Ce ile Başlayan 7 Harfli Kelimeler

CE harfleri ile başlayan 7 harfli 36 kelime bulunuyor. Başında CE olan 7 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ce ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde Ce olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

CEVAPLI21, CEVAHİR20, CEFAKEŞ19, CEZAEVİ19, CEVİZLİ19, CEZASIZ18, CEVABEN18, CEPHELİ18, CEPHANE18, CEFAKAR16, CEVELAN16, CENUPLU16, CEZAYİR15, CEMBİYE15, CEZERYE15, CEZBELİ15, CESURCA15, CERBEZE15, CEPLEME15, CEHALET14, CEBRİYE14, CERAHAT14, CERRAHİ14, CEBERUT13, CEMADAT13, CEMİYET13, CEBRAİL12, CELADET12, CESAMET12, CEREYAN12, CENDERE12, CENABET12, CEMETME12, CESARET11, CEKETLİ10, CELALLİ10

CESARET (Kelime Kökeni: Arapça cesāret)

[isim]

  • Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven
  • Yüreklilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği

    Bütün halk türküleri gibi ölenin örnek cesaretini öven türkülerdi bunlar. - Necati Cumalı

  • Cüret
  • Atılganlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cesaret almak (veya bulmak)
  • cesarete gelmek
  • cesaret etmek
  • cesaret gelmek
  • cesaret göstermek
  • cesaretini kırmak
  • cesaretini toplamak
  • cesaret vermek

CELADET (Kelime Kökeni: Arapça celādet)

[isim]

[eskimiş]

  • Yiğitlik, kahramanlık

CESAMET (Kelime Kökeni: Arapça cesāmet)

[isim]

[eskimiş]

  • Büyüklük, irilik

    Dağdan baktığınızda her biri beş altı fil cesametinde. - Reşat Nuri Güntekin

CEREYAN (Kelime Kökeni: Arapça cereyān)

[isim]

  • Bir yöne doğru akma, akış, akıntı

    Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı. - Ercüment Ekrem Talu

  • Bir şeyin gelişme, olma durumu

    En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına bırakmak. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket

    Aşırı ırkçılık cereyanlarının yalancı şahidi olarak sahneye çıkarıldı. - Cemil Meriç

[fizik]

  • Akım

    Elektrik cereyanı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cereyana kapılmak
  • cereyan çarpmak
  • cereyanda kalmak
  • cereyan etmek

CENDERE (Kelime Kökeni: Farsça cendere)

[isim]

[teknik]

  • Pres

[mecaz]

  • Manevi baskı

    Aralarından biri itilip kakılınca hepsinin birden boynunda aynı cendere acısı. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cendereye sokmak

Birleşik Kelimeler: su cenderesi

CENABET (Kelime Kökeni: Arapça cenābet)

[sıfat]

[din bilgisi]

  • Cünüp

[mecaz]

  • Pis, kötü, hoşlanılmayan (kimse veya şey)

[isim]

[din bilgisi]

  • Cünüplük

CEMETME

[isim]

  • Cemetmek işi

CEBERUT (Kelime Kökeni: Arapça ceberūt)

[sıfat]

  • Acımasız, merhametsiz, zorba

    Ceberut hanım, hiçbir şeye izin vermiyordu ki! - Attila İlhan

[isim]

[eskimiş]

[din bilgisi]

  • Tanrı'nın her şeyin üstünde olan kudreti

[isim]

[din bilgisi]

  • Tasavvufta Allah'a varmanın üçüncü basamağı

CEMADAT (Kelime Kökeni: Arapça cemādāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Cansızlar, cansız varlıklar

CEM (Kelime Kökeni: Arapça cemʿ)

[isim]

  • Toplama, bir araya getirme

    Haymana'da ayrıca kuvvet cemine teşebbüs ettiler. - Atatürk

[eskimiş]

[dil bilgisi]

  • Çokluk

[eskimiş]

[matematik]

  • Toplama

Birleşik Kelimeler: cem ayini, cemetmek, cemevi, ayinicem

CEHALET (Kelime Kökeni: Arapça cehālet)

[isim]

  • Bilgisizlik

CERAHAT (Kelime Kökeni: Arapça cerāḥat)

[isim]

[eskimiş]

  • İrin
  • Yara

CERRAH (Kelime Kökeni: Arapça cerrāḥ)

[isim]

  • Ameliyat yapan uzman hekim, hariciyeci, operatör

    Mengene gibi bir el, cerrahın yakasına yapışınca zavallının dizlerinin bağı çözülecek gibi oldu. - İhsan Oktay Anar

[eskimiş]

  • Önemsiz yaraları iyileştiren kimse

Birleşik Kelimeler: beyin cerrahı

CEZERYE

[isim]

  • Ezilmiş havuç içine fındık veya ceviz parçaları eklenerek yapılan bir tatlı türü

CESURCA

[sıfat]

  • Cesura yakışan

    O zamanlar bu gerçekten cesurca, üstelik fazla atak bir adımdı. - Hüseyin Cahit Yalçın

[zarf]

  • (cesu'rca) Cesura yakışan bir biçimde, cesur gibi, cesaretle, yiğitçe, cesurane