CİLVELEŞME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

CİLVELEŞME harflerini içeren 4 harfli 25 kelime bulunuyor. 4 harfli CİLVELEŞME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Cilveleşme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Cilveleşme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

EVCİ13, EVCE13, İŞVE13, ŞİVE13, İVME11, EVLİ10, ŞECİ10, VELİ10, EŞME8, EMİŞ8, MEŞE8, CEMİ8, EŞLİ7, ECEL7, ELCİ7, LİCE7, ŞİLE7, CELİ7, EMEL5, ELİM5, ELEM5, İLME5, LİME5, ELLİ4, İLLE4

ELLİ

[isim]

  • Kırk dokuzdan sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 50 ve L rakamlarının adı

[sıfat]

  • Beş kere on, kırk dokuzdan bir artık

Birleşik Kelimeler: ellibir, elli binlik

[sıfat]

  • Eli olan

    Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: açık elli, ağırelli, it elli, kadife elli

İLLE

[zarf]

[halk ağzında]

  • İlla

Birleşik Kelimeler: ille velakin

EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)

[isim]

  • Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek

    Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emel beslemek
  • emeline alet etmek

ELİM (Kelime Kökeni: Arapça elīm)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Acıklı

    Geçirmiş olduğum elim sergüzeştin ve sefaletin nihayete ermiş olduğu bir gündü. - Yahya Kemal Beyatlı

ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)

[isim]

  • Acı, üzüntü, dert, keder

    Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek

İLME

[isim]

  • İlmek işi

LİME (Kelime Kökeni: Farsça līme)

[isim]

[eskimiş]

  • Parça

Birleşik Kelimeler: lime lime

EŞLİ

[sıfat]

  • Eşi olan

[zarf]

  • Eşi ile birlikte

Birleşik Kelimeler: çok eşli, tek eşli

ECEL (Kelime Kökeni: Arapça ecel)

[isim]

  • Hayatın sonu, ölüm zamanı

    Vaktinize hazır olun / Ecel vardır gelir bir gün - Yunus Emre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ecel aman verirse
  • ecele çare bulunmaz
  • ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane
  • eceli gelen (veya yaklaşan) köpek cami (veya mescit) duvarına (veya avlusuna) siyer (veya işer)
  • eceli gelmek
  • eceline susamak
  • eceliyle ölmek

Birleşik Kelimeler: ecel beşiği, ecel şerbeti, ecel teri

ELCİ

[isim]

[halk ağzında]

  • Bazı yörelerde mevsimlik tarım işçisi toplayıp işçi ile işveren arasında aracılık yapan kimse

    Elci, sen akran, iyi bir oğlan bize avans verecek. - Orhan Kemal

LİCE

[isim]

  • Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri

ŞİLE

[isim]

[bitki bilimi]

  • Mercanköşk

[isim]

  • İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

Birleşik Kelimeler: Şile bezi

EŞME

[isim]

  • Eşmek işi

[halk ağzında]

  • Kaynak, pınar

[isim]

  • Uşak iline bağlı ilçelerden biri

EMİŞ

[isim]

  • Emme işi

    Çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. Toprağın suyu öyle bir emişi vardı. - Tarık Buğra

MEŞE (Kelime Kökeni: Farsça bīşe)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kayıngillerden, üç yüz kadar türü arasında, yaz kış yapraklarını dökmeyenleri de bulunan, kerestesi dayanıklı bir orman ağacı (Quercus)

[sıfat]

  • Bu ağaçtan yapılan

Birleşik Kelimeler: meşe kömürü, meşe odunu, meşe palamudu, saçlı meşe, saplı meşe, sidikli meşe, tüylü meşe, mantar meşesi, mazı meşesi, palamut meşesi, Türk meşesi, yer meşesi