezonu, av tezkeresi, av yasağı, sökün avı, sürek avı, sürgün avı
LAV (Kelime Kökeni: Fransızca lave)
- Yanardağların püskürme sırasında yeryüzüne çıkardıkları, dünyanın derinliklerinden gelen kızgın, erimiş maddeler, püskürtü
Birleşik Kelimeler: lav silahı, lav taşması
ACILI
-
Acı katılmış olan
Acılı tarhana.
-
Acısı olan, kederli
Pek acılı bir geçmişi bulunan roman kahramanım burada bütün dertlerinden kurtulur. - Adalet Ağaoğlu
ALICI
-
Satın almak isteyen kimse, müşteri
Sonra, mal satışı her şeyden önce bir organizasyon, bir alıcı ve pazar yerleri bulma işidir. - Nazım Hikmet
- Kendisine bir şey gönderilen kimse
- Almaç
- Kamera
- Azrail
Ata Sözleri ve Deyimler
- alıcı bulmak
- alıcı çıkmak
- alıcı gözüyle bakmak
- alıcı kılığına girmek
Birleşik Kelimeler: alıcı kuş, alıcı ödemeli, az alıcı, can alıcı, gelin alıcı, göz alıcı, ışınım alıcısı, televizyon alıcısı
ILICA
- Sıcak su çıkan yer
- Suyu sıcak olarak yerden çıkan hamam, kaplıca, çermik, kudret hamamı
- Erzurum iline bağlı ilçelerden biri
AVCI
-
Avı kendine iş edinen kimse
Avcılar evsinler yapmışlardı ağaçlıkların arasında. - Ayla Kutlu
-
Başka hayvanları yakalamakta usta olan (hayvan)
Avcı kuş. Avcı kedi.
-
Bir şeyi büyük bir istekle izleyen ve bulup ortaya çıkaran, tanıtan kimse
Yıldız avcısı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- avcı ne kadar hile bilse ayı o kadar yol bilir
Birleşik Kelimeler: avcı çantası, avcı eri, avcı hattı, avcı kuş, avcı otu, avcı uçağı, gönül avcısı, kadın avcısı, sünger avcısı
- Gökyüzünün güneyinde bulunan bir takımyıldız, Cebbar, Orion
CIVA (Kelime Kökeni: Farsça cīve)
-
Atom numarası 80, atom ağırlığı 200,5, yoğunluğu 13,59 olan, donma noktası -38,8 °C olduğundan, normal sıcaklıkta sıvı olarak bulunan, gümüş renginde bir element (simgesi Hg)
Kapıların birinden köpek havlamaları duyuluyor, diğerinden ise cıva kokan bir duman sızıyordu. - İhsan Oktay Anar
Ata Sözleri ve Deyimler
- cıva gibi
Birleşik Kelimeler: havacıva, hava cıva
CIVALI
-
Cıvası olan
Kumarbazlar fener ışığında inceledikleri zarların cıvalı olmadığını gördüler. - İhsan Oktay Anar
Birleşik Kelimeler: cıvalı zar