[sıfat]

• Ayarlanmış, doğru çalışması sağlanmış, düzeltilmiş (saat, makine vb.)

• Belirli bir ayarda olan (altın veya gümüş)

[sıfat]

• Aynası olan

  Hemen aynalı dolabını açtı, en iyi çarşafını çıkararak acele giyinmeye başladı. - Peyami Safa

[argo]

• Parlak yüzlü, yakışıklı, güzel

  Vah vah, aynalı şeydi doğrusu, kayartonun elinden kurtaramadınız. - Refik Halit Karay

[sıfat]

[fizik]

• Işığı yalın ögelerine ayırma özelliği olan

[sıfat]

• Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh

  Yaralılarımızı develer üstünde götürüyoruz. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

• Dertli, üzüntülü

  Her şeye layık ama layık olduğu hiçbir şeye kavuşamamış bir yaralı adamdı. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

• yaralı kuşa kurşun sıkılmaz
• yaralı parmağa işememek

[sıfat]

[halk ağzında]

• Anasına düşkün (çocuk)

[isim]

[eskimiş]

[bitki bilimi]

• Hindistan cevizi

[isim]

[bitki bilimi]

• Kışın yapraklarını dökmeyen bir tür meşe çalısı (Quercus ilex)

[sıfat]

• Parası çok olan, zengin (kimse)

• Para karşılığında sağlanan, bedava olmayan

  Paralı okul. Paralı iş.

• Üzerinde yuvarlak ve irice benekleri olan

  Paralı basma.

[zarf]

• Para karşılığında

  Önce parasız temsiller verilirken sonra paralı verilmeye başlandı. - Metin And

[isim]

[hayvan bilimi]

• Çift parmaklılardan, boynuzlugiller familyasından, çöllerde yaşayan, çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliği ile tanınan, ince bacaklı, zarif, memeli hayvan, ahu, gazal (Gazella dorcas)

Ata Sözleri ve Deyimler

• ceylan gibi

[isim]

• Çeşitli parçalardan meydana gelen alet, cihaz

[isim]

[eskimiş]

• Esnafın kullandığı ölçü aletlerini denetleyen görevli

[zarf]

• Ayrı olarak, başkaca, antrparantez

  Adamın biri, el yüz yıkamak için odaya bir leğenle ibrik getirmiş, ayrıca bir tepsi de kahvaltılık yiyecek hazırlamıştı. - İhsan Oktay Anar

• Ayrı bir önem verilerek

  Bu bitki oralarda ayrıca yetiştirilir.

• Bundan başka

  Ayrıca yeni atlattığı zatürre onu iyice güçten düşürmüştü. - Elif Şafak

[isim]

• Ayna yapan veya satan kimse

[mecaz]

• Hileci, işine hile karıştıran kimse

[sıfat]

• Alay etme huyu olan (kimse), müstehzi

• Alay eden, küçümseyen (tutum)

  Ders veren bir öğretmeni taklit eder gibi alaycı bir tonla konuşuyor. - Ahmet Ümit

[isim]

• Büyük marangoz rendesi

• Rendeleme işi yapılan motorlu marangoz tezgâhı