CAZİBE ile Oluşan Kelimeler (CAZİBE Kelime Türetme)
CAZİBE harflerinden oluşan 27 kelime bulunuyor. CAZİBE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Cazibe kelimesinin anlamı nedir? Cazibe ile başlayan kelimeler. İçinde cazibe olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
CAZİBE14
5 Harfli Kelimeler
BİZCE13, BEZCİ13, CAİZE11, CEZAİ11, ACİBE10, İZABE10
4 Harfli Kelimeler
ACİZ10, ECZA10, İCAZ10, CAİZ10, CEZA10, İZBE9
3 Harfli Kelimeler
CAZ9, BİZ8, BEZ8, BAZ8, ACE6, EZA6, ABE5, ABİ5
2 Harfli Kelimeler
AZ5, İZ5, ZE5, CE5, AB4, BE4
AB (Kelime Kökeni: Farsça āb)
- Su
Birleşik Kelimeler: abıhayat, abıkevser, abuhava
BE
- Türk alfabesinin ikinci harfinin adı, okunuşu
-
`Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü
Namluna dayanır, yola dalarsın / Duruşun bakışın yaman, be Ali! - Faruk Nafiz Çamlıbel
- Berilyum elementinin simgesi
ABE
- Seslenmek ve dikkati çekmek için özellikle Rumeli'de kullanılan bir söz
ABİ
- 343 ağabey
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
İZ
-
Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare
Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti
Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare
Cinayet izleri.
-
Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser
O çağ uygarlığından iz kalmadı.
- Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit
Ata Sözleri ve Deyimler
- iz bırakmak
- izi belirsiz olmak
- izinden yürümek
- izine basmak
- izine dönmek
- izine düşmek
- izine uymak
- izini düşürmek
- izini kaybetmek
- izi silinmek
- iz sürmek
Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi
ZE
- Türk alfabesinin yirmi dokuzuncu harfinin adı, okunuşu
CE
- Türk alfabesinin üçüncü harfinin adı, okunuşu
- Kucak çocuklarını, bebekleri eğlendirmek için çıkarılan ses
Ata Sözleri ve Deyimler
- ce demeye mi geldin?
- Seryum elementinin simgesi
ACE (Kelime Kökeni: İngilizce ace)
- 343 servis sayısı
EZA (Kelime Kökeni: Arapça eẕāʾ)
-
Üzme, sıkıntı verme, üzgü
Gün geçtikçe içimde anlaşılmaz bir eza uyanmaya başlamıştı. - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: eza cefa
BİZ
-
Çokluk birinci kişiyi gösteren söz
Biz, Türkler, bütün tarihî hayatımızca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz! - Atatürk
-
Bazen teklik birinci kişi zamiri `ben` yerine kullanılan bir söz
Biz kendisini aldığımız zaman vücudu pek ince idi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Ata Sözleri ve Deyimler
- biz attık kemik diye, el kaptı ilik diye
- biz bize benzeriz
- bizden
- bize de mi lolo?
- bizim gelin bizden kaçar, tutar ellere başını açar
- biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz
Birleşik Kelimeler: biz bize, sizli bizli
-
Katı bir şeyi dikerken iğne geçirecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uçlu ve ağaç saplı araç, tığ
Kunduracı bizi.
- Maraş işinde kalın karton parçalarının iğneyi kırmamasını sağlamak ve delik delmek işleminde kullanılmak üzere hazırlanmış tahta saplı, ince sivri uçlu bir çuvaldız türü
- Ülkemiz sularında yaşayan bir tür mersin balığı, şip (Acipenser nudiventris)
BEZ (Kelime Kökeni: Arapça bezz)
-
Pamuk veya keten ipliğinden yapılan dokuma, çaput
Arkamıza kefenimsi bezler geçirip kuşakla bağladılar. - Falih Rıfkı Atay
- Pamuktan, düz dokuma
-
Herhangi bir cins kumaş
Çadır bezi. Yelken bezi.
- Herhangi bir iş için kullanılan dokuma
-
Kumaş veya dokumadan yapılmış
Botlarımı çıkartırken yatağın altında Mine'nin bez terliklerini görüyorum. - Ahmet Ümit
Ata Sözleri ve Deyimler
- bez alırsan Mısır'dan, kız alırsan asilden
- bez bağlamak
- bezi herkesin arşınına göre vermezler
- bezini yıkamak
Birleşik Kelimeler: gazlı bez, ham bez, kozalaksı bez, sarı bez, soğuk bez, Amerikan bezi, bal özü bezi, baş bezi, bombe bezi, branda bezi, bulaşık bezi, çadır bezi, çocuk bezi, el bezi, etek bezi, Japon bezi, kaput bezi, kefen bezi, namaz bezi, pamuk bezi, sargı bezi, sofra bezi, şeytan bezi, Şile bezi, taharet bezi, toz bezi, ütü bezi, yelken bezi
-
İçinden geçen kandan veya öz sudan bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan organ
Tükürük bezleri. Pankreas bezi.
Birleşik Kelimeler: bez tüyler, ak kan bezi yangısı, böbrek üstü bezi, dil altı bezleri, er bezi, iç salgı bezi, kalkan bezi, kulak altı bezi, meme bezi, paratiroit bezi, ter bezi, tiroit bezi, yağ bezi, gözyaşı bezleri, tükürük bezleri, yağ bezleri
BAZ (Kelime Kökeni: Fransızca base)
-
Temel
Baz fiyat.
- Bir asitle birleştiğinde bir tuz oluşturan madde
Ata Sözleri ve Deyimler
- baz almak
Birleşik Kelimeler: baz losyon, baz morfin, baz yük
İZBE (Kelime Kökeni: Rusça)
-
Basık, loş, nemli, kuytu (yer)
Bir sırrı sürüklüyor terlikler pıtır pıtır / İzbe sofalarında izbe sofalarında - Necip Fazıl Kısakürek
- Sapa
CAZ (Kelime Kökeni: İngilizce jazz)
-
Başlangıçta Kuzey Amerika zencilerine aitken sonraları bütün dünyada benimsenen bir müzik türü
Onlar alaturka dinlemek istiyor, siz caz dinlemek istiyormuşsunuz. - Çetin Altan
-
Bu müziği çalan orkestra
Bunun lüks bir lokantası olacak hatta ileride bir caz bile temin edilecekti. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- caz yapmak
Birleşik Kelimeler: cazbant, caz takımı, teneke caz, toplu caz