BÜZGÜLEMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BÜZGÜLEMEK harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli BÜZGÜLEMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BÜZGÜ18,
EKLEM
- Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal
Birleşik Kelimeler: eklem bacaklılar, omuz eklemi
ELMEK (Kelime Kökeni: (elektronik mektup'tan))
- Elektronik posta
KELEM (Kelime Kökeni: Farsça kelem)
- Lahana
Birleşik Kelimeler: etsiz kelem
MELEK (Kelime Kökeni: Arapça melek)
- Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık, ferişte
-
Terbiyeli, uysal kimse
Yanlarındaki kızlar ise sahici birer melekti. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- melek gibi
Birleşik Kelimeler: melek otu
BELEK
-
Kundak, çocuk bezi
Çocuk olsam beleklere belensem. - Âşık Veysel
- Beşiğe konulan yatak
EZMEK
-
Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek
Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım. - Enis Behiç Koryürek
-
Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek, çiğnemek
Rüzgârın içinde birbirini ezercesine kaçıştılar. - Sait Faik Abasıyanık
-
Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek
Şerbet için şeker ezmek. Boya ezmek.
-
Üzmek, sıkıntıya sokmak
Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir. - Aka Gündüz
-
Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak
Bu yol hayvanı ezdi.
-
Yenmek, sindirmek
Düşmanı ezmek.
-
Harcamak
Paraları bir haftada ezerim. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- ez de suyunu iç
- ezip büzmek
Birleşik Kelimeler: ezimevi, elezer, özezer, karıncaezmez
ELZEM (Kelime Kökeni: Arapça elzem)
-
Çok gerekli, vazgeçilmez
Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir. - Tarık Buğra
MELEZ (Kelime Kökeni: Arapça meles)
- Değişik türden hayvan veya bitkiden üremiş (hayvan veya bitki), kırma, azma, hibrit, metis
-
Değişik ırkta ana babadan doğmuş olan (kimse)
Melez bir insan ırkının karışımı, bu adama kuvvet vermiş. - Memduh Şevket Esendal
-
Katışık, karışık
Melez bir dil.
BÜKME
- Bükmek işi
- Bükülmüş kaytan veya iplik
- Vücudun bir bölümünü yanındaki bölüm üzerine kıvırma, germe karşıtı
Birleşik Kelimeler: gıcırı bükme
BEZEK
- Süs, ziynet
- Bir eseri süslemeye yarayan motiflerin her biri
GELME
-
Gelmek işi
Ne söylense duyulur bir ürperme sesinde / Neden hayır olmasın üç beyin gelmesinde - Faruk Nafiz Çamlıbel
-
Gelmiş olan
Avrupa'dan gelme bir televizyon.
-
Yetişme
İyi aileden gelme çocuk.
- Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi
Birleşik Kelimeler: bilmezlikten gelme, gidip gelme
KEBZE
- Kürek kemiği
BEZME
- Bezmek işi
BELGE
- Bir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb., vesika, doküman
Ata Sözleri ve Deyimler
- belge almak
Birleşik Kelimeler: aklama belgesi, buluş belgesi, çağrı belgesi, çalışma belgesi, çıkış belgesi, gönderme belgesi, hesap belgesi, iskân belgesi, iyi hâl belgesi, katılım belgesi, katılma belgesi, kimlik belgesi, konut belgesi, köken belgesi, onur belgesi, oturma belgesi, ödeme belgesi, öğrenci belgesi, öğrenim belgesi, sürücü belgesi, uzmanlık belgesi, yerleşim belgesi, yeterlik belgesi, yetki belgesi, yoksulluk belgesi
ÜZMEK
-
Üzüntü vermek
Onu biraz üzerim ama zekâsına da bayılırım. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir şeyi gerip çekerek gevşetmek, sürterek aşındırmak
Odunlar eşeğin sırtını üzüyordu. - Halikarnas Balıkçısı