BÜYÜKŞEHİR Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
BÜYÜKŞEHİR harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli BÜYÜKŞEHİR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ŞEYH13,
ERİK
- Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)
- Bu ağacın kabuğu ince, çeşitli renklerde, mayhoş veya tatlı, eti sulu, tek ve sert çekirdekli yemişi
Birleşik Kelimeler: erik hoşafı, erik kompostosu, erik marmeladı, erik pestili, erik rakısı, erik reçeli, kuru erik, sarıerik, bardacık eriği, bardak eriği, can eriği, çakal eriği, dağ eriği, gövem eriği, Japon eriği, Malta eriği, mürdüm eriği, türbe eriği, üryani eriği, yaban eriği
BRİK (Kelime Kökeni: Fransızca brick)
- İki direkli, seren yelkenli, birkaç top taşıyan gemi
- Önde çok yüksek bir oturma yeri, arkada da boylamasına yerleştirilmiş oturacak yerleri bulunan dört tekerlekli, yaylı at arabası
BERİ
-
Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı, öte karşıtı
Biraz beriye geliniz.
-
Bu uzaklıkta bulunan
Ağaçlardan, karanlığın beri tarafına doğru bir nehir akışı var. - Sait Faik Abasıyanık
-
-den bu yana
Altı ayı aşkın bir zamandan beri hazırlanıyordu bu yolculuk. - Abidin Dino
Birleşik Kelimeler: enberi, çekberi, deminden beri, gelberi, günberi, öteberi, öteden beri, tez beri, yerberi, öteden beriden, ötesi berisi, öteye beriye
BERK
- Sert, katı
- Sağlam
İBRE (Kelime Kökeni: Arapça ibre)
-
Ölçü aletleri, saat ve göstergelerde sayı veya işaret göstermeye yarayan hareketli iğne
Birtakım ışıklar yanıp sönüyor, kadranların ibreleri titreyerek yükselip alçalıyor. - Çetin Altan
- Çam, ardıç, sedir vb. ağaçların yaprağı
Ata Sözleri ve Deyimler
- ibre birinden yana dönmek
KÜRE (Kelime Kökeni: Arapça kure)
- Bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim
-
Yeryüzü, dünya
Ben de yıldızlar gibi, küre gibi, ben de yalnız ve herkese uzaktım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: küre kuşağı, ağır küre, ateş küre, düzlem küre, güney küre, hava küre, ışık küre, kuzey küre, su küre, taş küre, yarı küre, yarım küre, yerküre, gök küresi
- Madenci ocağı, maden fırını
- Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri
ERİŞ
-
Erme işi
Bu makama eriş, ona, bir devlet reisinin tahtına veya koltuğuna kurulmuş gibi bir his verir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
EŞİK
-
Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak
Sofaya açılan kapının eşiğine gelmişti. - Tarık Buğra
-
Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer
Adımlarını eşikten atarken saraydan ne vakit ve ne duygularla çıkacaklarını kendileri de bilmiyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını
Dünya yeni bir ekonomik bunalımın eşiğinde.
- Karalar üzerinde veya deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar
- Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü
- Bir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhsal, fizyolojik nokta
Ata Sözleri ve Deyimler
- eşiğine yüz sürmek
- eşiğini aşındırmak
- eşik (veya eşiğini) atlamak
Birleşik Kelimeler: duyum eşiği
EKŞİ
- Sirke veya limon tadında olan
-
Bu tadı veren şey
Bu yemeğin ekşisi fazla kaçmış.
-
Uygunsuz, yakışıksız
Bu ekşi sözler, bu dik bakışlar, tabii hiç hoşlarına gitmedi. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- ekşi yemedim ki karnım ağrısın
Birleşik Kelimeler: ekşi elma, ekşi kiraz, ekşikulak, ekşi maya, ekşi surat, ekşi yonca, ekşi yüz
KREŞ (Kelime Kökeni: Fransızca crèche)
- Çocuk yuvası
ŞİKE (Kelime Kökeni: Fransızca chiqué)
- Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma
-
Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma
Bu işte şike var.
Ata Sözleri ve Deyimler
- şike yapmak
ŞİRK (Kelime Kökeni: Arapça şirk)
- Eş koşma
Ata Sözleri ve Deyimler
- şirk koşmak
ŞERİ (Kelime Kökeni: Arapça şerʿī)
- İslam hukukuyla ilgili
BİYE (Kelime Kökeni: Fransızca biais)
- Genellikle giysinin yaka, kol, etek çevresine kendi kumaşından veya başka kumaştan geçirilen ince şerit
HERK
- Sürüldükten sonra bir yıl dinlendirilen, nadasa bırakılan tarla
Ata Sözleri ve Deyimler
- herk etmek