CANLANIVERMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

CANLANIVERMEK harflerini içeren 6 harfli 76 kelime bulunuyor. 6 harfli CANLANIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

CIVMAK17, EVCARA15, CAVLAK15, MIRNAV14, KIRNAV13, KAVRAM13, LAVMAN13, MAVERA13, VARMAK13, VARLIK13, VERMEK13, KERVAN12, KAVELA12, LEVREK12, NEVALE12, NARVAL12, NARVEN12, REVNAK12, ACIMAK11, ACIKMA11, ACINMA11, ELMACI11, KAMACI11, LAMACI11, CAMLIK11, ARICAK10, ACIRAK10, ANACIL10, ANACIK10, KRALCI10, KARACI10, KANCIL10, KILCAN10, LAKACI10, MACERA10, MERCEK10, MERCAN10, NARCIL10, CIRNAK10, CIRLAK10, CERMEN10, CAKALI10, ARINMA8, ARMALI8, ANIRMA8, ANILMA8, ALINMA8, AMALIK8, AMANIN8, IKLAMA8, IRAMAK8, KARIMA8, KAMALI8, KINAMA8, MANALI8, NAMINA8, ARKALI7, ARALIK7, ARAKLI7, ANALIK7, AMENNA7, ELAMAN7, ELEMAN7, KARALI7, KAMERA7, KERMEN7, KEMANE7, MALKAR7, MANKEN7, MAKALE7, MEALEN7, NARMAN7, REKLAM7, ARKEEN6, ALENEN6, NAKLEN6

ARKEEN (Kelime Kökeni: Fransızca archéen)

[isim]

[jeoloji]

  • Kambriyumlardan önce oluşan en eski yer katı

ALENEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenen)

[zarf]

  • Açıkça

    Zevcesinden aldığı yüz kızartıcı mektuplar alenen nasıl okunur ve neler anlatılır? - Necip Fazıl Kısakürek

NAKLEN (Kelime Kökeni: Arapça naḳlen)

[zarf]

  • Nakil yoluyla, aktarılarak

Birleşik Kelimeler: naklen yayın

ARKALI

[sıfat]

  • Arkası olan

[mecaz]

  • Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı

    Kadronun dört yüzden yukarısı masabaşında bile oturmayan arkalıların. - Rıfat Ilgaz

ARALIK

[isim]

  • Ara

    İki masa arasında bir metre aralık var.

  • Uygun, elverişli durum, fırsat
  • Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor
  • Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel
  • Tuvalet
  • Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas

[sıfat]

  • Yarı açık, tam kapanmamış

    İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu. - Çetin Altan

[ekonomi]

  • Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre

[fizik]

  • Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık

[müzik]

  • İki nota arasındaki perde uzaklığı

[müzik]

  • Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk

    Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır.

[spor]

  • Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aralık vermek

Birleşik Kelimeler: aralık korozyonu, aralık oyunu, bir aralık, dar aralık, o aralık, hava aralığı, tavan aralığı

[isim]

  • Iğdır iline bağlı ilçelerden biri

ARAKLI

[isim]

  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

ANALIK

[isim]

  • Anne olma durumu

    Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla. - Adalet Ağaoğlu

  • Anne olma duygusu
  • Anne yerini tutan veya anne kadar yakınlık gösteren kadın
  • Anaca davranış

[halk ağzında]

  • Üvey ana

    Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analık etmek
  • analık fenalık

Birleşik Kelimeler: sütanalık

AMENNA (Kelime Kökeni: Arapça āmennā)

[ünlem]

  • `Öyledir, doğru, diyecek yok, inandık` anlamlarında bir onaylama sözü

    Allah tektir ve birdir, amenna! - Ahmet Kabaklı

ELAMAN (Kelime Kökeni: Arapça elamān)

[ünlem]

  • Bezginlik ve sızlanma anlatan bir söz

    Dostlardan, yemişlerden, Hıristaki Pasajının güllerinden, zambaklarından elaman! - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elaman çekmek
  • elaman demek

ELEMAN (Kelime Kökeni: Fransızca élément)

[isim]

  • Öge

    Eskilerin şiirde pek bol kullanmaktan hoşlandıkları elemanlardan birisi de teşbihti. - Asaf Halet Çelebi

  • Bir toplulukta çalışan insanların her biri

    Kızı sizin elemanınız sanmışlar öyle mi? - Ahmet Ümit

[matematik]

  • Kümeye ait varlıklardan her biri

Birleşik Kelimeler: eleman sayısı, ara eleman, öğretim elemanı, yapı elemanı

KARALI

[sıfat]

  • Karası (II) olan
  • Üzeri kalemle karalanmış

Birleşik Kelimeler: aklı karalı

KAMERA (Kelime Kökeni: Fransızca caméra)

[isim]

[sinema]

[televizyon]

  • Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı
  • Kameraman

[ünlem]

  • Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk

Birleşik Kelimeler: kamera şakası, termal kamera

KERMEN

[isim]

[tarih]

  • Kale

KEMANE (Kelime Kökeni: Farsça kemāne)

[isim]

[müzik]

  • Keman ve kemençe yayı

[müzik]

  • Bir tür halk çalgısı
  • Delgi veya küçük torna çevirmek için kullanılan ok yayı biçimindeki araç

[denizcilik]

  • Ağaç gemilerde talimarın üst ucundaki kıvrım

Birleşik Kelimeler: kemane balığı, kemane çekme, kabak kemane

MALKAR

[isim]

  • Kuzey Kafkasya'da Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde yaşayan, Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse, Balkar