BIRAKIŞMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
BIRAKIŞMAK harflerini içeren 7 harfli 23 kelime bulunuyor. 7 harfli BIRAKIŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BAKIŞIM15,
KARIKMA
- Karıkmak işi
KARIMAK
- Yaşlanmak, kocamak, ihtiyarlamak
KABARIK
-
Kabarmış olan
Kabarık göğsündeki parlak kıvılcımlı tüyleri, altından bir zırh gibiydi. - Ömer Seyfettin
- Çıkıntısı olan, tümsekli
Birleşik Kelimeler: kabarık deniz
BIRAKMA
- Bırakmak işi
AŞIRMAK
- Yüksek veya geçilmesi güç bir yerin üstünden diğer yanına geçirmek
-
Çalmak, çalıp götürmek, araklamak
Borcunu ödeyemeyecek fakat bavulunu oradan nasıl aşırabilecekti? - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Tehlike içinde bulunan bir şeyi acele kaçırmak
Yangın büyüyünce eşyayı bostana aşırdılar.
- Başkasının eserinden parçalar alıp kendisininmiş gibi göstermek
AKIŞMAK
- Karşılıklı akmak
-
Her yönden gelip gitmek
Sessiz, hayatın durgun akıştığı bir arka sokak. - Selim İleri
BIRAKIM
- Bırakma işi
Birleşik Kelimeler: iş bırakımı
KAKIŞMA
-
Kakışmak işi
Bir itişme, bir kakışma, bir yanındakine çelme vurup öne geçme yarışıdır gidiyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: ses kakışması
KARIŞIK
-
Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş
Karışık salata.
- Düzensiz, dağınık, intizamsız
-
Karışmış
Ağzından kanla karışık diş parçalarını, onu yumruklayanların suratlarına tükürdü. - Halikarnas Balıkçısı
-
Saf olmayan, mağşuş
Karışık süt.
-
Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan
Bana ne, bu bir yığın ne olduğunu anlamadığım, karışık, dolambaçlı işten! - Necati Cumalı
-
Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık
Tuhaf şey! Hakikaten karışık bir kadın. - Peyami Safa
-
Dolu
Serin rüzgârlarını deniz kesti keseli /Tıkıyor göğüsleri kum karışık sam yeli - Faruk Nafiz Çamlıbel
- Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan
Birleşik Kelimeler: karmakarışık
KAŞIMAK
- Vücudun herhangi bir yerindeki kaşıntıyı gidermek için tırnakla veya başka bir şeyle deriyi hafifçe ovmak
- Araştırmak, incelemek
-
Sinirlendirecek söz söylemek
Bir saat sonra ayrılmak zorundaydık, bu nedenle birbirimizi kaşımamaya çok özen gösteriyorduk. - Ayşe Kulin
- Herhangi bir konuyu yeniden gündeme getirmek
KARIŞMA
-
Karışmak işi
Kendi dillerine başka bir dilden en küçük bir şeyin karışmasına göz yumamazlar. - Nermi Uygur
- Engelleme, araya girme, müdahale
- Düzeni bozulma
ŞAKIMAK
-
Ötücü kuşlar ezgili ses çıkarmak, ötmek, şakramak, terennüm etmek
Kalk dilber, gidelim bağ arasına / Şakısın bülbüller, gül incinmesin - Karacaoğlan
-
Çok konuşmak, çenesi düşmek
Eskiden hiç lakırtı söylemeyen bu ihtiyar, şimdi şakıyordu. - Ömer Seyfettin
-
Güzel şarkı söylemek veya şiir okumak
Hep aşkı, hep inançları, hep yurt sevgisini şakıyan şairler vardır; ben şair olsaydım ışığın verdiği hazları söyler, hep güneşe övgüler yazardım. - Nurullah Ataç
KIRIŞMA
- Kırışmak işi
- Genellikle aşırı ölçüde kurutucu kullanılması veya boyanın çok kalın uygulanması sonucunda yüzeyde buruşukluk oluşması
KABARIŞ
- Kabarma işi
KARIŞIM
-
Birden çok şeyin karıştırılmasıyla elde edilen veya ortaya çıkan şey, kokteyl
Melez bir insan ırkının karışımı, bu adama kuvvet vermiş. - Memduh Şevket Esendal
- İki veya daha çok maddenin kimyasal tepkimeye girmeden bir araya gelmesi, mahlut