CADALOZLUK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
CADALOZLUK harflerini içeren 4 harfli 29 kelime bulunuyor. 4 harfli CADALOZLUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AZCA10,
KALA
-
Kaldığında
Frankfurt'a gece yarısından sonra ikiye yirmi kala vardık. - Ahmet Haşim
LAKA (Kelime Kökeni: İtalyanca lacca)
- Lak
- Yol üzerinde oluşan çukur
LALA (Kelime Kökeni: Farsça lālā)
-
Çocuğun bakım, eğitim ve öğretimiyle görevli kimse
Mekteple ev arasında daima bir lalanın refakatinde gidip gelmeye alıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Şehzadelerin özel eğitmenleri
- Padişahların vezirlerine seslenirken kullandıkları bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- lala paşa eğlendirmek
KOLA (Kelime Kökeni: İtalyanca colla)
- Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta
- Kâğıt veya bez yapıştırmakta kullanılan kaynatılmış nişasta bulamacı
-
Kolalama
Zaten bu devirde kola, ütü bir evin baş işlerindendir. - Refik Halit Karay
- Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki (Cola acuminata)
- Bu bitkinin yaprağından çıkarılan kokulu bir maddeyle kokulandırılan ve içine şeker, karbonat katılarak yapılan içecek
Birleşik Kelimeler: kola cevizi
KULA
- Gövdenin sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu
-
Bu renkte olan (at)
Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı. - Reşat Nuri Güntekin
- Manisa iline bağlı ilçelerden biri
ULAK
-
Haberci
Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı. - Nezihe Araz
Ata Sözleri ve Deyimler
- ulak çıkarmak
Birleşik Kelimeler: özel ulak, el ulağı
ADAK
-
Adanılan şey, nezir
Hanım, bu aldığınız şeylerin adağını unuttunuz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Ata Sözleri ve Deyimler
- adak adamak
OKUL
-
Her türlü eğitim ve öğretimin toplu olarak yapıldığı yer, mektep
Ayça okulla ilgili bir şeyler anlatıyor, yarım yamalak duyuyorum. - Ahmet Ümit
-
Bir okuldaki öğrenci ve görevlilerin bütünü
Okul dağıldı.
- Ekol
Ata Sözleri ve Deyimler
- okuldan ayrılmak
- okulu asmak (veya kırmak)
Birleşik Kelimeler: okul çocuğu, okul kaçağı, okul kooperatifi, okul öncesi, okul sonrası, okullar arası, etkin okul, ilkokul, kardeş okul, karma okul, ortaokul, özel okul, teknik okul, yüksekokul, anaokulu, halk okulu, harp okulu, hayat okulu, sanat okulu, şoför okulu, yatılı bölge okulu, yaz okulu
OLUK
-
Bir şeyin akmasına yarayan üst yanı açık boru
Değirmen oluğu.
-
Yağmur sularını damların kenarlarına toplayıp akıtan yatay konumlu, genellikle çinko boru
Oluklardan kol gibi buzlar sarkıyordu. - Tarık Buğra
- Bir şeyin üzerinde oyulmuş yol
Ata Sözleri ve Deyimler
- oluk gibi akmak
Birleşik Kelimeler: oluk oluk
ALAZ
- Alev, yalaz
Birleşik Kelimeler: alaz alaz
DUKA (Kelime Kökeni: İtalyanca duca)
-
Dük unvanının eskiden kullanılan biçimi
Sırplar bir defa İpek'te kongreye benzer bir toplantı yaparak imparatorluktan ayrılmak ve Sırbistan tacını Savoie dukasına vermek istediler. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir tür Venedik altın akçesi
... Osmanlı Devleti'ne yıllık otuz bin duka altın vergi verecek. - Ahmet Rasim
KAZA (Kelime Kökeni: Arapça ḳażāʾ)
- İstem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, bir nesnenin veya bir aracın zarara uğraması
-
İlçe, kaymakamlık
Muharebe, bütün yollarda, kazalarda, her yerde âdeta neşe veren bir tesir hasıl etmişti. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
- Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan yerine getirme
- Yargı
- Kadılık görevi
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaza atlatmak
- kaza etmek
- kaza geçirmek
- kaza geliyorum demez
- kaza ile
- kazaya bırakmak
- kazaya kalmak
- kazaya rıza göstermek
- kazaya uğramak
Birleşik Kelimeler: kaza dairesi, kaza kurşunu, ferdî kaza sigortası, görünmez kaza, zincirleme kaza, iş kazası, tren kazası
LODA
-
Küme, yığın
Saman lodası.
- Demet
- Taneli veya tanesiz saman yığını
- Üzeri toprak veya otla örtülmüş saman yığını
LAZA
- Bal koymaya yarayan küçük tekne
ODAK
- Bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer, mihrak, fokus
-
Herhangi bir düşüncede, nitelikte olan kimselerin kaynağı veya bir şeyin toplandığı, yoğunlaştığı yer, mihrak
Herkesin ilgisini çeken bir odak olmaktan mutluluk duyardı. - Muzaffer Uyguner
Birleşik Kelimeler: odak noktası