BÖLGESELLEŞMEK Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler
BÖLGESELLEŞMEK harflerini içeren 3 harfli 27 kelime bulunuyor. 3 harfli BÖLGESELLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GÖL13,
ELK (Kelime Kökeni: İngilizce elk)
- Kuzey Avrupa'da yaşayan, geniş dallı boynuzları olan, iri bir tür geyik
EKE
- Büyük, yetişkin, yaşlı, kart
- Yaşı küçük olduğu hâlde sözleri ve davranışları büyükmüş gibi olan çocuk
KEL (Kelime Kökeni: Farsça kel)
-
Saçı dökülmüş olan (kimse)
Simitçi kumraldı, saçları dökülmüştü, evet basbayağı keldi adam. - Ahmet Ümit
-
Çıplak (doğa), yaprakları dökülmüş (bitki)
Yükselip alçalıyor, kel tepelerin etrafını dönüyordu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Gelişmemiş, cılız (bitki)
Kel bir ağaç.
- İçinde az eşya bulunan
Ata Sözleri ve Deyimler
- kel başa şimşir tarak
- kele köseden yardım olmaz
- keli görünmek
- keli kızmak
- keli körü toplamak
- kelin ayıbını takke örter
- kelin merhemi olsa başına sürer (veya kelin medarı olsa kendi başında olur)
- kel ölür, sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur
- kel yanında kabak anılmaz
Birleşik Kelimeler: kelaynak, kel kâhya, keloğlan
KEM (Kelime Kökeni: Farsça kem)
- Kötü, fena (göz, söz vb.)
-
Noksan, eksik
Kem akçe.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kem söz, kalp (veya kem) akçe sahibinindir
Birleşik Kelimeler: kem göz
KES
- Genellikle yakmak için kullanılan iri saman
- Ayak bileklerini de içine alan kapalı jimnastik ayakkabısı
SEK (Kelime Kökeni: Fransızca sec)
-
İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki)
Sek viski.
-
İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
Sek içmek.
SEL (Kelime Kökeni: Arapça seyl)
- Sürekli yağan yağmurdan veya eriyen kardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su, su taşkını
-
Hareket hâlindeki büyük kalabalık, yığın
Ellerinde çantalı, küçük yiyecek paketleri, kadınlı erkekli bir memur seli, Ulus Meydanı'na doğru akıyor. - Necati Cumalı
- Etki ve iz bırakan güçlü durum veya davranış
-
Yoğunluk
Yüzüne baktığım zaman bir ışık selinin ondan bana doğru aktığını hissettim. - Emine Işınsu
Ata Sözleri ve Deyimler
- sele gitmek
- sele kapılmak
- sel gibi akmak
- sel gider, kum kalır
- sel götürmek
- sel olup akmak
- sel seli götürmek
Birleşik Kelimeler: buzul seli, sevgi seli
BEK
- Sert, katı
- Sağlam
-
Savunma oyuncusu
Bekle haf genel olarak gol atmaz, alkışlanmaz, göklere çıkarılmaz. - Haldun Taner
Birleşik Kelimeler: sağ bek, sol bek
- Hava gazı lambasının ucu
BEL
- İşaret
Ata Sözleri ve Deyimler
- bel etmek
-
İnsan bedeninde göğüsle karın, sırtla kalçalar arasında daralmış bölüm
Kolum, boynundan beline doğru kayıyor. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Bu bölümün, sırtın altına rastlayan bölgesi
Bel ağrısı.
- Hayvanlarda omuz başı ile sağrı arası
-
Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer
Çıksam yüksek bellere gün eylesem / Acep nazlı yâr duyar mı ola? - Halk türküsü
- Geminin orta bölümü
- Bardak, şişe, vazo vb.nin ortasındaki dar bölüm
Ata Sözleri ve Deyimler
- bel bağlamak
- belden aşağı vurmak
- beli açılmak
- beli bükülmek
- beli çökmek
- belini bükmek
- belini doğrultmak
- belini kırmak
- belini vermek
- bel kırmak
- bel vermek
Birleşik Kelimeler: bel ağrısı, bel bağı, bel evladı, bel fıtığı, belgevşekliği, bel kemeri, belkemiği, bel kemiği, bel kündesi, belsoğukluğu, beli bükük, yarı bel, yol bel, etek belde, elibelinde, eteği belinde, kantarı belinde
- Meni
Ata Sözleri ve Deyimler
- beli gelmek
- belinden gelmek
- Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı
Ata Sözleri ve Deyimler
- bel bellemek
Birleşik Kelimeler: çatal bel
- Ses şiddetiyle ilgili birim
EBE
-
Doğum işini yaptıran kadın
Babam ebe bulmaya koştu. - Ayla Kutlu
- Büyükanne, nine
- Genellikle çocuk oyunlarında baş olan, diğer çocuklara veya gruba karşı cezasını çekmek ve bundan kurtulmak için tek başına bütün sorumluluğu üzerine alan çocuk, oyun ebesi
Ata Sözleri ve Deyimler
- ebe olmak
Birleşik Kelimeler: ebebulguru, ebegümeci, ebekuşağı, ebemkuşağı, körebe, dil ebesi, kumar ebesi, laf ebesi, lakırtı ebesi, oyun ebesi, söz ebesi
LEB
-
`Daha söze başlanırken ne denmek istenildiğini çabucak anlamak` anlamındaki leb demeden leblebiyi anlamak deyiminde geçen bir söz
Doğrusu leb demeden leblebiyi anlarmışsınız, demek ister. - Orhan Kemal
SEM (Kelime Kökeni: Arapça semm)
- Zehir
- İşitme
KEŞ (Kelime Kökeni: Farsça keşk)
- Yağı alınmış sütten veya yoğurttan yapılan peynir
- Kış için kurutulan yağsız, tuzsuz yoğurt
- Ayyaş
- Esrarkeş
- Aptal
LEŞ (Kelime Kökeni: Farsça lāşe)
- Kokmuş hayvan ölüsü
- Çok kötü kokan
Ata Sözleri ve Deyimler
- leş gibi
- leş gibi sarhoş
- leş gibi serilmek
- leşini çıkarmak
- leşini sermek
Birleşik Kelimeler: leş kargası, gemi leşi
ŞEK (Kelime Kökeni: Arapça şekk)
- Kuşku