CUMHURİYET Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
CUMHURİYET harflerini içeren 4 harfli 27 kelime bulunuyor. 4 harfli CUMHURİYET kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Cumhuriyet ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Cumhuriyet olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
CERH11,
TİRE
-
Dikişte kullanılan pamuk ipliği
Parmak uçlarında ince ince delik çorapları renkli tire ile iliştiriyordu. - Mahmut Yesari
- Pamuk ipliğinden yapılmış
- Kısa çizgi
- Uzun çizgi
- İzmir iline bağlı ilçelerden biri
ERİM
-
Bir şeyin erebileceği uzaklık, menzil
El erimi. Göz erimi.
Birleşik Kelimeler: el erimi, göz erimi, kulak erimi, kurşun erimi
- Muştu
EMİR (Kelime Kökeni: Arapça emr)
- Buyruk, komut, talimat, ferman
-
İstek
İkide birde dönüp benden bir emrim olup olmadığını soruyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm
Ata Sözleri ve Deyimler
- emir almak
- emir altına almak
- emir vermek
- emrine girmek
- emrine vermek
Birleşik Kelimeler: emir cümlesi, emir eri, emir kipi, emir kulu, emir komuta zinciri, emirname, emir subayı, emretmek, emreylemek, emrihak, emrivaki, emre muharrer senet, yazılı emir, evvelemirde, arama emri, ita emri, ödeme emri, ölüm emri, tediye emri, verile emri
- Araplarda ve bazı Müslüman ülkelerde bir kavim, şehir veya ülkenin başı
İTME
-
İtmek işi
Bir ayağıyla koltukları itmeyi sürdürürken bir yandan da oğlunun beslenme çantasını hazırlıyordu. - Elif Şafak
Birleşik Kelimeler: öz itme
MERT (Kelime Kökeni: Farsça merd)
-
Yiğit
Merttir, yiğittir, yüreği de bileği de pektir. - Tarık Buğra
- Sözünün eri, güvenilir (kimse), erkek
Birleşik Kelimeler: merdikıpti, civanmert
MERİ (Kelime Kökeni: Arapça merʿī)
-
Geçerli
Fethi Bey hükûmeti, meri olan bu maddeyi tatbik ettiği için kürsüden izahat vermek ıztırarında kalıyor. - Yahya Kemal Beyatlı
REMİ (Kelime Kökeni: Fransızca rami)
- Genellikle dört kişi arasında elli kâğıtlık bir deste ve iki jokerle oynanan bir iskambil oyunu
MUTİ (Kelime Kökeni: Arapça muṭīʿ)
-
Yumuşak başlı, itaat eden
Genç Çerkez'in daima kendisine muti ve ikinci safta kalacağını ümit ederek dışarıdan gelin almamayı tercih etmişti. - Halide Edip Adıvar
MURT (Kelime Kökeni: Farsça mūrd)
- Mersin ağacının yazın olgunlaşan, bezelye büyüklüğünde, morumsu siyah, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan meyvesi
MUİT (Kelime Kökeni: Arapça muʿīd)
- Okullarda çocukları çalıştırmakla görevli kimse, öğretmen yardımcısı
RUMİ (Kelime Kökeni: Arapça rūmī)
- Anadolu Selçuklularının üsluplaştırdıkları filiz, yaprak ve hayvan motiflerinden oluşmuş dolaşık süsleme
- Anadolu ile ilgili, Anadolu'ya bağlı, Anadolu'da yaşayan
- Bizans İmparatorluğu'na ve bu imparatorluğun egemenliği altındaki kimselere ilişkin
Birleşik Kelimeler: Rumi takvim
UMRE (Kelime Kökeni: Arapça ʿumre)
- Hac mevsimi dışında Kâbe'yi ve Mekke'nin öbür kutsal yerlerini ziyaret etme
YETİ
-
İnsanda bulunan, bir şey yapabilme yeteneği, kuvve, meleke
Aklımız fikrimiz hep insanda, yetilerimizi var gücümüzle çoğaltıp onun rahatlığına çalışıyoruz. - Azra Erhat
- Bellek, usa vurma, algılama veya imgeleme gibi insanın doğuştan gelen zihin güçlerinden herhangi biri, meleke
ECİR (Kelime Kökeni: Arapça ecr)
-
Sevap
Bu sabrın ecri büyüktür. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Ücret
Ata Sözleri ve Deyimler
- ecir sabır dilemek
UMUT
-
Ummaktan doğan duygu, ümit
Bu umudum şimdi yavaş yavaş ölüyor. - Halide Edip Adıvar
-
Bu duyguyu veren kimse veya şey, ümit
Kızı onun tek umuduydu.
- Olması beklenilen veya olacağı düşünülen şey, ümit
Ata Sözleri ve Deyimler
- umuda düşmek
- umuda kapılmak
- umudu (veya umudunu) üzmek
- umudu boşa çıkmak
- umudu kırılmak
- umudunu kesmek
- umudunu kırmak
- umudu sönmek
- umut bağlanmak
- umut beslemek
- umut bırakmak
- umut etmek
- umut kesmek
- umut serpmek
- umut uyanmak
- umut vermek (veya vadetmek)
Birleşik Kelimeler: umut dünyası, umut ışığı, umut kapısı, umut kırıklığı, umut taciri