BÜTÜNLÜK ile Oluşan Kelimeler (BÜTÜNLÜK Kelime Türetme)

BÜTÜNLÜK harflerinden oluşan 21 kelime bulunuyor. BÜTÜNLÜK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Bütünlük kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

BÜTÜNLÜK16

7 Harfli Kelimeler

BÜKÜNLÜ15, BÜKÜNTÜ15

6 Harfli Kelimeler

BÜKÜLÜ14

5 Harfli Kelimeler

BÜTÜN11, BÜKÜN11, ÜTÜLÜ11, KÜTLÜ9

4 Harfli Kelimeler

TÜLÜ8, ÜNLÜ8, ÜLKÜ8, KÜLT6

3 Harfli Kelimeler

BÜK7, ÜTÜ7, KÜL5, KÜT5, LÜK5, TÜL5, TÜN5

2 Harfli Kelimeler

4, ÜN4

NÜ (Kelime Kökeni: Fransızca nu)

[sıfat]

  • Çıplak

[isim]

  • Çıplak resim

ÜN

[isim]

  • Ses
  • Herkesçe bilinme, tanınma durumu, san, şöhret, şan

    O kadar ünü ve başarıyı yakıştıramamıştı bu yüze. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
  • üne kavuşmak

KÜL

[isim]

  • Yanan şeylerden artakalan toz madde

    Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kül bağlamak
  • kül etmek
  • kül gibi
  • kül olmak
  • kül ufak olmak
  • külünü savurmak
  • kül yemek (veya yutmak)

Birleşik Kelimeler: külbastı, kül çöreği, küldöken, külkedisi, kül rengi, kül tablası, külyutmaz, yosun külü

[isim]

[eskimiş]

  • Bütün, tüm

    Bir asırdan beri şiirimizi bir kül olarak göz önüne getirince bu misal canlanmaz mı? - Yahya Kemal Beyatlı

KÜT

[sıfat]

  • Kısa ve kalınca

    Küt parmaklar.

  • Keskin olmayan

[isim]

  • Tahta vb. katı şeylere vurulduğunda çıkan ses

    Küt diye vurdu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • küt diye

Birleşik Kelimeler: küt küt, pat küt

[isim]

[spor]

  • Smaç

LÜK (Kelime Kökeni: Farsça luk)

[isim]

[eskimiş]

  • Boyacılıkta kullanılan Hint zamkı

Birleşik Kelimeler: lük boyası

TÜL (Kelime Kökeni: Fransızca tulle)

[isim]

  • Çok ince gözenekli pamuk, ipek veya sentetik dokuma

    Bugün bu saadet tasvirlerinin üstlerine birer siyah tül çekildi. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[sıfat]

  • Bu dokumadan yapılmış

    Bütün pencereler eskisi gibi çiçekli ve tül perdeliydi. - Ahmet Haşim

TÜN

[isim]

[eskimiş]

  • Gece

Birleşik Kelimeler: tünaydın, gün tün eşitliği

KÜLT (Kelime Kökeni: Fransızca culte)

[isim]

[din bilgisi]

  • Din (I)

[din bilgisi]

  • Yerel özellikler taşıyan dinî törenler
  • Belli bir dönemde aşırı ilgi gören film vb

BÜK

[isim]

  • Dönemeç
  • Akarsu kıyılarındaki verimli tarlalar, büklük
  • Ovada veya dere kıyısında çalı ve diken topluluğu
  • Böğürtlen

ÜTÜ

[isim]

  • Genellikle giysilerin buruşukluklarını gidermek için bunların üzerinden geçirilen kızgın demir araç
  • Bu araçla yapılan iş

    Garsonların yamalı bez ceketleri etüv ve ütü kokuyor. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: ütü altlığı, ütü bezi, ütü makinesi, ütü masası, ütü tahtası, ütü yastığı, ütüsü üzerinde, buharlı ütü

TÜLÜ

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Uzun tüylü, özel güreşlerde yararlanılan erkek deve

ÜNLÜ

[sıfat]

  • Ün salmış olan, tanınmış, şöhretli, meşhur, şanlı, namlı, namdar, anlı şanlı

    Kimsenin üzerinde durmadığı birkaç ünlü kişiden birisi de kesinlikle o idi. - Tarık Buğra

[isim]

[dil bilgisi]

  • Ses yolunda bir engele çarpmadan çıkan ses, sesli, sesli harf, vokal: a, e, ı, i, o, ö, u, ü

Birleşik Kelimeler: ünlü benzeşmesi, ünlü çatışması, ünlü kaynaşması, ünlü kısalması, ünlü türemesi, ünlü uyumu, ağızsıl ünlü, bağlayıcı ünlü, dar ünlü, düz ünlü, geniş ünlü, ikili ünlü, ikiz ünlü, ince ünlü, kalın ünlü, kısa ünlü, türeme ünlü, uzun ünlü, üçüz ünlü, yuvarlak ünlü, ağız ünlüsü, bağlantı ünlüsü, geniz ünlüsü, pekiştirme ünlüsü

ÜLKÜ

[isim]

  • Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey, ideal

    Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. - Atatürk

  • İnsanı duyular dünyasının üstüne yükselten ve hiçbir zaman tam olarak gerçekleştirilemeyecek olan, yalnızca erişilmesi istenen amaç olarak kalan kılavuz ilke, mefkûre, ideal, vizyon

    Bu yarının dünyasını, insanlığını düzenleyecek ülkünün sahipleri! - Halide Edip Adıvar

[felsefe]

  • Gerçekte olmayıp yalnız düşüncede tasarım biçiminde var olan, yalnızca düşünce ile kavranabilen şey, ideal

KÜTLÜ

[isim]

  • Çekirdekli, çiğitli pamuk

    Kütlüler ak öbeklerle ovaya yayılmıştı. - Yaşar Kemal

BÜTÜN

[sıfat]

  • Eksiksiz, tam

    Size bütün bir kış için kuru ot temin edecek. - Nazım Hikmet

  • Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi

    Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bozuk olmayan (para)

    Bütün para.

  • Parçalanmamış

[isim]

  • Birlik, tamlık

    Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder. - Orhan Veli Kanık

Birleşik Kelimeler: bütün bütün, bütün bütüne, bütün çıplaklığıyla, başı bütün, dini bütün, kuruluşlar bütünü