BÜYÜLTEBİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

BÜYÜLTEBİLMEK harflerini içeren 7 harfli 30 kelime bulunuyor. 7 harfli BÜYÜLTEBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BÜYÜMEK16, BÜYÜTME16, BİTÜMLÜ14, BÜKÜLME14, MÜEBBET14, YÜLÜMEK14, LEBBEYK13, MÜLKİYE12, ÜTÜLMEK12, ÜTÜLEME12, YÜKLEME12, ELBEYLİ11, KÜLLİYE11, LEBLEBİ11, BİLETME10, BİLEMEK10, BEKİTME10, EYİTMEK10, EYLEMLİ10, KÜTLEME10, KÜLLEME10, KEMİYET10, YEMEKLİ10, TEYELLİ9, YETKELİ9, EKLEMLİ8, İLETMEK8, KİLLEME8, METELİK8, TEMELLİ8

EKLEMLİ

[sıfat]

  • Eklemi olan

İLETMEK

[-i]

  • Götürmek, ulaştırmak, nakletmek, geçirmek

    Bunların tek kaygıları gördüklerini, duyduklarını okurlara iletmektir. - Salâh Birsel

[fizik]

  • Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere götürmek

KİLLEME

[isim]

  • Killemek işi

METELİK (Kelime Kökeni: Fransızca metallique)

[isim]

[eskimiş]

  • Çeyrek kuruş, on para değerinde demir para

    Köprüyü yelek cebimdeki son metelikle geçtim. - Yusuf Ziya Ortaç

[mecaz]

  • Çok az para

    Bende tek metelik yok diye kahkahayı bastı. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meteliğe kurşun atmak
  • metelik etmez
  • metelik vermemek

TEMELLİ

[sıfat]

  • Herhangi bir nitelikte temeli olan

    Sağlam temelli bir yapı.

[mecaz]

  • Geçici olmayan, sürekli, kalıcı, devamlı, daimî

    Sermet Muhtar, Akşam gazetesinin temelli imzalarından biri oldu. - Yusuf Ziya Ortaç

[zarf]

[mecaz]

  • (te'melli) Sürekli olarak

[zarf]

[mecaz]

  • Büsbütün, tamamen

Birleşik Kelimeler: temelli senatör

TEYELLİ

[sıfat]

  • Teyelle tutturulmuş, teyellenmiş
  • Üzerine teyel atılmış

YETKELİ

[sıfat]

  • Otoritesi olan

BİLETME

[isim]

  • Biletmek işi

BİLEMEK

[-i]

  • Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek, kılağılamak, zağlamak

[mecaz]

  • Güçlendirmek, etkisini artırmak

BEKİTME

[isim]

  • Bekitmek işi

EYİTMEK

[nesnesiz]

[eskimiş]

  • Demek

    Kul Mustafa eydür coştum / Aşkın deryasına düştüm - Kul Mustafa

EYLEMLİ

[sıfat]

  • Eylem durumunda olan, amelî, fiilî
  • Kadrolu

    Eylemli doçent.

KÜTLEME

[isim]

  • Kütlemek işi

KÜLLEME

[isim]

  • Küllemek işi
  • Bir mantarın yaptığı bağ hastalığı

KEMİYET (Kelime Kökeni: Arapça kemmiyyet)

[isim]

[eskimiş]

  • Nicelik

    Onun koleksiyonculuğu, kemiyetteki kahramanlığı ise, boyuna keyfiyette arayıp asla bulamadığı kadını ne yapıp yapıp yakalayabilmek gayretinden. - Necip Fazıl Kısakürek