BÜKTÜREBİLMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

BÜKTÜREBİLMEK harflerini içeren 8 harfli 26 kelime bulunuyor. 8 harfli BÜKTÜREBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BÜKTÜRME15, BÜKÜLMEK15, TEKEBBÜR14, TÜKÜRMEK13, ÜTÜLEMEK13, ÜRKÜTMEK13, BEBEKLİK12, BİRLEMEK11, BİLETMEK11, BELİRMEK11, BELİRTME11, BERTİLME11, BERKİTME11, BERKİMEK11, BEKİTMEK11, KÜTLEMEK11, ÜRETİLME11, BELİRTKE10, EKTİRMEK9, KİTLEMEK9, KİRLETME9, KEMERLİK9, KEMRELİK9, KERTİLME9, METRELİK9, ELEKTRİK8

ELEKTRİK (Kelime Kökeni: Fransızca électrique)

[isim]

[fizik]

  • Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü
  • Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi
  • Bu enerjiden elde edilen aydınlanma
  • Fiziğin, bu enerji ile oluşan olaylarını inceleyen kolu

[mecaz]

  • Çarpıcılık, cazibe, canlılık

    Ufak tefek ama şimdiden elektriği öbürkülerden başka, yırtıkça bir kız var içlerinde. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elektriği kesmek
  • elektriği yakmak
  • elektrik almak
  • elektrik vermek

Birleşik Kelimeler: elektrik anahtarı, elektrik çarpması, elektrik dinamosu, elektrik direği, elektrik düğmesi, elektrik fabrikası, elektrik feneri, elektrik fırını, elektrik fincanı, elektrik kaçağı, elektrik kaynağı, elektrik ocağı, elektrik saati, elektrik santrali, elektrik sayacı, elektrik süpürgesi, elektrik teli, elektrik üreteci, elektrik yayı, elektrik zili, durağan elektrik, pozitif elektrik

EKTİRMEK

[-e]

[-i]

  • Ekme işini yaptırmak

    Şimdi, yirmi yıl sonra çoluğunu çocuğunu köye gönderiyor, toprağını ektirmeyi düşünüyor. - Necip Fazıl Kısakürek

K

[kimya]

  • Potasyum elementinin simgesi

KİRLETME

[isim]

  • Kirletmek işi

KEMERLİK

[isim]

  • Bazı işçi ve satıcıların araç veya gereçlerini koymak için bellerine taktıkları, gözlere ayrılmış, bez, tahta, meşin veya metal bağ

[sıfat]

  • Kemer yapmaya elverişli

    Kemerlik deri.

KEMRELİK

[isim]

  • Gübrelik

KERTİLME

[isim]

  • Kertilmek işi

METRELİK

[sıfat]

  • Uzunluğu herhangi bir metre olan

    Üç metrelik kumaş.

Birleşik Kelimeler: santimetrelik

BELİRTKE

[isim]

  • Soyut bir şeyin, bir kavramın sembolü olan varlık veya eşya, amblem
  • Bir konu hakkındaki açıklayıcı bilgilerin tümü

    Yalın bir söyleyişin altında hemen hep çözümsüz kalan birtakım belirtkeler göze çarpıyor. - Selim İleri

[dil bilimi]

  • Gösterge

Birleşik Kelimeler: belirtke tablosu

BİRLEMEK

[-i]

  • Bir etmek, tek duruma getirmek

[din bilgisi]

  • Tanrı'nın birliğini dile getirmek

BİLETMEK

[-e]

[-i]

  • Bileme işini yaptırmak

BELİRMEK

[nesnesiz]

  • Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek

    Yarı yola yaklaştığında, köprünün karşı ucunda, ona doğru gelen bir karaltı belirdi. - Ayşe Kulin

  • Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek

    Kafasında günden güne çeşitli düşünceler, çeşitli kaygılar beliriyordu. - Orhan Hançerlioğlu

  • İyice görünür ve anlaşılır bir durum almak, tebarüz etmek

    İki kaşının arasında, yaşından ziyade asabiyetini ele veren birkaç çizgi belirdi. - Elif Şafak

BELİRTME

[isim]

  • Açık söyleme, belirli kılma, görüş bildirme, tasrih

    Ama her birinde durumu tam olarak belirtmeye kalkarsam uzayacak. - Nermi Uygur

Birleşik Kelimeler: belirtme durumu, belirtme grubu, belirtme sıfatı

BERTİLME

[isim]

  • Bertilmek işi

BERKİTME

[isim]

  • Sağlamlaştırma, tahkim, takviye