[zarf]

• Oldukça erken

  Başkanı, şehri güzelleştirmek için istimlaklerini yapmaya başlamakta erkence davranmaya teşvik etmeye başladı. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]

• İlkel

[zarf]

• (ilke'lce) İlkel bir biçimde

[isim]

• Latin dili

[sıfat]

• Bu dille yazılmış olan

[isim]

[bitki bilimi]

• Tokat ve Amasya yöresinde şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli bir tür üzüm

[isim]

• Tek kadın tarafından oynanan bir oyun türü

[isim]

• Sami dillerinin batı lehçelerini içine alan ve milattan önceki dönemlerde kullanılmış olan ölü bir dil

[sıfat]

• Bu dille yazılmış olan

[sıfat]

• Asker gibi

  Yürüyüşü askercedir, oturuşu askercedir, mendilini katlayıp cebine koyuşu bile askercedir. - Haldun Taner

[zarf]

• (aske'rce) Askere yakışır bir biçimde, askercesine

  Kapıdan içeri giren adam, topuklarını birbirine vurarak askerce bir selam veriyor. - Esat Mahmut Karakurt

[isim]

• Herkesçe imrenilen şey veya kimse

[isim]

[ruh bilimi]

• Nevroz

[sıfat]

• Sakin

[zarf]

• (sa:ki'nce) Sakin bir biçimde

[sıfat]

• Az serin, serine yakın

[isim]

[hayvan bilimi]

• Dikenli balıkgillerden bir tür küçük tatlı su balığı (Gasterostsus pungitius)

[isim]

[eskimiş]

• Bisiklet

  Yer kalmamış denilmek için gökte bir karış / Tayyarelerle etmede derraceler yarış - Abdülhak Hamit Tarhan

[sıfat]

• Biraz derin

  Şafak sökerken derince bir mezar kazmış bahçesine. - Elif Şafak

[isim]

• Kocaeli iline bağlı ilçelerden biri

[sıfat]

• Esmere yakın, biraz esmer olan