BÖRTÜLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BÖRTÜLMEK harflerini içeren 5 harfli 26 kelime bulunuyor. 5 harfli BÖRTÜLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BÖLÜM16,
KÜTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)
- Katı maddelerin büyük parçası
- Kitle
- Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı veya nesne niceliği
Birleşik Kelimeler: organik kütle
KÜLTE
- Külçe
- Kayaç
- Demet, bağlam
Birleşik Kelimeler: kırıntı külte, püskürük külte
TÜREL
- Adalet ile ilgili olan
ÜLKER
- Boğa takımyıldızı sınırları içinde bulunan, yedi parlak yıldız ve etrafındaki gaz katmanı ile güzel görünüm veren yıldız kümesi, Yedikızkardeş, Süreyya, Pervin
TÜMEL
- Belli bir sınıfa bağlı bireylerin hepsini içine alan, külli
- Bütün kapsamıyla alınmış olan (önerme), külli, tikel karşıtı
Birleşik Kelimeler: tümel kavram, tümel önerme
ÜTMEK
- Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek
- Taze buğday veya mısırı ateşe tutup pişirmek
- Oyunda yenerek bir şey kazanmak, utmak
ÜRKME
- Ürkmek işi, tevahhuş
RÜTBE (Kelime Kökeni: Arapça rutbe)
-
Mertebe, derece, paye
Müfit vatandaş yetiştirmenin kutsi zevki de her rütbenin, her zevkin fevkinde değil midir? - Etem İzzet Benice
-
Subay, astsubay ve polislerin sahip olduğu derece, mevki
Ben de nişancı taburunun subaylarını rütbeleriyle, isimleriyle bilirdim. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: rütbe indirimi, rütbe sıralaması, tenzilirütbe
TÜRBE (Kelime Kökeni: Arapça turbe)
-
Genellikle ünlü bir kimse için yaptırılan ve içinde o kimsenin mezarı bulunan yapı
Çekirge'de Hüdavendigâr türbesini ziyaret ettim. - Ahmet Haşim
Birleşik Kelimeler: türbe eriği
BÜKME
- Bükmek işi
- Bükülmüş kaytan veya iplik
- Vücudun bir bölümünü yanındaki bölüm üzerine kıvırma, germe karşıtı
Birleşik Kelimeler: gıcırı bükme
TÖREL
-
Töreye uygun olan
Eski Boğaziçi'nde törel bir yaşama belirmiş, sürmüş, artık sona ermiş. - Selim İleri
- Töre ile ilgili
ÖRMEK
-
İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak veya geçirerek işlemek veya tezgâhta dokumak
Balık ağı örerken, ağları tamir ederken okur o! - Sait Faik Abasıyanık
-
Kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmak
Paltonun sırtını güve yemişti de ben örmüştüm. - Burhan Felek
-
Saç, yele vb. şeylerin tellerini birkaç bölüme ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmak
Kız saçlarını örmüş.
-
Duvar yapmak veya onarmak
Bu duvarı iki günde ördüler.
-
Estetik kaygıyla, duygulu biçimde bir güzelliği ortaya koymak
Bu yeni zevke göre şiir ve nesir örenler yok. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Müzik, edebiyat vb.nde bir özelliği oluşturmak, ortaya koymak
Yaşadıkça kendi kabuğunu yetiştiren sümüklü böcek gibi talihimizi biz kendimiz öreriz. - Abdülhak Şinasi Hisar
ÖRTME
- Örtmek işi
-
Başörtüsü
Kızlığında, başlarına soluk örtmelerini alır, yünlerini sırtlar, ırmak boyuna yün boyamaya giderdi. - Nezihe Meriç
-
Üstü kapalı, önü açık yer
Damın örtmesinin altında hasta koyunlara bakıyordu bir adamla beraber. - Yaşar Kemal
ÖTMEK
-
Kuş veya böcekler, değişik tonda ses çıkarmak
Gelmiş o yaylanın baharı / Öter bülbüller hoştur avazı - Âşık Veysel
- Herhangi bir nesne, sürekli ses çıkarmak
-
Üflemeli çalgıların sesi çıkmak
Bu flüt ötmüyor.
-
Anlamsız, boş konuşmak
Onlar saçma sapan ötüp dururken ben içimden şöyle düşünüyordum. - Refik Halit Karay
- (Sarhoş) kusmak
- Gizli bir şeyi söylemek
ÖLMEK
-
Yaşamaz olmak, hayatı sona ermek, can vermek
Şerefli insanlar olarak yaşayacak, şerefli insanlar olarak öleceğiz. - Esat Mahmut Karakurt
-
Bitki, solmak
Bu çiçekler dayanmaz, çabuk ölür.
- Bazı sebeplerle çok sıkıntı veya acı çekmek
-
Değerini, geçerliğini, gücünü yitirmek, kullanılmamak
Bu usul öldü artık.
Ata Sözleri ve Deyimler
- öl dediği yerde ölmek, kal dediği yerde kalmak
- ölenle ölünmez
- ölme eşeğim ölme (yaza yonca bitecek)
- ölmek var, dönmek yok!
- ölmüş de ağlayanı yok
- ölüp ölüp dirilmek
- ölür müsün, öldürür müsün?
Birleşik Kelimeler: öle dirile