CİNLENDİRMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler
CİNLENDİRMEK harflerini içeren 8 harfli 33 kelime bulunuyor. 8 harfli CİNLENDİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DİNCELME14,
İKİLENME
- İkilenmek işi
KİNLENME
- Kinlenmek işi
KİRLENME
-
Kirlenmek işi
Çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. - Anayasa
DERİNLİK
- Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı
-
Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu
Su baskısı derinlikte santimetre başına yüz ton ağırlığında olunca, ona beş santimetre kalınlığında da olsa cam mı dayanır? - Halikarnas Balıkçısı
-
Bulunulan yere göre uzakta olan yer
Çıplak ayaklarımla kuyunun derinliklerine doğru iniyorum, iniyorum. - Adalet Ağaoğlu
-
Bir konunun veya durumun özü
Ben şiir yazmayı, resim yapmayı, derinliklerde söyleşmeyi seven Sadri Alışık'ı da tanıdım. - Selim İleri
-
En duyarlı nokta
Ta yüreğinin derinliklerinden gelen ağlama sesi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Karanlık, bilinmeyen dönem
Tarihin derinliklerine saklanmış olan gerçekler...
-
Yanaşık veya dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklık
Beş altı yüz metre derinliği olan bir topçu müfrezesini yanlayıp geçmek epeyce zormuş. - Aka Gündüz
- Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi
Birleşik Kelimeler: derinlik kayaçları, derinlikölçer, derinlik ölçümü, korozyon derinliği
ERDENLİK
-
Kızlık
Tolstoy'un caydığı, toplumsal hayatın erdenliği gitgide kırsal törenin dışında var etmek zorunda olduğudur. - Selim İleri
EDİRNELİ
- Edirne ilinden olan kimse
DİNLENME
-
Dinlenmek (I) işi, istirahat
Kendisine bir yere oturup dinlenmeyi teklif ettim. - Ahmet Haşim
Birleşik Kelimeler: dinlenme salonu
- Dinlenmek (II) işi
DİNLEMEK
-
İşitmek için kulak vermek
Konağın hesabını sen söylersin, ben de dinlerim. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Birinin sözünü, öğüdünü kabul edip gereğince davranmak
Beni dinlersen bu işten vazgeç.
-
Kulakla veya dinleme aletiyle hastayı muayene etmek
Doktor kalkar. Kulağını bu gösterilen yere dayar. Dinler. - Ömer Seyfettin
-
Uymak, baş eğmek, itaat etmek
Şaşkınım, çenem, dudaklarım, dilim sanki artık beni dinlemiyorlar. - Ahmet Ümit
DİNELMEK
- Ayakta durmak
-
Ayağa kalkmak, dik durmak
Önce ayaklarıyla, kollarıyla bir diz çöküp bir dinelerek ölçü aldılar. - Lâtife Tekin
- Karşı koymak, kafa tutmak
DİKLENME
-
Diklenmek işi
Ama karısının diklenmesi yüreğine oturdu. - Lâtife Tekin
DİLENMEK
-
Sadaka istemek
Cami kapısında avuç açar dilenirim de onun evine gitmem. - Memduh Şevket Esendal
-
Kendisini acındırarak bir kimseden bir şey istemek
Karşılığı beklenen sevgiye sevgi denmez / Sevdalılar yalvarır fakat bir şey dilenmez - Faruk Nafiz Çamlıbel
Birleşik Kelimeler: dilenemez dilenci
DİLİNMEK
- Dilme işi yapılmak
DİRENMEK
-
Herhangi bir düşüncede, bir istekte veya bir durumda ayak diremek, inat etmek, ısrar etmek, taannüt etmek
Tek tük direnen çıktıysa da çürük yumurta gibi kısa zamanda eziliverdi. - Kerim Korcan
DİRİLMEK
-
Güçlenip canlanmak
Bir bardak suyu içince dirildi.
- Bitki solmuş, pörsümüş durumdayken yeniden canlılık kazanmak, diri duruma gelmek
- Hasta yeniden sağlığını kazanmak, iyileşmek
-
Öldüğü sanılan şey canlanmak
Masal bu, ölüyken dirilmiş, kabirden dışarı atlamış insanların masalı. - Peyami Safa
-
Yeniden etkin olmak, geçerli duruma gelmek
Aruz ölçüsü bir gün yeniden dirilecek mi bilmiyorum. - Nurullah Ataç
Birleşik Kelimeler: öle dirile
DELİNMEK
-
Delme işi yapılmak
Kızın kulağı delindi.
-
Bir şeyde delik oluşmak
Biz burada hepimiz karaciğerimiz delinerek ölmeye mahkûmuz. - Nazım Hikmet
-
Çiğnenmek, uyulmamak, aykırı davranılmak
Yöneticinin koyduğu yasaklar delindi.